| Konu: | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 1'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 08.12.2020 |
MHP GRUBU ADINA CEMAL ÇETİN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Vakıflar Genel Müdürlüğü, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı bütçeleri üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle heyetinizi en derin saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, vakıflar Türk milletinin yüzlerce yıllık medeniyet mücadelesinden gelmiş ve büyük bir coğrafyada etkisini hâlâ sürdüren, güçlü ve köklü kurumlardır. Vakıflar, ecdadımızın hayır, hasenat, dayanışma ve yardımlaşma işlerindeki duyarlılık mirasını kültürel kimliğimizin önemli yapı taşlarından biri olacak şekilde yaşatan kuruluşlardır ve Türk hayırseverliğinin en güzel numunelerindendir. Dünyada yardımlaşma, iyilik yapma, paylaşma, adalet ve hakkaniyet gibi her toplum tarafından kabul gören evrensel değerleri temsil eden değerler büyük Türk medeniyeti üzerinde yükselmektedir.
Vakıflar Genel Müdürlüğü, idare ve temsil ettiği vakıflara ait kültür varlıklarını muhafaza ve imar etmek, günün şartlarına göre ekonomik bir şekilde yatırıma dönüştürmek ve işletmek için restorasyon veya onarım yaptırmak, gereğinde de kiraya vermek sorumluluğunu taşımaktadır. Bugün başta İstanbul olmak üzere Anadolu'nun hangi şehrine giderseniz bu restorasyon çalışmalarıyla karşılaşmak mümkündür. Tarihî eserlere sahip çıkılması elbette takdirle karşılanmalıdır ancak bu işlerin aceleye getirilmemesi, ehil insanlara verilmesi ve rant merkezli yapılmasının da önüne geçilmesi ecdadımıza karşı sorumluluğumuzdur.
Vakıfların hukuk düzenimize, geleneklerimize ve kamu düzenimize uygun faaliyetler yürütmek kaydıyla toplum hayatında etkin rol üstlenmeleri ana hedefleri olmalıdır. Vakıfların gelişmesi ve toplum hayatında ön plana çıkması sağlanarak toplumsal ihtiyaçların daha iyi karşılanması, kamuoyu denetiminin etkinleştirilmesi temin edilmelidir. Vakıflar zamanın şartlarında değerlendirilmeli ve amacını gerçekleştirmesi için de -yasal ve sosyal alanda faaliyetlerini gerçekleştirmeleri için- uygun bir zemin hazırlanmalıdır.
Saygıdeğer milletvekilleri, TİKA, Doğu Bloku ve Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra ortaya çıkan ihtiyaçlar kapsamında 480 sayılı Kararname'yle 1992 yılında Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı adıyla Dışişleri Bakanlığına bağlı bir teknik yardım kuruluşu olarak kurulmuştur ve bugün Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlıdır.
TİKA, kurulduğu 1992 yılından bu yana Türk cumhuriyetlerinin kalkınma çabasına destek olmak üzere önemli projeleri hayata geçirmiştir. Uluslararası ilişkiler açısından bakıldığında bir yumuşak güç unsuru taşıyan TİKA'nın imkânları, görev alanına uygun bir verimlilik çerçevesinde kullanılmıştır. Özellikle Türkistan, Kafkasya, Balkanlar gibi Türk kökenli bölgeler öncelik taşımalı, ayrıca TİKA bu bölgelerdeki faaliyetlerini, FETÖ'nün devam etmekte olan çalışmalarını dikkate alarak ve onları ortadan kaldıracak şekilde yürütmelidir. TİKA faaliyetleri devletimizin siyasi, diplomatik ve ekonomik açılımları için son derece önemlidir. Bu coğrafyalarda kültürel varlıklarımızın korunmasına dönük yürütülen faaliyetler artırılmalı, başta kültürel kimliğin tahkimi olmak üzere Türk varlığını ayakta tutacak her konuda etkin bir çaba gösterilmelidir. TİKA'nın insan kaynakları, fiziksel kapasitesi ve bütçe imkânları da artırılmalıdır.
Değerli milletvekilleri, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm üretmek, soydaş ve akraba topluluklarla ilişkileri güçlendirmek, ekonomik, sosyal ve kültürel olarak daha yakın ilişkiler tesis edebilmek ve ülkemize eğitim amacıyla gelen öğrencilerin ülkemizdeki eğitim süreçlerinin başarılı bir şekilde sonuçlandırılması için her türlü esası belirleyerek ilgili kurumlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere kurulmuştur. Yürüttüğü hizmetleri 4 ana başlık altında toplamak mümkündür; bunlar, yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik faaliyetler, soydaş ve akraba topluluklara yönelik faaliyetler, sivil toplum kuruluşlarına yönelik ve kurumsal iş birlikleri kapsamında yürütülen faaliyetler ile uluslararası öğrencilere yönelik faaliyetlerdir. Bu dönemde YTB önemli projeler üretmiştir. Bu kurumun kurulmasıyla birlikte atılan en önemli adımlardan biri de uluslararası öğrencilere verilen devlet burslarının tek çatı altında birleştirilerek merkezî ve dinamik bir burs sistemi oluşturulmuş olmasıdır.
Değerli milletvekilleri, dünyanın her ülkesinde milyonlarca vatandaşımız yaşamaktadır; bunun yanında, sosyokültürel ve tarihî bağlarla yakın ilişki içerisinde olduğumuz geniş bir coğrafyada 300 milyona varan "soydaş ve akraba topluluklarımız" diye ifade ettiğimiz insanlarımız vardır. Gerek başka ülkelerde yaşayan vatandaşlarımızın gerekse soydaş ve akraba topluluklarımızın yegâne dayanağı Türkiye Cumhuriyeti'mizdir. Yüzleri hep ülkemize dönüktür ve her zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin desteğini arkalarında görmek istemektedirler ancak vatandaşlarımızın ve soydaşlarımızın ihtiyaçlarının belirlenmesi ve bu hizmetlere yönelik politikaların oluşturulmasında bir koordinasyon eksikliği göze çarpmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak önceliklerimiz arasında, yurt dışında Türkiye aleyhinde yapılan lobi faaliyetlerine karşı tanıtımın artırılması, bu tanıtımın sadece turizm alanında değil siyasi ve sosyal alanlar itibarıyla yapılması gelmektedir.
Ayrıca, millî kimliğimizin vazgeçilmez bir ögesi olarak gördüğümüz Türkçenin doğru ve güzel kullanımı esas olmalıdır. Milleti millet yapan temel unsurlardan biri dildir. Türkçenin uluslararası düzeyde bilim, sanat, ticaret ve iletişim dili olarak kullanılabilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Türk devlet ve topluluklarıyla ilişkilerimiz dilde, fikirde, işte birlik esasına dayandırılmalıdır. Türkiye dışında yaşayan vatandaşlarımızın yanı sıra, soydaşlarımızın yaşadığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kafkasya, Balkanlar, Orta Doğu ve Orta Asya ülkeleriyle ilişkiler başta ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel olmak üzere her alanda geliştirilmeli ve derinleştirilmelidir. Türk dünyasına ilişkin olarak uygulanacak politikaların, bir eş güdüm içerisinde ve bütüncül bir anlayışla, köklü dostluklar ve kalıcı ittifaklar geliştirilmesine hizmet edecek şekilde tanzim edilmesi gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin dış politikasıyla uyum içinde atılacak tüm adımlarda, TİKA ve YTB eksik kadrolarının en kısa sürede tamamlanması gerekmektedir.
Geçen yıl ifade ettiğim gibi bu yıl da altını çizerek tekrar ifade etmek isterim ki bölgesel ve küresel liderlik hedefi olan Türkiye hedefi için TİKA ve YTB bütçelerinin artırılması bir külfet olarak görülmemelidir. Tam tersine, atılması gereken adımlar arasında öncelik olarak kabul edilmelidir. Hem Türkiye dışında yaşayan vatandaşlarımızın hem de soydaş ve akraba topluluklarının, ayrıca, uzanacak yardım elimizi bekleyen, dünyanın çeşitli yerlerindeki insanların talebi bu yöndedir.
Sözlerime burada son verirken, görüşülmekte olan 2021 yılı bütçemizin ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini diliyor, yüce heyetinizi bir kez daha saygılarımla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)