GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 1'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:25
Tarih:08.12.2020

CHP GRUBU ADINA AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekili arkadaşlarım; geçen bütçe konuşmama bir atıfla başlamak istiyorum. O zaman burada -şimdi galiba Merkez Bankasına başkan oldu- oturuyordu arkadaşımız, "Çürüyen her şey düşer." demiştim, çürüyen şeylerin bir yerde tutulu kalması mümkün değildir. "Çürüyen her şey gibi bu bütçe de düşecek." demiştim, çürüdüğü için düştü. Siz aslında düşüksünüz, düştüğünüzün farkına ilk seçimde varacaksınız, siz şu anda yoksunuz zaten. (CHP sıralarından alkışlar)

TBMM BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - "Düşüksünüz" lafı iyi bir laf değil.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (Devamla) - "Düşüksünüz" lafı, "Çürüyen her şey düşer." lafının devamıdır, bir hakaret olarak demiyorum, ben çürümedim.

BAŞKAN - Sayın Özkan, lütfen karşılıklı konuşmayalım.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Ben 27 Mayısa falan gittim.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (Devamla) - Siz düşüksünüz, göreceksiniz, çürüyen her şey gibi düşer.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - 27 Mayıs aklıma geldi.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (Devamla) - Aklına hep kötü şeyler gelmesin; meyveler gelsin, sebzeler gelsin. (CHP sıralarından alkışlar) 60'la falan ilgisi yok, kastım o değildir, çürüyen şey düşer.

BAŞKAN - Sayın Özkan, Genel Kurula hitap edin.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (Devamla) - Berat Albayrak, sarayın en kıymetli meyvesiydi, çürüdü ve düştü. Nerede şimdi? Nerede?

ERKAN AYDIN (Bursa) - İngiltere'de.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (Devamla) - Şu anda Berat Albayrak'ın burada, bütçede eleştiri olarak getirdiğimiz onlarca şeye yanıt vermesi lazım. Nerede? Yok. Çünkü Sayın Albayrak, kendisine yöneltilecek olan "100 milyar doları kime sattın kardeşim?" sorusuna yanıt vermek zorunda, "Eksi 47 milyar dolara nasıl geldi bu hazine?" sorusuna yanıt vermek zorunda ama yok. Kimse de onun yerine yanıt vermiyor, ne garip bir şey. Bu, saray rejiminin düştüğünü, tek adam rejiminin düştüğünü, bunun da ilk seçimle anlaşılacağını gösteriyor.

Size bir anımı sunmak istiyorum: Sayın Recep Tayyip Erdoğan, belediye başkanı ya da düşmüş ama halk içinde geziyor, ben de Kanal D'yi yönetiyorum, bir gün ziyaretime geldi, cebinden bir beyaz mendil çıkardı, önümüze, masanın üstüne koydu, açtı; mendilin içinde 2 küpe vardı, 1 kolye vardı, 2 de bilezik vardı. Dedi ki: "Gecekondu mahallesinden geliyorum, oradaki kadınlar çıkardı, bunları bana verdiler 'Bizi kurtar.' diye." Ne garip tecellidir, yirmi sene sonra Recep Tayyip Erdoğan, o kadınlara çöpten ekmek toplamayı, rızık almayı, pazarlardan döküntü sebze meyve toplamayı reva görmüştür. (CHP sıralarından alkışlar) Büyük sorun buradadır, büyük yıkılış buradadır, büyük çürüme buradadır. Şimdi soruyorum: O Ayşe ablaya, o Fatma teyzeye, o Elif nineye kendisine teslim edenlerin helalliğini nasıl verecektir? Hadi bu dünya geçti, öbür dünyada nasıl verecektir?

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Siz kendi hâlinize bakın! Fetva makamı mısınız!

AHMET TUNCAY ÖZKAN (Devamla) - Sen dururken bana düşer mi fetva makamlığı! Sen dururken bana düşer mi fetva makamlığı, sen tezini bile yazarsın şimdi onun! Sen tez yaz! (CHP sıralarından alkışlar)

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sen teröriste kitap yaz!

AHMET TUNCAY ÖZKAN (Devamla) - Ben yazdım, 21 tane var, göndereyim oku.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Teröriste kitap yaz, methiye düz!

AHMET TUNCAY ÖZKAN (Devamla) - O Ayşe ablanın kızı büyüdü, hemşire, Covid'den çıktım, onların nasıl çalıştığını gördüm yoğun bakımda, yirmi gün yoğun bakımda onların nasıl çalıştığını gördüm. Yoğun bakım hemşiresine -dün Sayın Genel Başkanımız söyledi- 7 lira fark yatırılıyor, 7 lira sadece.

Şimdi, o Ayşe ablanın kızı ya buna katlanacak, Covid belasıyla yaşamaya devam edecek ya işsiz kalacak. Ayşe ablanın oğlu zaten işsiz, üniversiteyi bitirmişti ama o "Beni kurtar." diye küpesini, bileziğini, kolyesini Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a vermişti. O ne yaptı? O, saray yaptı, kendine bunlarla saray yaptı.

AHMET SALİH DAL (Kilis) - O Ayşe abla dün ikna odalarında ikna edemediğiniz başörtülü...

AHMET TUNCAY ÖZKAN (Devamla) - Şimdi, ikna odalarından da geçti, üniversiteyi de bitirdi, senin karşına geldi "İşsizim ağabey, bana iş ver." dedi; sen onu sokağa gönderdin, işsizliğin içine gönderdin. O, hemşire oldu, ikna odalarını da yıktı geçti, her şeyi başardı; hemşire oldu geldi, dedi ki: "Ağabey, hakkımı istiyorum." Sen onun hakkını vermedin, sen onun hakkını vermedin. Sarayda 300 danışman 18 bin lira maaş ortalamayla çalışmaya devam ediyor, 300 danışman. Şimdi, ben de soruyorum, diyorum ki asgari ücretliye 3.100 lirayı çok gören bir anlayış, bir siyasal bakış bu 300 adama bu parayı nasıl veriyor, nasıl oluyor bu iş? Şimdi, ben soruyorum, arkadaşlar, bizi değerli kılan üstümüzdeki elbiseler değil, biz bunlarla değerli değiliz, biz vicdanımızla örtülüyüz, sabah kalkıyoruz, vicdanımız ne kadar büyükse çıplağımızı da onunla örtüp çıkıyoruz. Şimdi, ben söylüyorum, kral çıplak, saraydakiler çıplak, vicdanları kör, vicdanları sağır! (CHP sıralarından alkışlar) Bu vicdanla bu millet yönetilmez. Bu vicdanla, böyle tek adam vicdanıyla bu millet yönetilmez.

Şimdi, biz, bu sene bütçemizle, bu çürük bütçeyle 4 milyar 39 milyon lira parayı saraya ayırdık. Saray geçen yıl ne yaptı? Keşke ayırmasaydık, keşke bu parayı vatandaşa verseydik, Covid'le arkadaşlar daha sıkı mücadele etselerdi. Şimdi, ne yaptı? Sarayın mefruşat ve giyecek harcaması 13,4 milyon liraya patlamış, sarayın mefruşat ve giyecek harcaması. Ya, bununla, tableti olmayan, uzaktan eğitime erişemeyen bütün yoksul bebelerin tablet ihtiyacını karşılardık. Olmayıversin ya, koymayın buraya ya! "Smoothie" meyveli, aloe veralı şeyler olmayıverseydi ne olurdu sanki! Döndük, Okluk Koyu'ndaki yazlık 105 milyon dolar; döndük, Ahlat Köşkü 22 milyon dolar, olmayıverseydi ne kaybederdik arkadaşlar? Ne kaybederdik? İsraf değil mi, günah değil mi? Peki, arkadaşlar, Berat Bey gitti -benim de sevdiğim bir insan, babasını da çok yakın tanırım- bu 100 milyarın hesabını kim verecek? Şimdi, sürdürebilmek için bu bütçemizi biz 180 milyar dolar borç bulacağız ve faizini, faiz borçlarını ödeyeceğiz ki ekonomimizi çevirebilelim. Bütçemiz 1,3 trilyon, aradığımız para 1,8 trilyon arkadaşlar. Sadece faizciye verebilmek için, borcun faizini ödeyebilmek için aradığımız para 1,8 trilyon.

HACI TURAN (Ankara) - Yanlış!

AHMET TUNCAY ÖZKAN (Devamla) - Dolar üzerinden çarparsın, doğrusunu söylersin, düzeltirim.

HACI TURAN (Ankara) - Hiç alakası yok.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (Devamla) - Eksi 47 milyar olan bütçenin hesabını kim verecek?

Şimdi, biz hep beraber burada Türkiye'nin yönetimiyle ilgili görüşlerimizi söylüyoruz. Biraz önce, Sayın Başkanım, RTÜK'le ilgili şeyler anlattı, söyledi, saptamalarda bulundu, Başkana çok teşekkür ediyorum, buradaydı demin ama şimdi yok galiba. Bu Başkan bize RTÜK'ün nasıl yönetilmemesi gerektiğini öğretti, sayesinde öğrendik. Kendisinden önce çok başkan gördük ama bu RTÜK Başkanı -birazdan Utku kardeşim o konuda bizi aydınlatacak- tüy dikmiştir. Demokrasi böyle bir şeyi kaldırmaz Başkanım, çok doğru söylediniz.

Şimdi, efendim, Millî Piyango kumardı, kumar oynanıyordu; Millî Piyangoyu özelleştirdiniz, çok güzel oldu, eskiden Millî Piyangoda bir emek gücü vardı, özelleştirirken de "Biz bu emek gücünü tutacağız, bunlar işten çıkarılmayacak." diye özelleştirdiniz ama hepsi işten çıkartıldılar. Sadece bir Millî Piyangomuz vardı, şimdi evde barbut var, şimdi evde rulet var, Millî Piyangonun altına bütün bunları dizdiler; her evi kumarhaneye çevirdiniz, herkes bunlarla oynuyor.

Peki, size soruyorum: Ekmeğin KDV'si yüzde 8, suyun KDV'si yüzde 8, bebek bezinin KDV'si yüzde 18; hangi vicdanla, hangi saray vicdanıyla, hangi tek adam vicdanıyla kumardaki KDV'yi sıfırladınız? Demirören'e niye yaptınız bunu? KDV neden sıfırlandı arkadaşlar? Sessiz sedasız, bebek bezindeki KDV dururken, evde ruletin, evde barbutun, kumarın KDV'sini nasıl sıfırladınız arkadaşlar? Adalet... Beni içeri alırken adalet, beni dışarı çıkarırken adalet reformu... İçeri alırken de reform oluyor, çıkarırken de reform oluyor. Benim üzerimden, bizim üzerimizden reform yapmayın arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar) Siz de varsınız ya! Bırakın bu oyunu. İnsanların özgürlüklerinin üzerinden adaletçilik oynanmaz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen Sayın Özkan.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (Devamla) - Tamam efendim, bitiriyorum.

Dün Sayın Genel Başkanımız burada tarihî bir konuşma yaptı. O konuşma çerçeveletilip duvarlara asılacak bir manifestodur aynı zamanda.

AHMET SALİH DAL (Kilis) - Siz asın, siz asın!

AHMET TUNCAY ÖZKAN (Devamla) - Asacağız, sen de asarsın sonra. Asarsın, asarsın, merak etme. (CHP sıralarından alkışlar)

Ondan bir bölümle bir bölümle bitireceğim. Kemal Kılıçdaroğlu'nun dünkü konuşmasından aynen okuyorum: "Allah'ın izniyle iktidar olacağız, Allah'ın izniyle bu soygun düzenine son vereceğiz. 5'li çetenin bizim torunlarımızı dahi sömürecek olan bütün bu yatırımlarını kamulaştıracağız ve alacağız. Söz veriyoruz, yapacağız." (CHP sıralarından alkışlar)

Hepinizi saygıyla selamlıyorum efendim.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)