| Konu: | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 27 |
| Tarih: | 10.12.2020 |
CHP GRUBU ADINA EDNAN ARSLAN (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Partimiz adına EPDK bütçesiyle ilgili görüşlerimizi aktarmak üzere söz almış bulunuyorum.
Tüketicilerin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyette enerji ihtiyacını karşılaması için rekabet şartlarını oluşturmak, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir enerji piyasasını oluşturmak, düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulmuş bir kamu tüzel kişiliğinden bahsediyoruz. Ne yazık ki EPDK'nin bu temel amaç ve görevlerinden hızla uzaklaştığına, bağımsızlığını yitirdiğine tanık olmaktayız. Üzülerek ifade ediyoruz ki EPDK, 83 milyon vatandaşımızı müşteri gibi görürken dağıtım ve tedarik şirketlerinin haklarını koruyan uygulamalar içindedir. Bunları nereden biliyoruz? Sayıştay raporlarından biliyoruz. Bakın, Sayıştay raporunda ne diyor Sayın Bakan: "Dağıtım şirketlerinin işletme hakkı devir sözleşmeleri ve lisanslarında belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmediği, dağıtım şirketleri tarafından iletim hatlarının zamanında yapılmadığı için TEİAŞ tarafından yapılan yüksek maliyetli trafo merkezlerinin atıl bırakılarak kamu kaynaklarının heba edildiği; 21 elektrik dağıtım şirketinden sadece 6 dağıtım şirketinin internet sitesinde yayınlanan elektrik enerji miktarının kuruma bildirilen miktarla aynı olduğu, diğer 15 elektrik dağıtım şirketinin internet sitesinde yayınlanan değerlerin yıllık lisans bedeli için bildirilen beyan değerlerinden farklı olduğuna yer verilmiştir." EPDK bu kadar temel iş ve işlemleri denetlemeyecekse ne yapacak?
Değerli milletvekilleri, Enerji Bakanlığının 2021 yılı bütçe sunuşunda Türkiye, AB ülkeleri arasında elektriği en ucuz kullanan ülke olarak gösterilmiş, TÜİK'i bile kıskandıracak bu sonuca nasıl ulaşıldı doğrusu ben de merak ediyorum, çünkü gerçek şu: Türkiye, G20 ülkeleri arasında elektriği en pahalı kullanan 3'üncü ülke, OECD ülkeleri arasında enerji fiyatlarına en çok zam yapan ülke. Bakın, burada elimde bir rapor var: Pandemi döneminde OECD ülkeleri elektriğe yüzde 7,3 indirim yaparken maalesef, ülkemiz yüzde 11,5 zam yapmıştır ama biz, elektriğin ucuzladığından bahsediyoruz, elektriği ucuzlattığımızı söylüyoruz. Devriiktidarınızda elektriğe yapılan zam yüzde 369'dur arkadaşlar, yüzde 369. Ne asgari ücret ne de herhangi bir ücret yüzde 369 artmamışken elektrik faturaları devriiktidarınızda yüzde 369 artmıştır.
Bakın, 4 kişilik bir ailenin aylık 230 kilovatsaat elektrik tükettiğini düşünelim; vergiler, fonlar ve bütün bedeller içinde olmak üzere, faturaları 2009'da 57,3 lira iken 2017'de 95 liraya, 2020 yılında 172,75 liraya çıkmış. Yani 2017 ile 2020 yılı arasında bile yüzde 82,3 oranında zam yapılmış ama hâlâ en ucuz elektriği kullandığımızı iddia ediyorsunuz.
EÜAŞ toptan elektrik fiyatlarına 2019 yılında bir zam yaptı. Hemen EPDK çıktı, yapılan zamla ilgili "EÜAŞ tarafından toptan satışa yapılan zamdan dolayı elektrik fiyatlarına zam geldi." dedi ve şirketleri savundu. Ama Ekim 2019'da 34 kuruş olan elektrik 2020'de 12 kuruşa kadar düştü, Elektrik Üretim AŞ'nin toptan satış fiyatlarını 12 kuruşa kadar düşürmesine rağmen, maalesef, tedarik şirketleri elektrik faturalarını düşürmedi. Buradan bu tedarik şirketlerinin yaklaşık 60 milyar kilovatsaat enerji aldığını düşünürsek, bu tedarik şirketlerinin cebine bu yolla 9,06 milyar para girdi ama bu, maalesef, vatandaşların faturalarına yansıtılmadı.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Barselona gezilerini de eklediler, Barselona gezilerini.
EDNAN ARSLAN (Devamla) - Gene, 2018 Denetim Raporu'na göre, özelleştirme kapsamı dışında dağıtım şirketleri TEDAŞ binalarından reklam ve kira geliri elde ediyor. 2014-2017 yılında bu miktar 103 milyon lira, son üç yılı da eklersek bu miktar yaklaşık 200 milyon lira. TEDAŞ, EPDK'ye bir yazı yazıyor, diyor ki: "Bu paranın yarısı TEDAŞ olarak, mülk sahibi olarak bize verilsin; yüzde 25'ini faturalardan düşelim, yüzde 25'i de bu şirketlere kalsın." EPDK ne yapıyor? Hemen 19/12/2015 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan bir tebliğle bu gelirlerin tamamını tedarik şirketlerine bırakıyor. Buradan sormak istiyorum: Kimin parasını kime veriyorsunuz ya? (CHP sıralarından alkışlar)
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) - Bravo.
EDNAN ARSLAN (Devamla) - Kimin parasını kime veriyorsunuz ya? Bu hukuksuzluktan hesap sormak gerekiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım efendim.
EDNAN ARSLAN (Devamla) - Özelleştirmeler yapılırken, 21 dağıtım bölgesi oluşturulurken en büyük tezlerinizden biri kayıp kaçağın önleneceğiyle ilgiliydi ama kayıp kaçakla uğraşmak yerine, tedarik şirketlerini bu yatırımları yapmasına teşvik etmek yerine EPDK bir şey yapıyor; faturalarla oynuyor. Niye? Çünkü vatandaş 2015 öncesine kadar faturada hangi hizmete ne kadar bedel ödediğini biliyordu ve vatandaşlar, bu ödemiş olduğu bedelleri, Yargıtayın vermiş olduğu kararla da haksız olarak alınmış olan bu bedelleri tahsil yoluna gitmeye başladı. Sizler hemen bir torba faturaya geçtiniz ve şirketleri korudunuz. Bütün kalemleri önce enerji bedeli ve dağıtım bedeli olarak 2 kalemde topladıktan sonra, bu da yeterli gelmiş olmayacak ki 2019'da bütün denetimleri de fatura üzerinden kaldırarak, torba fatura denetimine geçerek vatandaşın faturalarını denetleme mekanizmasını ortadan kaldırdınız. Bu, vatandaşı değil, şirketleri kollamak değildir de nedir Sayın Bakan? (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Selamlayalım efendim.
EDNAN ARSLAN (Devamla) - Selamlayayım.
Bir diğer önemli konu ise açma kapama bedelleri. Bu bedeller 2020 yılında konutlar için 37,3; fabrika ve işyerleri için 171,6. Ya, insanlar zaten elektrik faturasını ödeyemiyor, zaten sıkıntıda. Adam elektrik faturasını ödese zaten bu açma kapama bedeline gerek kalmayacak. Adam ödeyemiyor, 3 kuruşluk, 5 kuruşluk, 10 kuruşluk faturasını ödeyemiyor, siz kesiyorsunuz ve vatandaştan da bunun parasını alıyorsunuz. Soru sorduk Sayın Bakanım size, cevap vermediniz. Bilgi edinmeden bu konuyla ilgili bir cevap aldık. 2016, 2017, 2018 yıllarında yaklaşık 17,8 milyon abonenin elektriği kesilmiş ve bu yolla dağıtım şirketlerinin cebine 500 milyon lira girmiş. Ya, bu milletin cebinden elinizi çekin artık. Bu milletin zaten geçim sıkıntısı var, zaten bin türlü problemi var, bir de bu şekilde mağdur etmeyelim. (CHP sıralarından alkışlar)
En son da geçenlerde tekrar bir şey yayınladınız; bu şirketlerin kontrol edilemeyen giderlerinin yüzde 7'sinin faturalara yansıtılma işini beş yıl daha uzatıyorsunuz. Yani bu şirketler gidecekler, gezecekler, konaklayacaklar, yiyecekler, içecekler ve bu kontrol edilemeyen gelirlerin yüzde 7'sini siz, hâlâ bu milletin sırtına yükleyeceksiniz. Yeter artık diyoruz, yeter artık. (CHP sıralarından alkışlar)