GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:27
Tarih:10.12.2020

AK PARTİ GRUBU ADINA FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekillerimiz; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın 2021 bütçesi adına söz almış bulunuyorum. Gazi Meclisimizi ve büyük Türk milletinin iradesini temsil eden siz değerli milletvekillerimizi hürmetle selamlıyorum.

2021 bütçemizin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Türkiye'nin bütçesi konuşulurken maddi manevi bütün varlıklarımızı konuşmak siyasetimizin köklü bir geleneğidir. Evet, bu bütçe Türkiye'nin bütçesidir. Ülkemizin imkânları ile kaynakları birlikte değerlendirilerek hazırlanmıştır. Akılcı, gerçekçi, hakkaniyetli eleştirilerden, katkılardan azami ölçüde yararlanılmıştır. Tek gayemiz, refahın, huzurun, mutluluğun, üretimin büyümesidir.

AK PARTİ hükûmetleri bütün bütçelerini sosyal devlet ilkesini tam olarak hayata geçirmek üzere gerçekleştirmiştir. İnsan odaklı, sosyal adaleti esas alan bütçelerimiz bireyi, aileyi ve toplumu güçlendirmeyi hedefliyor. Bu bütçemiz de "önce insan, önce vatandaş" ilkesine göre hazırlanmıştır. Devlet ile toplum arasındaki ihtilafları giderecek tek ilke adalettir. Adını ve siyaset felsefesini "adalet" ve "kalkınma" kavramları üzerine bina eden AK PARTİ'nin başarısının sırrı, bu 2 ilkeye sımsıkı tutunmasıdır. Bu anlayış sayesinde, ülkemiz baştan başa mamur hâle getirilmiş; vatandaşlar, bölgeler, şehirler arasında ayrım gözetmeden kamu hizmetleri herkese ulaşmıştır.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ olarak kadının toplumsal itibarını yükselten politikalarımız son on sekiz yılda her türlü ayrımcılığa karşı kadınlarımıza güç vermiştir. Bütün tedbirlerimize rağmen kadına hürmetsizlik eden bazı haysiyet yoksunlarını da buradan lanetliyorum, aile değerlerimize saldırıda bulunanları da kınıyorum. Zira aile, bütün insani, İslami, ahlaki değerlerimizin yurdudur, yuvasıdır, ocağıdır. Türkiye'nin en büyük gücü ailedir. Aile sayesinde hepimiz emniyette ve güvendeyiz. Toplumsal dokumuzun merkezi ailedir. Nereden gelirse gelsin, aileye yapılan saldırılar insanlık onuruna yapılmış kabul edilmelidir. Bizim siyaseten derdimiz, davamız, tek meselemiz, insan onurunu yükseltmektir. Yönetim felsefemizin esası, herkesin kendini emniyette hissetmesi, devletin herkesin devleti olduğunu hissettirmesidir. Biz bu anlayışla, bu sorumluluk duygusuyla insanlarımızın hizmetindeyiz. "Ben devletim." diyen, devletin gücünü vatandaşı sindirmek için kullanan o çağ dışı otoriter anlayıştan devraldığımız Türkiye, bugün vatandaşlarının "Devlet, benim devletim." dediği demokratik bir düzeye kavuşmuştur. Bundan aslında hepimiz gurur duymalıyız. Bu sessiz devrimler "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." şiarıyla sosyal devleti ilke edinen, vatandaşını sahiplenen, ayrımcılığı reddeden politikalar sayesinde olmuştur.

Evet, Türkiye'nin bütün vatandaşları birinci sınıf vatandaştır. Eski Türkiye'nin bekçileri bunu anlayamaz. Halkla teması kalmayanlar, halkın hiçbir yarasına merhem olmayanlar, şüphesiz, bunu anlayamaz. Taş üstüne taş koymayanlar bunu anlayamaz. Dağa kaçırılan evlatlarına kavuşmak için nöbet tutan Diyarbakır Annelerinin feryatlarını görmezden gelenler, o küçücük kız çocukları için bile yüreği yanmayanlar bunu hiçbir şekilde anlayamaz.

Değerli milletvekilleri, buz dağlarını erittik, çözümsüz sorunları çözdük, devlet ile milleti bütünleştirdik. Elbette hayat yeni ihtiyaçları da beraberinde getiriyor. Milletimizin talep ve beklentileri doğrultusunda, ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar çerçevesinde reform iradesini kararlılıkla sürdürüyoruz. Türkiye'nin geleceğini de biz sahipleneceğiz. Bugün herkes çok iyi biliyor ki artık hiç kimse Türkiye'yi dize getiremez. Türkiye, gelecek vizyonuyla önündeki imkân ve fırsatların farkındadır ve buna hazırdır. Salgınla mücadelemizdeki başarımız on sekiz yıl boyunca yürütülen sosyal politikalarımızın eseridir. Bunu iftiharla söylüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz.

FATMA BETÜL SAYAN KAYA (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün devlet ile millet arasındaki mesafe kalkmıştır, vatandaş devlet karşısında öz güvene kavuşmuştur, aydınlık yarınlar Türkiye'nindir. Yeter ki biz millet olarak bir ve beraber olalım, yeter ki politik hesaplarla kendi ülkemize muhalefet etmeyelim. Cumhurbaşkanımızın vakarıyla, izzetli duruşuyla, Türkiye'nin hukukunu temsil etmesiyle sadece bizim için değil, gözü Türkiye'nin üzerinde olan herkes için ne ifade ettiğini bütün dünya biliyor.

Bakın, sosyal devlet nereden nereye gelmiş? Devlet ile vatandaş ilişkisinin nereden nereye geldiğini rakamlarla ifade edeyim: AK PARTİ hükûmetleri döneminde sosyal yardım ve hizmetlere ayrılan mali kaynak 2002'den bu yana tam 54 kat artmış, sosyal yardım programlarının sayısı 4'ten 43'e çıkmış. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından açıklanan İnsani Gelişme Endeksi sıralamasında ülkemiz "en yüksek insani gelişme" kategorisine yükselmiş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın efendim.

FATMA BETÜL SAYAN KAYA (Devamla) - Ve Dünya Bankası 2018 raporunda, son on beş yılda, dünyada yoksullukla mücadelede en başarılı ülke de Türkiye olmuştur.

Yine, "Her işin başı sağlık." düsturuyla ülkemizde dünyaya gelen her birey 18 yaşına kadar sağlık sigortası kapsamına alındı. Bugün ülke nüfusumuzun neredeyse tamamı sağlık sigortası kapsamındadır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerçekleştirdiğimiz sosyal güvenlik reformumuz dünyanın en iyi uygulamalarından bir tanesidir. Mesele sadece rakamlar değil sevgili arkadaşlar, mesele aynı zamanda insanı, toplumu, aileyi, bireyi, devleti aynı anda adaletle, hakkaniyetle yönetmek ve milletin emanetini, milletin parasını, milletin kuruşunu millet namına kullanmak. İşte biz de tam olarak bunu yapıyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FATMA BETÜL SAYAN KAYA (Devamla) - Son cümle Başkanım.

BAŞKAN - Son cümle...

FATMA BETÜL SAYAN KAYA (Devamla) - Bu zor şartlarda umudu büyüten, dayanışma ruhumuzu diri tutan Sayın Cumhurbaşkanımıza, Kabinemize ve siz değerli milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum, hürmetle. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)