GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 4'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:28
Tarih:11.12.2020

HDP GRUBU ADINA HÜDA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Genel Kurul; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

2021 yılı bütçesi Ticaret Bakanlığının Helal Akreditasyon Kurumu hakkındaki bölümü üzerine grubum adına konuşmama başlarken ülkemizin aydınlık ve vicdanlı, adaletli birer neferleri olarak bu zulüm diyarında zindanlara atılmış on binlerce canımızı, haksız yere zindanlarda olan binlerce insanımızı, sürgünlerde olan on binlerce canımızı sevgiyle, hasretle selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, Helal Akreditasyon Kurumunun resmî sitelerinde biraz gezinti yaptığınız zaman kurumla ilgili bir intiba ediniyorsunuz. "Helal" ne demek? Kurumun resmî sitesinde şöyle ifade ediliyor: İslam fıkhı uyarınca izin verilen kurallara uygun bulunan, yapılmasında sakınca görülmeyen anlamına geliyor. "Helal" kavramının kapsamı yalnızca gıda ürünleriyle kapsamlı değil, "helal" kavramı her ne kadar İslami kurallardan doğsa da "tayyip" kavramıyla yakın ve kopmaz bağından ötürü tüm insanlığa hitap eder.

Değerli arkadaşlar, kurumun tüm konuşmalarında, paylaşımlarında ve videolarında "helal"in yanında "tayyip" kelimesi de sık sık vurgulanıyor. Elbette ki "tayyip" kelimesinin manasını bizler de biliyoruz fakat şu imaj var genel çerçevesinde: Helal Akreditasyon Kurumu bir devlet kurumu gibi değil, AKP'nin bir yan kuruluşu gibi faaliyet göstermeye devam ediyor. Şöyle ifade edebilirim: Yurt dışında görev yapan din hizmetleri müşavirlerimiz ve ataşelerle ilgili yapılan çalışmalar gösterilmiş. Yine, yurt dışında çalışma yapanlarla ilgili hizmet içi on-line çalışmalar gösterilmiş. Sadece gıda değil, gıdadan turizme, siyasetten kutlamalara her alanda sözünü paylaşan bir kurum. Burada da helal belgeli, Müslüman dostu turizmcilerle yaptığı bir on-line görüşme var. Fakat bir de farklı paylaşımları da var Helal Akreditasyon Kurumunun. Mesela "Helal cesarettir. Hayırlı cumalar." demişler, güzel bir paylaşım. Mesela "Helal şefkattir. Hayırlı cumalar." demişler. "Helal berekettir." demişler. "Helal güvendir." demişler Ahilik Haftası'yla ilgili. "Helal barıştır. Hayırlı cumalar." demişler. Elbette ki güven önemli, barış önemli, cesaret önemli. Bize bunlar zaten yabancı değil, biz zaten yaşamımızda, mücadelemizde bunları gerçekleştiriyoruz fakat bir paylaşım daha var yine "Hayırlı cumalar." diye, burada da gördüğünüz gibi Türkçe, Malayca, Endonezya dilinde, Arapça, İngilizce, pek çok dilden "Hayırlı cumalar." var ama bu ülkede bizim milyonlarca vatandaşımız olan Kürtlerin dilinden bir "Hayırlı cumalar." yok. Ben de buradan bugün de cuma vaktinde "..."(x) diye Kürt kardeşlerimize de hayırlı cumalar diliyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

Diğer taraftan, insanların en helali, en kutsalı olan yaşam hakkını, düşünme hakkını, rızkını gasbeden, analarının ak sütü gibi helal olan haklarını gasbeden bir haram yönetiminin helali bizim helalimiz olamaz zaten. Ben bir Türk olarak Türkçe ana dilde eğitim hakkım benim için ne kadar helalse Kürtçe ana dilinde de konuşanların veya başka dilde konuşanların da eğitimleri, özgürlükleri ana sütleri kadar helaldir. Kürt'e haram olan Türk'e de haramdır çünkü bu bir Kur'an ve evrensel insan ilkesidir aynı zamanda. Türk'e helal olan her şey Laz'a, Kürt'e, Ermeni'ye, Rum'a da helaldir. Eğer siz sadece tek bir ırkı ve kendi ırkımızı egemen, üstün bir kimlik olarak ele alır da diğerlerine "haram" derseniz Allah'ın "helal" dediğini haram etmiş olursunuz ki bu da zaten ona savaş açmaktır.

Helal Kurumu bu bütçeye nasıl helal diyor? Pek çok şeyde söz söylemiş, sitesine girince görüyorsunuz. Soruyorum buradan Sayın Bakanlara, yetkililere: Helalin orada da vurgulandığı gibi -Müslümanlar, İslam sık sık vurgulanıyor sitede- saray Kur'an-a göre helal midir? İsraf Kur'an-a göre helal midir? Irkçılık Kur'an-a göre helal midir? "İtibarda israf olmaz." sözü Kur'an-a göre haramdır arkadaşlar, haramdır. "Acımayın, acırsanız acınacak hâle gelirsiniz." bu söz Kur'an-a göre haramdır. Kur'an-ın değerlerine, ilkelerine savaş açmaktır. (HDP sıralarından alkışlar) Ama işte size bir söz söyleyeceğim. Alın size öz ve öz yerli ve millî helal bir reçete. Alevi kardeşlerimiz iyi bilirler bu sözü, bu ilkeyi. Nedir bu? "Eline, diline, beline sahip ol!" Alın size yerli ve millî helal bir reçete.

Yine, şurada da gördüğünüz gibi hem 1 Mayısla ilgili hem de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'yle de ilgili paylaşımları olmuş, güzel. Güzel paylaşımlar var fakat bir tarafta bu paylaşımlar, tebrikler, kutlamalar yapılırken ama aynı iktidarın meydanlarda bizleri 25 Kasımlarda, 8 Martlarda nasıl şiddete, gaza boğduğunu da biz biliyoruz. Bunlar ne kadar samimi? Hangi Türkiye'de yaşıyoruz, hangi toplumda yaşıyoruz? Biz Türkiye'nin kadınları değil miyiz? Biz meydanlarda kadınların sesini yükseltirken hangi 8 Martın, kimin kadınlarının sadece günü kutlu olsun?

Evet, israf, işkence, yalanlar, yolsuzluklar, iftiralar, gerçekleri çarpıtmalar; bunlar tüm inançlarda haram olduğu gibi evrensel insani değerler noktasında da en gelişmiş toplumlardan en ilkel topluma kadar vazgeçilmez değerlerdir. Yalan söyleyemezsiniz, israf edemezsiniz, hakaret edemezsiniz, iftira edemezsiniz, gerçekleri çarpıtamazsınız; gerçekleri çarpıtıyorsanız, "helal" kelimesini Arapçadan alarak bunu bir din kavramı olarak kullanıyorsanız gerçekleri çarpıtmak, gerçeklerin üstünü örtmek demek, inkâr etmek demek de kâfirlik demek manasına gelir ki bunları söylemek hiç işinize gelmez.

Mutaffifin suresi "Yazıklar olsun o yolsuzluk yapanlara ki kendileri başkalarından alacakları zaman eksiksiz ve noksansız alırlar, isterler ama başkaları için ölçüp, tarttıkları zaman hak yerler..." diye devam ediyor. Keşke bunlardan da biraz nasipdar olabilsek, Türkiye'yi idare edip altını üstünü talan ettikleri bu yurdumuza, bu güzel yurdumuza, güzel insanlarımıza yapılan bu ihanet için keşke biraz, bir zerre düşünülebilse.

Evet, bir tarafta kadınlardan söz açılmışken -vakit de kalmamış- çok önemli konular da vardı, daha saraya giremedim bile. Daha idam...

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Haram... Haram...

HÜDA KAYA (Devamla) - Yani bir taraftan "Tunus'a, 156 ülkeye milyarlarca yardım yapıyoruz." diye övünülen bir ülkede bizim insanlarımız "iş ve aş" yazarak intihar ediyorlar. Yaşamı haram etmişsiniz, nefes almayı haram etmişsiniz; kalkıp "Helal Akreditasyon" "İslam" "Allah" "Peygamber" "Her şeyin temsilcisi biziz, dinin temsilcisi biziz, ümmetin temsilcisi biziz." diye ahkam kesmek hakikati çarpıtmaktır.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)