GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 6'ncı Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:30
Tarih:13.12.2020

CHP GRUBU ADINA ALİ KEVEN (Yozgat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Millî Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim bütçesi hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bizleri ekran başında izleyen halkımızı ve sevgili Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan önce, bakanlara verdiğimiz soru önergelerine gelen bomboş cevap yazılarını takdirlerinize bırakıyorum.

Geçen hafta Millî Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk'a soru önergesi vererek Bakanlık bütçesinden 2019 yılında dernek ve vakıflara aktarılan 428 milyon liranın hangi dernek ve vakıflara aktarıldığını sordum ama içinde cevabını bulamadığım bir yazı geldi. Bugün burada tekrar soruyorum: Sayın Bakan, 2019 yılında dernek ve vakıflara 428 milyon lira aktardınız mı, aktardıysanız hangi vakıf ve derneklere aktardınız? Lütfen, açıklayın. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın Bakan, 2021 bütçe teklifinde yine bütçesi faize yenik düşmüş bir Bakanlığın başındasınız maalesef. Bir tarafta faize ayrılan 179 milyar liralık bir tablo var, diğer tarafta en yoksul kesimin eğitim harcaması ile en zengin kesimin eğitim harcaması arasındaki farkın tam 20 katına yükseldiği bir tablo var. Yozgat'ta köyünde internet olmadığı için, evinde interneti bulunmadığı için derslerine katılamayan Şefaatli'nin Arife köyünden 35 öğrenci, merkez ilçemizde Kavurgalı köyümüzden 35 öğrenci "Bakan amcamıza selam söyle Sayın Vekilim, biz hâlâ EBA'yı izleyemiyoruz." dediler, sizlere selamları var ayrıca. Sayın Bakan, eğitimde fırsat eşitliğini böyle mi sağlayacaksınız, merak ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "Önümüzdeki 2021 yılında kaç öğretmen atanacak?" diye soruyoruz; maalesef cevap yok. Kamuoyu, öğretmen atama sayısı hakkında aydınlatılmalı. KPSS'ye giren 500 bin öğretmen meslektaşımız bulunuyor. Sayıştayın tespit ettiği öğretmen açığımız ise 138 bin civarında. Meslektaşlarımız şu an acil 60 bin öğretmen ataması bekliyor.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üniversitelerimiz maalesef en karanlık dönemini yaşamaktadır. AKP eski milletvekillerinin rektör olarak atandığı üniversiteler dönemini yaşıyoruz. Güç sarhoşluğuyla yapılmış liyakatsiz atamalarla sık sık gündem olan, kadro çiftliğine dönüştürülmüş yükseköğretim kurumları dönemini yaşıyoruz.

Bakınız, Sayın Bakan; Bingöl Üniversitesi, Baytaş üniversitesi hâline getirildi. Rektörün soy ismi Baytaş, rektör yardımcısının soy ismi Baytaş, 2 öğretim görevlisinin soy ismi Baytaş, 2 doçent Baytaş soy ismini taşıyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, maalesef, bir aile üniversitesi hâline getirildi. Orada yapılan sınavların tamamında, orada çalışan öğretim görevlilerinin eşi, çolu çocuğu, gelini işe başlatılıyor. Demokratik bir üniversite yönetimine sahip olmayan ülkemizde, tek adamın atadığı rektörler istibdat rejimiyle üniversiteleri yönetiyor. Sayısının çokluğuyla övünülen üniversitelerin birçoğu akademik başarı sıralamalarında sonlarda yer alıyor. 68 rektörün tek bir uluslararası yayını olmadığı ve sıfır çektiği bilinen bir gerçek. Üniversiteleri bilimin kalesi olmaktan çıkardınız, iktidarınızın gözcüleri hâline getirdiniz. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, üniversiteler, iktidarın gözcüleri değil, sözcüleri olacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 12 Eylül darbecilerinin ürünü YÖK, üniversite hocalarının, öğrencilerin, akademinin, bilimin üstünde Demokles'in kılıcı gibi sallamaya devam ediyor. Eleştirel ve özgür düşünceyi yok eden YÖK'e ilave olarak, OHAL uygulaması ve KHK'lerle gelinen sonuç, ülke gerçeklerini görmezden gelen, yükseköğretimin sorunlarını bile bile dile getirmekten kaçınan susturulmuş bir akademi cephesidir. Sevgili arkadaşlar, bilim ve akademi ancak demokratik mekanizmaların işlediği ortamlarda gelişir, İbrahim Kaboğlu gibi profesörlerin ihraç edildiği ortamlarda gelişmez. 20 Temmuz darbesiyle haksız ve hukuksuz ihraç ettiğiniz eğitim emekçilerini açlıkla terbiye ettiğiniz bir ortamda bilim ve akademi gelişmez.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; burada, AKP sözcüleri çok fazla sayıda üniversite açmakla övünüyor. Evet, çokça üniversite var ama çokça işsiz üniversite mezunumuz var. Şu an her 4 üniversite mezunundan 1'i işsiz. Kimdir bunlar? Öğretmen, avukat -maalesef avukat- mühendis. Bununla da övünüyor musunuz? Neden bunları konuşmuyorsunuz? 2019 yılı itibarıyla 350 bin üniversite arasında Türkiye maalesef yok. Lise açar gibi üniversite açarsanız ülkenin geleceği nokta bu!

Sayın Bakan, Almanya'nın nüfusu 85 milyon, üniversite öğrenci sayısı 2 milyon 800; İngiltere'nin nüfusu 67 milyon, üniversite öğrenci sayısı 2 milyon 380; bizim nüfusumuz 83 milyon, 8 milyona yakın üniversite öğrencimiz var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

ALİ KEVEN (Devamla) - Acaba, hangi ülkenin tercih ettiği doğru?

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2020 tercihlerinde eğitim fakültelerine 43 bin kontenjan ayrıldı. Şu an ülkemizde atama bekleyen 700 bin öğretmen var. Mühendislik fakültelerine 80 bin kontenjan ayrıldı. Şu an ülkemizde mevcut 110 bin işsiz mimar ve mühendis var. Mesleğini yapamadığı için kargo firmalarında çalışan üniversite mezunlarımız var; barlarda, restoranlarda barmenlik yapan, garsonluk yapan üniversite mezunu insanlarımız var, bir de "İş beğenmiyor." dediğiniz üniversite mezunu işsizlerimiz var. Bu çocuklarımızın hepinizin üzerinde ahı olduğunu unutmayın.

Bu verilerin ciddi bir şekilde sorgulanmasını diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)