MUSTAFA YENEROĞLU (İstanbul) - Çok Değerli Başkan, çok saygıdeğer milletvekilleri, bizi izleyen değerli vatandaşlarımız; hepinizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum.

Bütçe kanun teklifiyle ilgili, DEVA Partisi adına kısaca görüşlerimi paylaşmak istiyorum.

Malum, bütçelerin en önemli iki fonksiyonu vardır: Birincisi; vatandaşımızın, iş dünyasının ve yatırımcıların ekonomi politikalarına olan güvenini artırarak makroekonomik istikrara katkıda bulunmaktır. İkincisi; ülke kaynaklarını doğru ve ihtiyaç duyulan alanlara tahsis ederek ülke kalkınmasına, yoksulluğun giderilmesine ve gelirin dağılımının iyileştirilmesine katkıda bulunmaktır. Ancak bütçe kanun teklifini inceleyen herkes görecektir ki 2021 bütçesi bu işlevleri yerine getirmekten çok uzaktır çünkü bu bütçenin dayandığı varsayımlar ve ortaya koyduğu hedefler daha Meclise sevk edildiği gün hükümsüz hâle gelmiştir. Bütçede 2021 yılı için öngörülen yüzde 5,8 oranındaki büyüme gerçeklikten kopuktur, yüzde 8 oranındaki enflasyon varsayımı daha mürekkebi kurumadan geçersiz hâle gelmiştir, bütçede esas alınan kur varsayımı gerçekliğini kaybetmiştir. Dolayısıyla, bu bütçenin gelir, harcama ve açık tahminleri anlamını yitirmiştir.

Saygıdeğer milletvekilleri, 2021 bütçesi, bütçe açığının endişe verici düzeylere çıkacağını ilan etmektedir. 2015 yılında 24 milyar lirada olan bütçe açığı 10 kattan fazla artarak 2021 yılı bütçesinde 245 milyar liraya çıkacaktır. Bu bütçe, Türkiye'nin tekrar borç-faiz sarmalına girdiğini tescil etmektedir çünkü 2021 bütçesinde faiz 180 milyar liraya yükselecektir. Bu bütçe, kara delikleri kapatmak yerine daha da büyütmektedir. Bu bütçe, ülkemizin kaynaklarını doğru ve ihtiyaç duyulan alanlar için kullanmamaktadır.

Bakın, 84 milyonu ilgilendiren bir Bakanlığın bütçesini görüşüyoruz ama bütçedeki eğitime ayrılan kaynak son derece yetersizdir. Sayısız insan, bugün ekranları başında bizlerden öğretmen açığının kapatılmasını beklemektedir. Bütçe teklifi, ne yazık ki bu ihtiyaçları karşılamamaktadır.

Yine, çocuklarımız arasında eğitimde fırsat eşitliği tamamen lafta kalmıştır. Uzaktan eğitime erişemeyen milyonlarca öğrencimiz vardır. Öte yandan, bu bütçe çalışanlarımıza da bir umut vadetmiyor, bu bütçe çiftçilerimize de umut vermiyor. Netice olarak bu bütçe, Hükûmetin, yönetim krizini bütün açıklığıyla itiraf ettiği tarihî bir metindir. Yoksulluğu gidermeyen, gelirin dağılımını iyileştirmeyen, istihdam yaratmayan, araştırma ve geliştirme faaliyetlerine, eğitime yeterli kaynak ayırmayan bu bütçeyle ülkemin kalkınması mümkün değildir.

Değerli milletvekilleri, 2021 bütçe teklifinde sanayiye, araştırmaya, geliştirmeye, gençlerimize, kadınımıza ve insan haklarına ayrılan tüm paranın toplamı kamu-özel iş birliği garanti ödemeleri kadar dahi değildir. Yani bu bütçe, yönetimsizliğin ve hukuksuzluğun bütçesidir ve bu bütçe, refahı toplumla değil, bir avuç azınlıkla paylaşan bütçedir. Toplumla paylaştığı tek şey, ekmek derdinde olan vatandaşımızın kafasına fırlatılan keyif çayı ile "uçuyoruz" "kaçıyoruz" "kıskanıyorlar" masalları.

Saygıdeğer milletvekilleri, bugün, dünyada, nüfusuna göre yurt dışına en fazla servet kaçırılan ülke Türkiye'dir. Demokrasi ve hukuk devletinin esas alındığı dönemlerde Orta Doğu ve Avrupa'dan yabancı yatırımcıları çekerken ülkemizle övünüyorduk, bugün ise vatandaşlarımızın dahi servetini kaçırdığı bir ülke hâline gelmekten utanıyoruz.

Arkadaşlar, zenginlerimiz varlıklarını yurt dışına çıkarıyorsa, gençlerimizin neredeyse yüzde 80'i Türkiye'de yaşamak istemiyorsa artık bunun sebeplerini başkalarında aramak yerine gerçekten aynaya bakmamız lazım. Hepimiz biliyoruz ki sebep, kuvvetler ayrılığını ve hukukun üstünlüğünü reddeden keyfî yönetimdir, tezahürü de dün maalesef alkışladığınız o bağıran adamın ucuz popülizmi ve hukuk devletini tanımayan faşizan eğilimleridir. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar) Tek adam yerine geçmek için şehitlerimizin üzerinde yürüttüğü zehirli siyasettir. Sözlerini bu sebepten dolayı ciddiye almıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

MUSTAFA YENEROĞLU (Devamla) - Onu acziyetiyle baş başa bırakıyoruz.

Buradan vatandaşlarımıza da sesleniyorum: Ülkemizin ekonomik sorunlarının asıl nedeni kaynak yetersizliği değildir. Dış mihraklar masalları, faiz lobisi, döviz lobisi hikâyeleri, bunlar beceriksizliğin bahanesidir. Türkiye'nin yeterli kaynağı var; dinamik, çalışkan, genç bir nüfusu da var; bütün sorun iktidarın kötü yönetimidir, demokrasiyi ve hukuku esir almış olmasıdır, devletin imkânlarından herkese eşit imkân sunulmamasıdır, kaynakları dağıtırken uygulanan adaletsizliktir. Bu sebeplerden dolayı son yıllarda dünyada Türkiye'den daha fazla fakirleşen ülke yoktur. Türkiye, Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde Afganistan, Mısır, Venezuela ve Kamboçya'nın sınıfındadır.

Değerli milletvekilleri, DEVA Partisi olarak hayatın her alanına yayılan tüm bu adaletsizliklere son vermek için bu yola çıktık. Amacımız, tüm vatandaşlarımızın insan onuruna yaraşır bir hayat sürmesidir ve bu adaletsizliklerin son bulmasıdır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)