GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:31
Tarih:14.12.2020

CHP GRUBU ADINA AYHAN BARUT (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesi üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi en içten dileklerimle selamlıyorum.

Sonda söyleyeceğimi başta söylemek istiyorum: Tarım ve tarımsal destekler için ayrılan bu bütçe kabul edilebilir bir bütçe değildir. Bu bütçe, AKP iktidarının tarıma bakışını göstermektedir. Bu bütçede tarımsal destekler için ayrılan 22 milyar liralık desteklerin geçen yılla aynı oranda kalması çiftçiye vurulmuş ve vurulacak en büyük darbedir. Başta Cumhurbaşkanlığı bütçesi olmak üzere, diğer bütün bakanlıkların bütçeleri artırılırken ve özellikle son bir yılda tarımsal üreticilerin kullandığı temel girdilerin hepsi yüzde 50 ve üzerinde fiyat artışı göstermişken tarımsal desteklerin yerinde saymasını Sayın Bakanım, vicdanınız kabul ediyor mu?

Bu bütçe, tarımdaki sorunları çözmez ve tam aksine de tarıma öldürücü bir darbe vurur. İktidarınız döneminde çiftçiyi üvey evlat gördünüz. Çiftçi için bıçak kemiğe dayanmıştır. Unutmayın beyler, çiftçiyi yok sayanı çiftçi de yok sayar ve ilk seçimde de sandığa gömer, bunu böyle bileseniz. (CHP sıralarından alkışlar)

"Bir musibet bin nasihatten iyidir." diye bir söz var. Tüm dünya bu musibette tarımın önemini bir kez daha anladı ama AKP iktidarı maalesef anlamadı. Çünkü bu dönemde çiftçiye hiçbir destek verilmedi, hiçbir iyileştirme yapılmadı. Hatta, geçtiğimiz günlerde yine bu yüce Mecliste, burada, vergi ve kredi borçlarının yapılandırılmasına yönelik torba kanun görüşüldü; içerisinde her sektör vardı ama sadece tarım yoktu, çiftçi yoktu çünkü çiftçi sizin umurunuzda değil.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - İnsaf, insaf!

AYHAN BARUT (Devamla) - On sekiz yıllık AKP iktidarı döneminde 6 Bakan eskittiniz ve bu süreçte ülkeyi, üreten ülke değil, ithalat yapan ülke durumuna getirdiniz. Sayın Bakan, bütçesi 168,7 milyar avro olan Avrupa Birliği ülkeleri, tarımına yüzde 35 oranında yani 58,6 milyar avro, Amerika ise 42 milyar dolar destek ayırırken ülkemizde bütçemizin yüzde 1,63'ünün tarıma destek olarak ayrılması sizin ve iktidarınızın utancıdır, ayıbıdır. Buradan da anlayacağınız üzere iktidar tarıma, çiftçiye değil de bir avuç ithalat lobisine çalışmıştır. Sonuçta da ülkemiz net bir şekilde ithalatçı hâle gelmiştir. Yaptığınız bu yanlışlara tepki koyup eleştirdiğimizde ise, her bakanlığı aklından geçirip Tarım Bakanlığını aklından geçirmemiş ama o koltukta Tarım Bakanı sıfatıyla oturan Sayın Bakan, eleştirilerimize karşılık ilginç cevaplar veriyor, ilginç cevaplarda bulunuyor. Örneğin "Paramız var ki ithalat yapıyoruz." diyor. Örneğin "Et fiyatları yüksek değil, aksine çok ucuz." gibi söylemlerde bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında bir yenisi daha eklendi buna. "Çiftçimiz son iki yılda rekor bir gelire sahip, çiftçimizin morali şu anda son derece iyi durumda." diyerek âdeta aklımızla alay etti.

Öyleyse bir bakalım, çiftçimizin durumu gerçekten nasıl ve hangi durumdadır. Eğer çiftçimizin durumu iyiyse yüksek faizden dolayı kapısındaki traktörler ve ahırındaki inekler neden hacizde ve neden satılıktır? Eğer çiftçimiz iyi durumdaysa iktidarınız döneminde 700 bin üretici üretimden neden koptu? Bu arada dipnot olarak söyleyelim, üretimden kopan çiftçiyi bir daha üretime kazandırmanız mümkün değil. Eğer çiftçimiz iyi durumdaysa iktidara geldiğinizde çiftçi borcu 2,5 milyar iken döneminizde 180 milyar liraya nasıl çıktı? Eğer çiftçimiz iyi durumdaysa 2 Trakya büyüklüğündeki ekim alanları neden terk edildi? Çünkü çiftçiye değil, ithalata destek verdiniz. Sayın Bakan, çiftçi iyi durumda değil, çiftçinin feryadını, figanını duyun. Sayın Bakan, bu işten anlamıyorsunuz, çekilin de anlayan biri gelsin. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, parlamenter sistemdeki Hükûmetiniz döneminde ziraat, gıda, veteriner hekim, su bilimleri mühendisleri ve tekniker ve teknisyenlere 10.551 atama sözü verildi, beş yılda 2.300 civarında atama yapıldı. Ben bir ziraat mühendisiyim, her yıl 5 bine yakın ziraat mühendisinin mezun olduğu bir yerde...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

AYHAN BARUT (Devamla) - ...tüm meslek gruplarına bu sayı oldukça yetersizdir. Söyleminiz, "Özel sektörde deneyim kazanın." diyorsunuz. İktidarınızın yapmadığını, yapamadığını neden özel sektörden bekliyorsunuz? Bu gençler hangi özel sektöre, hangi güçle, hangi imkânla girecekler? Bu meslek grupları sizden net bir şekilde, kaç kişi ve ne zaman atama yapılacağı yönünde haber bekliyorlar. Bu gençlerin, bu meslek gruplarının sorunlarını, atamasını yıllardır burada haykırıyoruz, bu gençlerin sorunlarına sahip çıkıyoruz, sahip çıkmaya da devam edeceğiz. Lütfen, bu gençlere verdiğiniz sözü tutun. Bu bütçenin içerisinde işçi yok, çiftçi yok, esnaf yok, hiç kimse yok. Bu bütçe rantçı bir bütçedir, bu nedenle bu bütçeye "hayır" diyoruz.

Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)