GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:31
Tarih:14.12.2020

HDP GRUBU ADINA MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van) - Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, yaşamın iki temel kaynağı hava ve sudur. Bildiğiniz gibi, canlıların tümü bu iki kaynak olmadan yaşayamaz. Dolayısıyla, suyun ve havanın seyri, erişilebilirliği, temizliği, kirliliği yaşamı doğrudan etkilemektedir.

İktidarınızın da politikalarıyla katkı sunduğu küresel ısınma, çiftçi ürünlerinin kuraklığa ve dona karşı korunmasızlığı, hava kirliliği, Covid gibi çok boyutlu sorunlar doğrudan havayla ilgilidir.

Çevre Mühendisleri Odasının Hava Kirliliği Raporu'na göre Türkiye'de her yıl hava kirliliği nedeniyle 30 bin kişi yaşamını yitirmektedir. Van'ın da aralarında olduğu birçok şehirde kükürtdioksit oranları insan yaşamını tehdit etmektedir. Sivas Kangal, Milas, Ören gibi bazı yerlerde termik santraller işletilmesine rağmen neden hava kirliliği ölçümü yapılmamaktadır? Avrupa'ya göre ülkemizde yüzde 30'dan daha fazla olan havadaki partikül oranı her geçen gün daha da artmaktadır. Fosil yakıtlara dayalı enerji üretimi, doğayı kirletmek üzerine kurulu sanayi, denetimsiz tarım ilaçları kullanımı, oy karşılığı bedava dağıttığınız kalitesiz kömür gibi politikalarınız sonucunda 75 milyondan fazla insan kirli hava solumaktadır. Sizin ve politikalarınızın insanlığa ve yaşama hakkına saygısı yok zaten. İktidarınız döneminde Kuzey Ormanları, Kaz Dağları, Toroslar, Cudi Dağı ormanları talan edildi. Maden şirketlerinin Ege'de, Karadeniz'de girmediği ormanlık alan kalmadı. Dersim ve Şırnak bölgeleri başta olmak üzere, birçok bölgede ormanlar yakılmıştır. Bu yangınlara müdahale edilmediği gibi, halkın müdahale etmesine, söndürülmesine de izin verilmemiştir. Bölgemizde ormanlar yanarken, görüntüleri ayan beyan ortadayken yangınların büyümesine, oradaki canlıların ölmesine göz yumdunuz. Yangınlara müdahale etmeyen, ettirmeyen bir zihniyetiniz var çünkü siz doğa ve yaşam düşmanısınız, ormanlar arasında bile ayrımcılık yapan bir zihniyete sahipsiniz. Güvenlik gerekçesiyle veya şüpheli bir şekilde yakılan ormanlık alanları yapılaşmaya, imara açmanız, yandaşlarınıza peşkeş çekmeniz iktidarınızın yaşama ve doğaya olan düşmanlığını gün yüzüne çıkarmıştır. Hiçbir gerekçe gelecek kuşakların ve canlıların yaşam hakkını yok etmeye bahane edilemez.

Değerli arkadaşlar, su o kadar önemlidir ki "Uzayda hayat var mı?" sorusu ile "Su var mı?" sorusu aynıdır. Uzayda tek bir yerde su ve yaşam var, orası da dünyadır. Sizler politikalarınızla yaşamı ve suyu bir sektöre, rant alanına, metaya, kısacası ülkeyi ve dünyayı bir cehenneme çeviriyorsunuz. İktidarınız döneminde su kaynakları kirletildi, HES'leştirildi, ticarileştirildi. Gözünüzü rant bürümüş ve ekosistemi geri dönülemez bir şekilde yok ediyorsunuz. Halkın tüm itirazlarına rağmen HES'leri "Paraya ihtiyacımız var." diyerek yapmaya devam ediyorsunuz. HES yaptığınız her yerde, Zilan'da, Çatak'ta, Muradiye'de; ülkenin her yerinde canlı yaşamını yok ediyorsunuz. Van'da inci kefalini yok ediyorsunuz.

Su sadece insan yaşamı için değil, canlıların tümü için gereklidir. Suyu kâr edilebilir bir meta olarak görüyorsunuz. Halkın birçok yerde içme suyu sorununu çözmek yerine siz suyu ticari bir araca dönüştürdünüz. Hâlbuki su yaşamdır ve yaşam satılamaz. Sizler yaşamın kaynağı olan suyu bile savaş politikalarınıza alet ediyorsunuz. Size kalsa Suriye'ye, Rojava halklarına giden tüm ırmakların suyunu keseceksiniz. Çeteleriniz Rojava'da halkın tarlalarını yakıyor; yetmiyor, yakamadığı tarlaları da susuz bırakıyor. Desteklediğiniz çetelerce Haseke bölgesindeki Aluk Su Tesisinde bu yıl en az 20 kere su kesintisi yapıldığı bilinmektedir. Bu talan 460 bin sivilin yaşamını etkilediği için konu Birleşmiş Milletler gündemine taşındı. Kerbelâ'da insanları susuz bırakan Yezid'den hiçbir farkınız yok sizin.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz.

MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Devamla) - Yüz yılı aşkındır devam eden, tarihsel ve toplumsal bir mesele olan Kürt meselesinin güvenlikçi yaklaşımla, savaş politikalarıyla çözülmek istenmesi gelinen aşamada doğa, ekoloji ve toplum kırımına yol açmaktadır. Ekoloji ve ekosisteme yönelik her türlü müdahale bütün canlı ve cansız varlıkları etkilemektedir. Bunun içinde sizler de varsınız. Ekolojik yaşamı korumak ve gözetmek bir tercih değil, yaşamın sürekliliği açısından bir zorunluluktur. Tekrar tekrar söylüyoruz: Temiz bir hava, çevre ve su için, enerji, sanayi, ulaşım odaklı değil, doğa ve toplum odaklı olması zorunludur. Bize yetki veren tüm halklar adına sarayın bu savaş ve rant bütçesini reddediyoruz.

Tüm halkımızı saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)