| Konu: | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 14.12.2020 |
HDP GRUBU ADINA HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, AKP'li vekillere geçmiş olsun demek istiyorum, Dersim Vekilim gerçekten çok iyi bir konuşma yaptı, gerçekleri tüm çıplaklığıyla söyledi size. Ve aslında haklısınız değerli arkadaşlar, siz de haklısınız, sözünü söyleyen ötekiye daha alışamadınız ama merak etmeyin, alışırsınız, alışırsınız, hiç şüpheniz olmasın.
Değerli arkadaşlar, bugün, 14 Aralık 2015 tarihinde Şırnak'ın Cizre, Silopi ve İdil ilçelerinde ilan edilen ve kıyamet gibi bir dönemin yaşandığı sokağa çıkma yasaklarının yıl dönümü. Bu sebeple, öncelikle yasaklarda hayatını kaybetmiş tüm yurttaşlarımızı saygıyla, rahmetle anıyorum. (HDP sıralarından alkışlar) Ve yine, cezaevindeki, siyasi rehine olarak tutulan tüm yoldaşlarımızı bir kez daha selamlıyorum buradan.
Bütçeye baktığımızda, Gençlik ve Spor Bakanının aslında gençlerin bütçesini iyi savunamadığını görüyoruz çünkü bütçede bu yıl yine saraylara, yandaşlara, faize kaynaklar aktarılmış ama Gençlik ve Spor Bakanlığının bütçesi bir enflasyon kadar bile artmamış.
KYK'ye borçlu olan milyonlarca genç isyan durumuna gelmiş durumda. Bugün, Türkiye'de işsizlik almış başını gidiyor. Gençlerin de en önemli sorunu işsizliktir. Nüfusun dörtte 1'i genç, gençlerin yüzde 27'si işsiz yani her 3 gençten 1'i işsiz. İşsizlik, bilinmezlik ve belirsizlik gençleri karamsarlığa itmekte. İşsizlik, yoksulluk, baskı ve geleceksizlik madde bağımlılığını arttırmakta ve yine, işsizlik ve yoksulluk sebebiyle intiharlar artmakta. İşsizlik sebebiyle, arkadaşlar, artık gündüz uyuyan gençler türedi. Hani, yanlış anlamayın, tembellikten değil çünkü yıllarca okul okuyup, üniversite okuyup mezun olduktan sonra iş bulamayan bu gençler özellikle babalarının yüzüne bakamadığı için gündüz uyuyorlar ve bunların da müsebbibi aslında AKP iktidarının politikalarıdır.
POLAT TÜRKMEN (Zonguldak) - Gece yatmadığı için.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla) - Ve yine, uyuşturucu kullanımının tabii ki birçok nedeni var; çatışma, göç, işsizlik, eğitimsizlik gibi sorunlarla birlikte sosyopolitik alanda yaşanan baskılar bunlardan biridir. Gençlerin siyasal eylemselikleri baskı altına alınıyor. Tüm bu hususlar madde bağımlılığını inanılmaz bir derecede artırmaktadır.
Yine, memleketim olan Şırnak'tan sadece size bir örnek vereyim: Bir kurumun yaptığı bir çalışmada sadece Uludere ilçemizde, sadece bir köyde 30 madde bağımlısı tespit edilmiş, bu sadece bir köy. Varın, siz, Uludere ilçesini ve Cizre, Silopi gibi büyük nüfusa sahip ilçeleri düşünün. Aslında...
BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Maddeyi kim üretiyor, kim getiriyor?
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla) - Maddeyi, birazdan size söyleyeyim... Lice'de karakol komutanı, mahkûm aracıyla, 3 askerle birlikte uyuşturucu sevkiyatında yakalandı. Bunu mu diyorsunuz? Bunu mu diyorsunuz? Alın. İstiyorsanız, açın izleyin oradan, açın izleyin. (HDP sıralarından alkışlar) Şırnak'ta, özellikle 2015 yılında yaşanan çatışmalar ve yıkımlar gençleri ruhsal anlamda çökertti.
Değerli milletvekilleri, Sayın Bakan; evet, birçok arkadaşımız, birçok kardeşimiz, birçok hemşehrimiz doğdukları, büyüdükleri, bırakın artık sokakları, tüm anılarının olduğu mahalleleri kaybettiler, yıkıldı, 2015'teki çatışmalı dönemde ve bir ruhsal çöküntüye sebep oldu. Bu ruhsal çöküntü sonrasında da maalesef, ailesinden yakınlarını kaybeden, arkadaşlarını kaybeden gençlerin birçoğu maalesef ki çareyi uyuşturucuda aradı. Aileler yardım istiyor. Şu an Şırnak'ta bu uyuşturucu batağından, madde bağımlılığından kurtulmak isteyen binlerce genç var ancak en yakın arındırma ve rehabilitasyon merkezi Antep ve Elâzığ'da; Diyarbakır'daki işlevsiz ve hiçbir şeyi karşılamıyor. Dolayısıyla öncelikle, Şırnak'a bir arındırma ve rehabilitasyon merkezi açılmasını buradan bir kez daha dillendirmek istiyorum.
Bir de Komisyon çalışmalarında bahsettiğimiz, pandeminin çifte mağdurları vardı. Kim bunlar? Bölgesel ve yerel amatör kulüpler, spor kulüpleri. Amatör liglerde oynayan sporcular, teknik ekipler ve yine kulüp çalışanları büyük mağduriyet yaşamakta. Biz zaten HDP olarak Plan ve Bütçe Komisyonunda, bu kulüplere, amatör kulüplere ayrılan, 120 milyon TL olan bütçenin 1 milyar daha artırılmasını talep etmiştik çünkü şunu biliyoruz ve çok önem veriyoruz: Amatör kulüpler, bu spor kulüpleri gençleri kötü alışkanlıklardan, uyuşturucudan ve benzeri birçok beladan koruyor. Ancak verdiğimiz bu önerge de AKP, MHP oylarıyla reddedildi. Bu kulüpler uzun zamandır seslerini duyurmaya çalışıyorlar, sosyal medyadan seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Dediğim gibi, sporcular, teknik ekip ve kulüp çalışanları, aileleriyle birlikte sayıları yüz binleri buluyor; büyük bir mağduriyet söz konusu. Derhâl bunlara yardım edilmeli, bütçeden hakları olan derhâl verilmeli yoksa şöyle bir tehlikemiz var: Hem kötü alışkanlıklardan koruyan bu kulüpler artık kapatılma noktasına gelmiş durumda hem aynı zamanda, spor anlamında bir nesli kaybediyoruz değerli milletvekilleri.
Sayın Bakanın bütçe konuşmasında ilgimi çeken yine bir şey vardı, tabii daha önceki yıllarda da arkadaşlarımız itiraz etmişti. Sayın Bakan aslında sürekli itiraz etmemize rağmen bu dili kullanmaya devam ediyor. Biz ısrarla çoğulculuk vurgusu yapılması gerektiğini söylerken Sayın Bakan Dinî İlimler Atölyesi ve Dil Eğitim Atölyelerinden bahsetti.
Size Dil Eğitim Atölyelerinden biraz bahsedeyim. Burada Osmanlıca ve Farsça eğitim veriliyor; doğru, iyi, güzel, verilsin. Aynı zamanda, yabancı dillerden İngilizce, Almanca, Rusça, Çince hatta Korece bile Dil Atölyeleri var; çok güzel, tebrik ederiz. Ama değerli arkadaşlar, bir şeyi unutmuşsunuz, bin yıllık Kürt kardeşinizin dilini unutmuşsunuz; bir Kürtçe atölye yok, atölye. (HDP sıralarından alkışlar) Sonra da bize bin yıllık Kürt kardeşliği teranesinden bahsediyorsunuz. Yine, tabii ki sadece Kürtçe de değil, Lazca da Çerkezce de, Ermenice de atölyelerimiz olmalı.
Kumar alışkanlığının da Spor Toto Genel Müdürlüğü eliyle, kamu eliyle yürütülüyor olmasını da şiddetle karşılıyoruz. Kumarın, haramın yasalı yasa dışısı olmaz arkadaşlar. İçkinin yasalı ya da yasa dışı olanı oluyor mu da kumarın yasa içi olanı, yasa dışı olanı olsun? Bu durum da kabul edilemez.
Gençlerin ve gençlerin şahsında bu toplumun iktidar eliyle sürüklendiği bir nokta daha var: Irkçılık ve ayrımcılık. Özellikle, spor müsabakalarında ırkçılığın vücut bulmuş hâliyle maalesef, sürekli karşılaşıyoruz. Yakın zamanda Paris Saint-Germain ile Başakşehir arasında oynanan maçta hakemin ırkçı ifadeleri sebebiyle herkes, tüm siyasi gruplar neredeyse, neredeyse tüm yurttaşlar bir tepki gösterdi. Evet, olması gereken bu, Türkiye Futbol Federasyonu da tepki gösterdi ama Türkiye'deki birkaç örneği size hatırlatayım: Haim Revivo'ya "Hitler seni daha iyi anlıyoruz." denildi çünkü Haim Revivo İsrailliydi, Yahudiydi. Ya da yine Pini Balili'ye "Kahrolsun İsrail!" diye ırkçı sloganlar atılmıştı. Hrant Dink... Ogün Samast cinayeti işlediğinde kafasındaki beyaz bereyi, bir takımın bir kısım taraftarı kafasına takmış ve o cinayeti sahiplenmişti, o cinayeti desteklemişti.
Değerli arkadaşlar, yine, Emre Belezoğlu bir siyahi futbolcuya yine ırkçı ifadelerde bulunmuştu ama maalesef ki yine, Türkiye'de ödüllendirilmişti Millî Takım'ın kaptanı olarak.
Amedspor ise "Çocuklar ölmesin, maça gelsin." pankartıyla sahaya çıktığı için ciddi cezalara maruz kalmış durumda; neredeyse beş senedir deplasmanlarda seyircisiz maç oynamaya zorlanıyor ve bu şekilde cezalandırılıyor. Çıktığı birçok maçta teknik ekibine, futbolcularına karşı yapılan linç girişimi ve ırkçı söylemlere karşı, bugün "Irkçılığa karşıyız." diyenlerden tek bir çıt çıkmamış, bugüne kadar hiç kimse Diyarbakırspor'un, Amedspor'un uğradığı bu mağduriyete ilişkin bir söz söyleyememiş. Ulusal alandaki ırkçılığı, ayrımcılığı geçtik artık! Ya, arkadaşlar, Dalkurd İsveç Ligi'nde oynuyor, İsveç Ligi'nde! Oraya bile müdahale ettiniz. Çinli Huawei şirketi sponsorluk yapıyor Dalkurd takımına ama Türkiye'den yetkililer Huawei'yi tehdit ediyor "Siz bu sponsorluğu iptal etmezseniz Türkiye'deki operasyonlarınızı durdururuz." diyor ve Huawei şirketi "Aldığınız para sizde kalsın ama sponsorluğumuzu kullanmayın." diyor ve yine, aynı takım, Dalkurd, "nesine.com" sitesinde -Spor Toto Teşkilat Başkanlığına bağlı- orada maç oynanırken, müsabaka devam ederken Dalkurd ismi siliniyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla) - Sayın Başkanım...
BAŞKAN - Buyurunuz.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla) - Yine, Kürt ismi yok edilecek ya, "1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9..." aynen bu şekilde yazılıyor. Yani yine ayrımcılık, yine ırkçılık burada da kendini gösteriyor. Dediğim gibi, ya, Çinli şirkete bile artık müdahale ettiniz. Ha, yalansa, yalansa çıkıp açıklayın yoksa arkadaşlar, belki Çinliler, bin yıllık kardeşlerimizle aramızı bozmaya çalışıyordur. Hakikaten, merak ediyorum, varsa bir şey, Sayın Bakan çıksın, açıklasın.
Bakın, bu, Amedspor'un Ankaragücü maçında uğradığı saldırıdan sonraki görüntüler; yönetim kadrosu. Videolar internette dolaşıyor. Bakın, Amedspor sanki bir silahlı güçmüş gibi, Amedspor maça çıktığında, çatışmada, operasyonlarda hayatını kaybeden askerlerin, polislerin resimleri asılıyor, helikopterli operasyon gösterileri gösteriliyor statlarda. Alın size, "Çocuklar ölmesin." pankartı açtı diye, Amedspor ayrımcılığa, ırkçılığa maruz kalıyor.
ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) - Darbetti Sakaryaspor'u, darbetti o bahsettiğin arkadaşlar.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla) - Bu riyakârlıktan, bu ikiyüzlülükten de vazgeçilmeli. Gençleri savunmayan bu bütçeyi desteklemiyoruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)