GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:33
Tarih:16.12.2020

DİLŞAT CANBAZ KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ekranları başında bizleri izleyen değerli halkımız; aslında epeyce süredir bekliyorum sıramı, bayağı geciktik. Yani bu kürsülerden bütçeyi görüşmemiz gerekirken, bütçede ısrar ederken, ekonomik krizden, işsizlikten, işçilerin durumundan, kadınlardan, yoksulluktan bahsetmekte ısrar ediyoruz ama maalesef, buralarda, özellikle iktidar partisi yani AKP bu meseleden kaçınmaya, cevap olmamaya çalışıyor. Ama gelin birlikte -tekrar bütçede ısrar ediyoruz- bütçeyi konuşmak istiyoruz. Evet, kadın işsizliğini, kadın yoksulluğunu konuşmak istiyorum ben de yani toplumsal cinsiyet eşitsizliğindeki yoksulluğu, işsizliği, bize nelerin getirdiğini, neden kadın yoksulluğunun bu kadar büyüdüğünü biraz anlatmak istiyorum çünkü gerçekten de bu durum çok katmanlı bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu bize gösteriyor.

Kadınları güçlendirmek için sadece gelir artırmaya yönelik çözümler değil, daha bütünsel yaklaşımlara ihtiyacımız olduğunu da ortaya koymaktayız. Türkiye'de yoksullaşmanın nedenlerinden birisi işsizliktir. Kapitalizm, nitelikli ve iyi ücretli, güvenceli, cinsiyet eşitliğini sağlamaktan çok uzak istihdam politikalarını izliyor. İşsizlik sorunu, yerinden etme uygulamalarıyla daha da fazla büyüyor. DİSK Kadın İş Gücünün Görünümü Raporu, AKP'nin ayrımcı politikasının vahim sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Pandemiyle birlikte kadın iş gücü yüzde 11, kadın istihdamı ise yüzde 9 azaldı, iş başında olmayan kadınların sayısı ise 5 katına çıktı ve her 4 kadından sadece 1'i istihdamda; yani, yoksulluğun ortadan kaldırılması için değil, yönetime odaklanan bir politika izliyor AKP. Kadınların "yoksulların yoksulluğu" olarak nitelendirilmesi ve "yoksulluğun kadınlaşması" kavramı, yoksunluklar ve sosyal eşitsizlikleri yakından ilgilendiriyor.

Evet, pandemi döneminde de kadına yönelik işsizliğin en fazla derinleştiği, daha fazla açığa çıktığı bir dönemden geçiyoruz. Yani, değerli arkadaşlar, zaten pandemi döneminde daha da fazla derinleşen ekonomik bir kriz var -bugünkü bütçe tartışmalarında yani iki gün sonra çıkacak kararla beraber- daha fazla derinleşerek kadın üzerindeki yoksulluk, işsizlik daha fazla artacak. Yani, ücretlerdeki cinsiyet eşitsizliği artmış durumda; kadın işçiler, ücretsiz izin dayatmasına karşılık daha düşük bir ücretle çalışmak zorunda bırakılmışlardır.

Birçok kadın işçi tek başına çocuklarıyla yaşam mücadelesi vermektedir. İşini kaybetmenin yıkıcılığı, kadın ve çocuklardan oluşan ailelerin bakımları da en fazla kadınları etkilemektedir. Çocukların okul masraflarını karşılayamayan, kirasını ödeyemeyen, evin zorunlu ihtiyaçlarını yani tenceresini kaynatamayan; elektriğini, suyunu, doğal gazını, zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamayan yine kadınlardır; işini kaybetme endişesiyle daha kötü koşullarda çalışmaya mecbur bırakılmışlardır. Ücretsiz izne çıkarılan kadın işçilerin birçoğu günlük olarak 70-80 lira karşılığında günlük işlere gittiler. Bakınız, tekstil atölyeleri, temizlik sektörü ve gündelik işler, ücretsiz izne çıkarılan kadın işçilerle doludur. Yani, eşitsizlikler büyüyor, kadın yoksulluğu artıyor ve daha da fazla artmaya devam edecek biz kadınlar açısından.

AKP iktidarının bütçesinde kadınlara dair, kadın yoksulluğuna ve işsizliğine dair maalesef hiçbir şey bulamadık. Aslında kadına dair hiçbir şey yok bu bütçede; işsizliğe ve yoksulluğa da dair yok. Yani, bizler biliyoruz ki bu bütçe kadınların bütçesi değil; bizler biliyoruz ki bu bütçe gençlerin değil; bizler biliyoruz ki çocukların, işçilerin, işsizlerin, köylünün, çiftçinin bütçesi değil yani bu bütçe halkın bütçesi değil. Biz her defasında söylüyoruz, söylemeye de devam edeceğiz. Yani, halkın içine giremediği, yakınından dahi geçemediği sarayın bütçesidir; yani yandaşın, savaşın, şatafatın, rantın bütçesidir diyoruz ve bunu tekrar ediyoruz, tekrar etmeye de devam edeceğiz, ısrarla devam edeceğiz.

Cuma günü bütçeyi bitiriyoruz arkadaşlar. Bütçe biterken tüm Bakanlıkların, komisyonların tek konuştuğu ve tek ifade ettiği şey, bugün, televizyonların karşısında halk bizden bütçede ekonomi istiyor; krizi, işsizliği, çiftçinin durumunu, öğrencinin durumunu, akademiyi yani daha sayamadığımız halka ait bir bütçe istiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın.

DİLŞAT CANBAZ KAYA (Devamla) - Ama bugün, maalesef, komisyonlarda ve Bakanlıkların tek konuşması, bu kürsülerden tek konuşulan şey "HDP, HDP, HDP." başka konuştuğumuz bir şey yok, başka konuşulan bir şey yok. Bütçede ısrar etmek gerekiyor, Bakanlıkların cevap olması gerekiyor.

Ben, sözlerimi tamamlarken Mao Zedong'un sözleriyle bitirmek istiyorum, diyor ki: "Karşı taraf saldırıyorsa durumunuz iyidir; daha fazla, daha çok saldırıyorsa çok daha iyidir. Zira bu, onların sizden çok korktuğunu gösteriyor." (HDP sıralarından alkışlar) Yani o saldırılar bizi daha fazla güçlendiriyor, güçlendiriyor diyorum.

Teşekkür ediyorum hepinize. (HDP sıralarından alkışlar)