| Konu: | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 34 |
| Tarih: | 17.12.2020 |
CHP GRUBU ADINA GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, bütçeler ülkeyi yöneten iktidarın elindeki parayı nereye, kime ve ne kadar harcayacağını gösteren belgelerdir. Dolayısıyla alt alta yazılmış rakamlardan ziyade 83 milyonun hepsini etkileyen, 100 yaşından kundaktaki bebeğe kadar her birimizi ilgilendiren tekliflerdir ve hep söylediğimiz gibi bütçeler, bir tercih meselesidir; aslında biz de bir ay boyunca bu bütçeyi yaptığımız tercihler üzerinden tartışıyoruz. Örneğin, bütçeyi 100 dilimlik bir pasta olarak düşünürsek bu pastanın 99 dilimini yüzde 1'e verir, kalan 1 dilimini de yüzde 99'a bölüşün derseniz; bu bir tercih meselesidir. Bu arada ekranlarında bizi izleyen vatandaşlar belki bu meyvenin ne olduğunu bilmeyebilir -gerçi sizler bilirsiniz ama- bu, ejder meyvesi; bunu da vatandaş yiyebilir, on sekiz yılda unutmuş olabilirsiniz, bu da kuru ekmek; bunu da sizlere hatırlatmak istedim. (CHP sıralarından alkışlar)
Bir bütçe yapılırken "Kasadan tek kuruş çıkmayacak." diyerek yaptığınız şehir hastanelerine "kira" adı altında maliyetinden çok daha fazla para öderken sağlık çalışanlarına öğle yemeği olarak ekmek arası kaşar ve marul layık görüyorsanız eğer, 400 bin esnaf kepenk kapatmışken buradan, Türkiye Büyük Millet Meclisinden beş dakika mesafede olan esnaf Ali'ye aylardır karşılıksız bir kuruş dahi vermezken 2 bin kilometre ötedeki Tunus'a 5 milyon dolar hibe ediliyorsa, "Para yok." diye halka IBAN verip para istenirken kışlık saray, uçan sarayın yanına bir de yazlık saray yapılıyorsa, Eskişehir'de belediyenin yıllardır işlettiği aşevinin hesaplarına gelen yardımlara el konulup hazineye devrediliyorsa, İstanbul'da belediyenin yoksul mahallelerine Halk Ekmek açılması önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedilirken Mardin'e atanan kayyumun bir aylık çerez masrafı için 55 bin lira ödeniyorsa, Ankara'da önceki dönem Belediye Başkanının 750 milyon dolara lunapark yapmasına izin veren Meclis, Polatlı'daki asbestli boruların değiştirilmesine izin vermiyorsa, millet 1 liralık desteğe dahi muhtaçken CHP'li belediyelerin ihtiyaç sahipleri için topladığı 7,5 milyon liraya iktidar tarafından el konuluyorsa, Türkiye'nin yüzde 26'sı "Temel ihtiyaçlarımı dahi karşılayamıyorum." yüzde 53'ü ise "Sadece barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarımı karşılıyorum" derken AKP'li bir inşaat şirketine, 320 milyonluk bir ihale verip daha yüzde 23'ü bitmişken ihale bedelinin en az 3 katı olan 825 milyon lira ödeniyorsa, 5'li çetenin milyarlarca liralık vergi borcu silinirken mezun olup iş bulamayan genç KYK borcunu ödeyemediği için içerisinde 15 lira olan banka hesabına haciz konuluyorsa, 5'li çeteden bir ensesi kalının 370 milyon liraya 3'üncü özel uçağı aldığı gün işsiz bir vatandaş belediyenin önünde benzin döküp kendini yakıyorsa, Diyarbakır'da bir baba çocuğuna mama almak için gittiği marketten bebek mamasını çaldığı için tutuklanıyor ama aynı anda birileri milyarları götürürken görmezden geliniyorsa, satılan Millî Piyangodan KDV sıfırlanırken bebek bezinden yüzde 18 alınıyorsa, Beşiktaş katliamında şehit olan insanların ailelerine 121 lira 96 kuruş reva görülürken 15 Temmuz şehitleri için toplanan 338 milyon lira ortadan kayboluyorsa, milyonlarca vatandaş kısa çalışma ödeneği altında günlük 39 lirayla yaşam mücadelesi verirken partili Genel Başkan, Cumhurbaşkanı "160 ülkeye destek gönderdik." diye övünüyorsa, vatandaştan para istenirken "Ekonomi sıkıntıda." Soma'ya ventilatör gönderirken "Gıptayla bakılan ekonomimiz var." deniyorsa, iktidar, kendi insanına 5 maskeyi dahi dağıtmayı beceremezken zengin Avrupa ülkelerine milyonlarca maske gönderiliyorsa, Cumhurbaşkanı, bakanları ve ortağı 8 uçakla Kıbrıs'a pikniğe giderken Batman'da 1,5 yaşındaki çocuk yoğun bakım bulamadığı için ölüyorsa, salgınla mücadelede en ön cephede yer alan hemşirelerin hesabına ek ödeme diye 7 lira yatırılırken A Haber'in sahibine aldığı ihale kadar yani 9,5 milyar lira vergi istisnası tanınıyorsa, milyoner yandaş sanatçılara, şarkıcılara on-line konser verdirilirken aylardır açlıkla boğuşan müzisyenlerin bin lira için video çekip dilenmeleri isteniyorsa... (CHP sıralarından alkışlar) Müzisyenler geçinebilmek için enstrümanlarını satmak zorunda kalırken altı günlük şirkete milyarlık ihale veriliyorsa; turizmciler varlarını yoklarını kaybetmiş son bir umut, bir destek beklerken patron Turizm Bakanı denize nazır otelleri ucuza kapatıyorsa, "Covid-19 testi için 250 lira tavan ücreti belirledik." denilirken Sağlık Bakanının hastanesinde 350 lira alınıyorsa, Sayın Bakan buraya gelip "Türkiye için yoksulluk sorun olmaktan çıktı." dediği gün bir vatandaş bir eline "iş" bir eline "aş" yazıp intihar ediyorsa; (CHP sıralarından alkışlar) Somali'ye, Ukrayna'ya, Uganda'ya hibe verilirken esnaf Ali'ye, öğrenci Ayşe'ye, KOBİ Veli'ye kredi veriliyorsa, sarayın günlük ısınma masrafı 20 bin lira iken evsiz kalan vatandaşlar "Isınmak için gece boyunca 50 kilometre yürüyoruz." diyorsa, Bakan Yardımcısının ailesi Sağlık Bakanlığına milyonluk işler yaparken millet Covid'li hastalara para karşılığı refakat etmek için sosyal medya üzerinden ilan veriyorsa; Diyanet, vatandaşa ucuz alışveriş için akşam pazarını önerirken Bodrum'da 100 milyonluk saray yaptırılıyorsa, çocuklarına ekmek götürebilmek için dilenen anneye iktidarın bürokratı "Geber." diyorsa; koca devlet birkaç yüz SMA hastası için tedaviyi pahalı bulurken tek kararla 3 telefon operatörünün 5 milyarlık vergi borcu siliniyorsa; 18-22 yaşındaki işsiz gençlerin yüzde 74'ü "Karın tokluğuna çalışmaya razıyız." derken AKP'li milletvekilleri "İş var, iş beğenmiyorlar." diyorsa tercih yapılmıştır değerli milletvekilleri. (CHP sıralarından alkışlar)
Bütçedeki paranın nasıl dağıtılacağı, kime dağıtılacağı ya da kime dağıtılmayacağının tercihi çoktan yapılmıştır. Büyük bir umutla ekranları başında bizleri izleyen emekli öğretmen Ahmet amcam, işçi Mehmet, Öğretmen Ayşe, atama bekleyen Gül, çalışan Nuri; bu bütçede sizlik hiçbir şey yok, televizyonlarınızı kapatabilirsiniz çünkü bu bütçe, Mehmet Cengiz'in, Limakın, Kolinin, Katar Emiri ve annesinin, patron bakanların, Londra'daki tefecilerin, sürekli milyarlık iş alan bir avuç yandaşın bütçesidir. (CHP sıralarından alkışlar) Bu bütçe, yüzde 99'un değil, yüzde 1'in bütçesidir.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ezber yapmışsınız, dün de aynı şeyleri söylediniz! Her gün aynı şeyleri söylüyorsunuz, hiçbiri doğru değil!
GAMZE TAŞCIER (Devamla) - Bakın, gerçekleri duymaya bile tahammülünüz yok. (CHP sıralarından alkışlar) Ama insanlar her gün bunu yaşıyorlar. Siz de lütfen, kafanızı, gömdüğünüz o kumdan çıkarın, pembe gözlüklerinizi gözünüzden atın. Bir kere olsun vicdanınızla bu oylamayı yapın. Kişisel ikbaliniz değil, vicdanınızla bu oylamayı yapın.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Her gün aynı sözler! Hiçbiri doğru değil!
BAŞKAN - Lütfen, Sayın Milletvekili.
GAMZE TAŞCIER (Devamla) - Vatandaş bunu her gün yaşıyor, siz burada duymaya bile tahammül edemiyorsunuz.
Ne diyordu Genel Başkanınız: "Ülkemiz on sekiz yıl öncesine kadar hayal dahi edilemeyecek bir yerde." Evet, doğru. Eğer bu ülkede çocuklar açlıktan ölüyorsa, insanlar çaresizlikten Meclis önünde kendini yakıyorsa, işsizlik canına tak etti diye sokaktaki demire kendini asıp intihar ediyorsa, anneler kurutma makinesiyle evlatlarını ısıtırken çıkan yangında ölüyorsa, babalar marketten çocukları için bebek maması çalmasın diye alarm kuruluyorsa...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sizin belediyelerinizin işten çıkardığı...
BAŞKAN - Sayın Aydemir, lütfen...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - İstanbul Belediyesinden...
GAMZE TAŞCIER (Devamla) - İnsanlar bunu her gün yaşıyor, biraz dinlemeye bile tahammülünüz yok.
KYK borcu...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ayıp ya! Bırakın bunları!
GAMZE TAŞCIER (Devamla) - Size ayıp, size ayıp! On sekiz yılda bu ülkeyi bu noktaya getiren iktidara ayıp, size ayıp!
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
GAMZE TAŞCIER (Devamla) - Bu ayıp da size yeter zaten, hiç merak etmeyin.
BAŞKAN - Sayın Taşcıer, Genel Kurula hitap edelim.
GAMZE TAŞCIER (Devamla) - Ediyorum Sayın Başkan.
KYK borcunu ödeyemediği için 300 bin genç hakkında icra takibi varsa... Eğer söyleyeceğiniz bir söz varsa gelin, bunları yalanlayın isterseniz.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bunların hepsi yalan! Bakanlarımız söyledi, herkes söyledi. Bunların hepsi yalan, tümden yalan! Hepsi yalan!
GAMZE TAŞCIER (Devamla) - Oturduğunuz yerden ahkâm kesmek kolay. Ülkeyi de oturduğunuz yerden yönetmeye çalışıyorsunuz. Halktan koptunuz, bu gerçeklerle yüzleşmek zorundasınız. (CHP sıralarından alkışlar) Her 2 gençten biri "Mutsuzum." diyorsa, doğru. Bu ülkeyi, on sekiz yıl boyunca, hayal dahi edemediğimiz bir noktaya getirdiniz, bu ülkeyi batırdınız.
Sayın Bakan, "Yoksulluk Türkiye için sorun olmaktan çıktı." dediniz, doğru, yoksulluk artık bir yaşam tarzı hâline geldi sayenizde. İşte bütçeniz bu buz gibi gerçeğin, verdiğiniz tercihin bir belgesi ve sizler bir yüzükle iktidara geldiniz, bin yüzük de olsa şu an parmaklarınızda gideceksiniz, gideceksiniz, gideceksiniz!
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)