| Konu: | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 34 |
| Tarih: | 17.12.2020 |
MHP GRUBU ADINA İBRAHİM ÖZYAVUZ (Şanlıurfa) - "Yıldız benim bedenim, ruhum ise hilaldir,
Pusatın adı Kürşad, minareler Bilal'dir.
Ya dön tersine tarih, ya zalimleri sustur,
Çağlara mühür vurmak, yalnız bana mahsustur.
Çiğnetirsem vatanı, dert çıksın muradıma,
Atam kalkıp mezardan, tükürsün suratıma.
Mazluma bir demet gül, zalime korkunç pusuyum,
Adım Türk ise benim, ben yurdumun tapusuyum."
Yozgatlı halk şairi Fatih Kocatepe'ye bu şiirinden dolayı teşekkür ediyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin 4'üncü maddesi devredilen, iptal edilen ve tamamlayıcı ödenek üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubum adına söz almış bulunmaktayım.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin 3'üncü bütçesini görüşüyoruz. Küresel siyaseti derinden etkileyen, uluslararası ilişkilerin yeniden değerlendirilmesine sebep olan siyasi ve sosyal etkileri tartışmasız ki çok etkili olan Covid-19'u insanlıkla birlikte milletimiz ve devletimiz de yaşamaktadır. İnsanlığın salgınla sınandığı bu dönemde siyasi coğrafyamızın savaş, kaos ve suikastlarla gerildiği bir süreçte bulunmaktayız. Cumhuriyet tarihimizin en büyük devrimi olan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi içinden geçtiğimiz süreçte hayata koyduğu bütçeleri ve faaliyetleriyle cumhuriyetin ve Türk milletinin yüz akı niteliğindedir. Habil ve Kabil'in birbirine kıydığı coğrafyada huzuru, barışı ve insanlığı günümüz şartlarında demokrasi, insan hak ve özgürlükleriyle tesis etmek insanlık tarihinin en zor siyasi organizasyonu olsa gerek. Hâl böyle olunca, sonlarına geldiğimiz 3'üncü Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi bütçe görüşmelerimizin devletimize ve büyük Türk milletine hayırlı olmasını diler, Gazi Meclisimizi ve necip Türk milletini saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; devlet toprağın verimli olarak işletilmesini korumak, geliştirmek ve topraksız olan veya yeterli toprağı bulunmayan çiftçiye, köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır. Bu amaçla, 3083 sayılı Toprak Reformu Kanunu ilgili çiftçilere gerekli kanunla toprak dağıtımı yapmıştır. "Bu araziler bölünemez, miras hükümleri dışında başkalarına devredilemez ve ancak dağıtılan çiftçiler ile mirasçıları tarafından işletilebilir ve ipotek edilemez." denmiştir. Dağıtılan topraklar üzerinde devletin tasarrufu 3083 sayılı Kanun'un 11'inci maddesiyle yukarıdaki hâliyle düzenlenmiştir.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; bahse konu reform ve toprak dağıtımı üzerinden otuz bir yıl geçen köylerimiz var. Dağıtım parseli borçları bitmiş parseller mevcuttur. Bu parsellerde miras hükümleri dışında intikal ve satış işlemi yapılamamaktadır. Tarımsal faaliyete yönelik alınacak ekipmanlar için Ziraat Bankasından talep edilen krediler dâhi ipotek engeliyle karşılaştığı için hak sahibi çiftçiye verilememektedir. Hak sahibi çiftçilerin vefatı sonrasında mevcut araziler mirasçıları arasında kuşaktan kuşağa el değiştirmekte, parsellerde 11'inci madde şerhi olduğundan mirasçıları tarafından arazinin tarımsal faaliyete yönelik sahiplenmelerinde de engel teşkil etmektedir. Devlet toprağını ve çiftçisini korumak için gerekli tedbirleri tabii ki almalıdır fakat içinde bulunduğumuz şartlar ve süreç, kanun ve maddelerinin yeniden revize edilmesini gerektirmektedir. Bu sebeple, 3083 sayılı Kanun'un dağıtımı, borcu biten parsellerde 11'inci madde şerhinin düzenlenmesine dair ek bir madde getirilmesiyle bahse konu arazilerdeki ipotek sorunu başta olmak üzere diğer sorunlar ortadan kalkacaktır. Şanlıurfalı hak sahipleri ve vârislerinin talebi bu yöndedir.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; yerel yönetimler muhtarlarımızdan belde, ilçe ve il belediye başkanlarımıza kadar kamu yönetiminin en önemli idari organizasyonlarıdır. Devletimiz, merkez teşkilatı ve taşra teşkilatı olarak vatandaşına kamu hizmeti vermektedir. Bu sebeple, seçim bölgem Şanlıurfa, Büyükşehir Yasası'yla il statüsünden büyükşehir statüsüne geçmiştir. Bu geçiş esnasında ilin en ücra köşesine dâhi hizmet götüren il özel idareleri kapatılarak yetkileri ve makine parkı büyükşehir belediye başkanlığına devredilmiştir. Bu devir devletimizin uygun gördüğü bir işlemdir. Lakin, Şanlıurfa merkezde yer alan Eyyübiye, Karaköprü, Haliliye ilçeleri hariç diğer ilçelerimiz büyükşehir yetkisinde olup fakat hizmete uzaktırlar. İlçeleri ve köy statüsünden mahalle statüsüne geçen muhtarlıklar da göz önüne alındığında büyükşehre çok büyük yük binmektedir. Vatandaşımızın kamu hizmetinden kesintisiz yararlanması ve büyükşehir yükünün azaltılması adına ilçe belediyelerimize büyükşehir tarafından gerekli makine, alet edevat teminiyle ilçeye bağlı mahallelere hizmet gitmesi daha sağlıklı olacaktır. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." felsefesini benimsemiş merkezî hükûmetin karar alıcıları, ilçe belediyelerine kanunla yetki vermeli ve vatandaşımızın kesintisiz kamu hizmeti alması sağlanmalıdır.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk "Gelecek gençlerin, gençler ise öğretmenlerin eseridir." demiştir. Eğitim yurdumuzun liderleri öğretmenlerimizdir. İlköğretimde tanıştığımız anne eli, baba şefkati ilk öğretmenlerimizdir. Şehit Öğretmen Aybüke Yalçın Türk milletinin öğretmenidir, şehit Öğretmen Necmettin Yılmaz Türk milletinin öğretmenidir. Görevi başında şehit olan tüm kahraman öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum. Öğretmen toplumun yol göstericisi, karanlığa aydınlıktır.
Bu vesileyle, Şanlıurfa'mda geçici koruma altındaki Suriyeli çocukların Türkiye'deki eğitim erişimlerine ve sosyal uyumlarına katkı sağlamak adına PIKTES Projesi yürütülmektedir. Proje dâhilinde normal öğretmen atama şartlarıyla alınan öğretmenlerimiz canla başla görev yapmaktadırlar fakat bu kıymetli öğretmenlerimiz işçi sözleşmesiyle çalışmakta proje sonrası işsiz kalmaktadırlar. Ülkemizde bize emanet çocuklara anne eli, baba şefkati olan bu kıymetli PIKTES çalışan öğretmenlerimizin haklarının korunması ve öğretmenlik hizmetine kadroyla alınması hükûmetimizden talebimizdir. Kamuda çalışan taşeron işçiler, millî eğitimdeki geçici öğretmenler ve TYP çalışanları, sağlık ve KİT'lerde geçici olarak çalışanlara kadro verilmesi ve mağduriyetlerinin giderilmesi gereklidir. Köylümüze, çiftçimize, küçük esnafımıza daha çok destek verilmelidir.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin fikrî temellerinin beden bulduğu Cumhur İttifakı'nı iki gözümüz gibi koruyup kollamalıyız. Bu sebeple de liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey'in okuduğu hayır duasından alıntı sözlerle konuşmama devam etmek istiyorum: "Hak Teala; milletimizi korusun ve fitnecilere fesat vermesin. Birliğimizi, dirliğimizi ve düzenimizi bozmasın. Türk milleti dünya durdukça yaşasın, Müslümanları korusun. Ülkümüzü, Cumhur İttifakı'mızı muzaffer kılsın. Türk milletini gözetsin, himmetini üzerimizden esirgemesin. Kardeşliğimizi bozmasın, huzurumuzu daim etsin. Rahmet ve bağışlamasından bizi mahrum bırakmasın. Hesabını veremeyeceğimiz konularda bizi imtihan etmesin. Sevdiklerinden olmayı nasip etsin. Türk milletini ebediyete kadar korusun kollasın. Her Cumhur İttifakı ferdinden, milliyetçi ülkücüden ayrı ayrı Allah razı olsun." diyor, Gazi Meclisimizi ve büyük Türk milletini en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
2021 yılı bütçemizin milletimize, devletimize hayırlı olmasını dilerim. Allah'a emanet olunuz. (MHP sıralarından alkışlar)