| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 22.12.2020 |
HDP GRUBU ADINA MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Teşekkürler Başkan.
Genel Kurul ve değerli halkımız; sevgili Leyla Güven Vekilimiz yeni bir komplo ve darbeyle tutuklandı. HDP ve halkımız bu komploları ve saldırıları ayakta ve mücadeleyi yükselterek göğüsleyecektir, boşa çıkaracaktır. Bugün İstanbul'da partililerimiz bu komployu protesto için toplandılar ve alçakça bir saldırıya maruz kaldılar. Milletvekilimiz Musa Piroğlu bu alçakça saldırı esnasında, kasten tekerlekli sandalyesinden yere düşürüldü. Bu emirleri verenler, bu emirleri uygulayanlar iyi bilsinler ki bu cezasızlık politikası ilelebet sürmeyecek ve halkımız bu faşist saldırıların hesabını mutlaka ama mutlaka soracaktır. Buradan Leyla Güven yoldaşımızı bir kez daha selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
Evet, tüm dünyada, iklim krizinin yarattığı sonuçlarla mücadele tartışılıyor. Türkiye su fakiri bir ülke ve su fakiri olmasının sonuçları her gün ve her gün yaşanıyor; dereler kuruyor, göller kuruyor. Son altmış yılda onlarca göl yani Van Gölü'nün 3 katı sayılabilecek oranda göller kurumuş durumda ve hâlen, bugün, iktidar ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu meselelerle uğraşmıyor, böyle bir gündemi kesinlikle ve kesinlikle yok. Fakat, iktidar neyle uğraşıyor? İktidar, hâlâ inşaat ve enerji şirketlerine rant ve kâr sağlamanın peşinde, dere yataklarına HES kurmakla meşgul, ormanlarda maden sahaları kurmakla, açmakla meşgul; şehirleri betona boğmakla meşgul ve insanları zehirlemekle meşgul. Bir taraftan "Enerji ihtiyacı var." diye enerji yatırımları, bir taraftan "Madene ihtiyaç var." diye maden yatırımları fakat bütün bunlar hemen her gün ya selle karşımıza çıkıyor ya da kuraklıklarla karşımıza çıkıyor.
Küresel iklim krizi, küresel ısınma en temel olarak diyelim ki dünyanın ortalama sıcaklığının artmasıyla ilgili bir mesele. Bu, orantılı olarak yağışların artması ama bu yağışların düzensiz bir biçimde artması anlamına geliyor. Düzensiz yağışlar, yağışın toprakla buluşmasını engelleyen ve bizim "beklenmeyen doğa olayı" dediğimiz yani suyun toprakla buluşmadan akıp gitmesi demek. Bu, aynı zamanda toprağın kuraklaşması, çoraklaşması, ormanların yok olması demek; yer altı sularının beslenmemesi, yok olması demek; beslenmeyen göllerin kuruması demek. Evet, bu anlamda, küresel iklim krizinin telafisi anlamında bununla ilgili politikaların geliştirilmesi gerekir, acil iklim durumunun ilan edilmesi gerekir ve bütün bu yatırımlardan yani doğayı çoraklaştıran, ormanları yok eden, gölleri kurutan bu politikalardan hızlıca vazgeçilmesi gerekir. AKP, bir avuç sermaye şirketini doyurmak, beslemek, hortumlamaktan vazgeçip bilim insanlarına, ekoloji örgütlerine, aslında insana ve doğaya kulak vermeli ve bu cinayetlerden vazgeçmelidir.
Bu araştırma önergesini destekliyoruz.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)