| Konu: | Menemen'de şehit edilişinin 90'ıncı yıl dönümünde Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ı ve cumhuriyeti yaşatmak için can veren tüm şehitleri rahmetle andığına, TBMM eski Başkanlarından İsmail Kahraman'ın kurduğu Anayasa Mutabakat Komisyonunda MHP'nin de CHP'nin de HDP'nin de temsilcisinin bulunduğuna, kendilerinin ülkenin geleceğiyle ilgili görüşmeyecekleri hiçbir siyasi parti olmadığına, halkın oyunu alıp TBMM'ye gelen her siyasi partinin muhatapları olduğuna, covid salgınının herkesin yaşamını tehdit etmeye devam ettiğine, her zamankinden fazla şeffaflığa ve kaynakların doğru yönetimine ihtiyaç olduğuna, iktidara neden Çin aşısının seçildiğini, kaç kişinin aşı olacağını, kimlerin öncelikli sayılacağını, yoksul insanların aşıya nasıl ulaşacağını sorduklarına, virüsün mutasyon geçirdiğinden söz edildiğine, Türkiye'nin neden hâlâ COVAX'a üye olmadığına, yerli aşı çalışmalarına ağırlık verilmesi gerektiğine, Hıfzıssıhhanın yeniden açılması gerektiğine, salgın sürecinin el birliğiyle, güvenle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 23.12.2020 |
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bugün, cumhuriyeti son nefesine kadar savunan devrim şehidimiz Kubilay'ın Menemen'de katledilişinin 90'ıncı yıl dönümü. Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay nezdinde, cumhuriyetimizi yaşatmak için can veren tüm şehitlerimizi şükranla, rahmetle anıyorum, ruhları şad olsun.
Anayasa taslağını istediğimiz herkesle görüşürüz. "Anayasa taslağı" diye bir taslak da yok. Anayasa taslağıyla ilgili, kırmızı bültenle aranan bir terör örgütü mensubunu aynı konumda anmanın ne gibi bir bağlantısı olur, bilmiyoruz. Kırmızı bültenle aranan bir kişiyi televizyona çıkarmışsın, konuşmuşsun. Konuştuğunun kim olduğunu biliyorsun, nasıl olduğunu biliyorsun; kimi desteklediğinizi biliyorsunuz. Bu konuda söyleyecek sözümüz yok.
İsmail Kahraman'ın Anayasa Mutabakat Komisyonunda topladığı kişilerin arasında Milliyetçi Hareket Partisi de vardı, HDP de vardı, Cumhuriyet Halk Partisi de vardı. HDP, Türkiye Büyük Millet Meclisinin üçüncü siyasi partisi, burada oturuyor. Arka odaya geçtiğimiz zaman Türkiye Büyük Millet Meclisiyle ilgili kararlar almaya kalktığımızda onlarla oturuyoruz, konuşuyoruz, tartışıyoruz; muhatabımız. İçlerinden bir Başkan Vekili Türkiye Büyük Millet Meclisini yönetiyor, onlarla Türkiye'nin ilgili kanunlarını görüşüyoruz, bize söz veriyor, söz alıyor. Bizim, burada MHP dâhil olmak üzere Türkiye'nin geleceğiyle ilgili görüşmeyeceğimiz hiçbir siyasi parti yoktur. Halkın oyunu alan, Türkiye Büyük Millet Meclisine gelen her siyasi parti bizim muhatabımızdır, otururuz, konuşuruz, bunun da hesabını kimseye vermeyiz. Hocamızla ilgili burada "Neden geliyor, neden gelmiyor..." Şimdi, bunun hesabını Milliyetçi Hareket Partisine verecek hâlimiz yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Grubumuzun bir çalışma düzeni var, o çalışma düzeni içerisinde Hocamız yeri geldiği zaman Meclis grubundaki çalışmalara katılıyor, yeri geldiği zaman da Anayasa ihlalleriyle de ilgili çalışmalarını kendi ofisinde sürdürüyor. Hocamızın ne yaptığının hesabını da kimseye vermeyiz.
Değerli arkadaşlar, Sayın Başkan; Covid salgını hepimizin yaşamını, yarınını tehdit etmeye devam ediyor. Büyük bir belirsizlik içindeyiz. Her zamankinden fazla şeffaflığa ve kaynakların doğru yönetimine ihtiyacımız var. Süreci bizim adımıza yöneten iktidara soru soruyoruz: Neden Çin aşısı? Kaç kişi aşı olacak, kimler öncelikli sayılacak? Aşı, parası olana, arkası sağlama, ensesi kalın olana mı gidecek? Nasıl dağıtılacak, parayla mı satılacak? Yoksul insanlarımız, yurttaşlarımız aşıya nasıl ulaşacak?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin, buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Şeffaf bir şekilde bunun bilinmesini istiyoruz. Sağlık Bakanının verdiği cevaplarsa: "Emin olmadığımız bir aşıyı uygulatacak kadar sorumsuz muyuz? Bize güvenin." Mücadelede herkesle aynı safta -hepimiz aynı safta- aynı gemide olmadığımızı biliyoruz, filikada yer tutanların da kimler olduklarını biliyoruz. Bu yüzden güvenmiyoruz çünkü sorumsuzluğunuzdan ve beceriksizliğinizden on ayda nelere tanık olduk. "Ulusal çıkar" diyerek vaka sayılarını vatandaştan sakladınız. Salgından korunmanın en temel ihtiyacı olan maskeyi dağıtmadınız. Önce postane, sonra eczane, e-devlet derken hepsinde çuvalladınız. Üreten, dağıtan belediyelerimize de engel oldunuz. İnsanlarımız ne özel ne devlet hastanelerinde Covid testi bulamazken saray efradına evlerine onlarca kit dağıttınız; sosyal medyada kendilerini ifşa ettiler. Sokağa çıkma yasağını iki saat önce duyurduğunuz gece onda, yüz binlerce vatandaş Covid'e yakalandı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Belediyelerimizin sahra hastanesini mühürleyecek kadar sorumsuz oldunuz, yardım paralarına el koyacak kadar vicdansız oldunuz. Yalnız bizim değil, toplumun güvenini de yok ettiniz. Sokağa bakın, kamuoyu araştırmalarına bakın, vatandaşlar da güvenmiyor; şeffaf, açık, adil yönettiğinize inanmıyor.
Önümüzde yeni bir süreç görünüyor, virüsün mutasyonundan söz ediliyor. Bunun aşı üretimini, özellikle Çin aşısını etkileyebileceği söyleniyor. Aşı konusunda bizim adımıza karar verirken iktidar sahiplerinin tek tek tüm safhalar hakkında bilgi vermesini istiyoruz. Covid-19'a karşı aşıyla, toplum bağışıklığının oluşabilmesi için en az 40-50 milyon kişinin aşı olması gerekiyor, 2 dozun kullanılması hesaba katıldığında bu 80 ila 100 milyon doz aşı anlamına geliyor. Bakan, Çin'e 50 milyon doz sipariş verildiğini söylüyor. Bu aşı kimlere gidecek? Hangi öncelikle, nasıl yapılacak? Çin ve diğer ülkelerin üretim kapasiteleri belli mi?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi lütfen.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Teşekkür ederim.
ABD, Kanada, İngiltere, Avustralya, AB, birçok gelişmiş ülke 2021 üretimi için bile firmalarla anlaşmaları tamamladılar. Biz yeterli aşıya nasıl ulaşacağız, bilmek istiyoruz. Dünya Sağlık Örgütü, aşının tamamını zengin ülkelerin alması mümkün olduğundan, adil dağıtılsın diye COVAX'I kurdu, üye ülkelerle birlikte bir bütçe yaratıldı. 174 ülkenin dâhil olduğu bu girişime Türkiye niye hâlâ üye olmadı, ne zaman olacak, bilmek istiyoruz.
Biz, Türkiye olarak kendi aşı çalışmalarımıza daha fazla ağırlık vermeliyiz. 2011'de AKP iktidarının bir KHK kararıyla kapatılan Hıfzıssıhha kurumunu tekrar açmalıyız. Hıfzıssıhha, cumhuriyet tarihi boyunca tifo, tetanos, difteri, kuduz, kolera ve boğmaca aşılarını üretmiştir. Bu değerli kuruluşa tekrar dönmeliyiz. Biz neden kendi değerlerimize sahip çıkmıyoruz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi lütfen.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Neden birlikte var etmiyoruz? Bu salgın süreci el birliğiyle, birbirimize güvenle üstesinden gelebileceğimiz bir süreçtir; açık olalım, adil olun, değerlerimize saygılı olalım.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)