GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Çevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:37
Tarih:23.12.2020

ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; dün akşam burada emeklilerin intibak yasasını konuştum, emeklilerin çektiği sıkıntıyı anlattım. 2000 öncesi emekliler ile günümüz emeklilerinin arasındaki maaş uçurumlarını ve emeklilerin, 13,2 milyon emeklinin çok büyük bir bölümünün, 7 milyon 900 bininin 1.500 TL ile 2.000 TL arasında maaş aldıklarını anlattım. Oylama yapıldı ama Sayın Başkan söz hakkımı bir dakika dahi uzatmadı; tam bana geldiğinde, sıramı aldığımda "Bir dakika uzatmayacağım." dedi.

BAŞKAN - Size dünden borçluyuz, sizin sürenizi yeniden başlatalım biz.

ATİLA SERTEL (Devamla) - Gittim yanına "Niye böyle yaptın Sayın Başkan?" diye. Sonra dedi ki bana...

BAŞKAN - Borcumuzu ödedik.

Buyurun.

MEHMET GÖKER (Burdur) - Yaptı vallahi.

ATİLA SERTEL (Devamla) - Evet, sağ olsun, yaptı, dünü tolere ediyor.

Dün "Hakkını helal et." dedi bana, ben "Etmiyorum." dedim; şimdi hakkımı helal ediyorum, oldu.

Şimdi, sevgili arkadaşlarım, o yasada, görüşülen yasada, intibak yasasında adaletsizlik çok büyüktü ve ben konuşmamı saat 22.30-23.00 sularında yaptım, hiçbir emekli izleyememişti. Sonra videoyu paylaşınca bütün emekliler, oy vermeyen ve intibak yasasını reddeden milletvekillerine çok içten, gönülden selamlarını yolladılar, önümüzdeki seçimde size daha büyük selamlarını yollayacaklar. (CHP sıralarından alkışlar) Size onları iletmek istedim. Allah'ın selamı üstümde kalmasın, onu iletmek benim boynumun borcu.

Şimdi, bu görüşülen yasada skuter ve bisikletlere öncelik sağlanması söz konusu ve dönüşlerde, ışıklarda onlara öncelik sağlanması söz konusu. Bu, dünyanın bütün ülkelerinde öyle aşağı yukarı; Danimarka'da, mesela Hollanda'da. Hollanda, bisikletle yaşayan bir ülke. Danimarka'da mesela bisiklet yoluna hiç kimse giremez, hiç taciz olmaz ama çok öncesinden bu yana gelişen bir durum. Biz de tabii ki bisikleti destekliyoruz ama bizdeki bisikletler daha çok işe gidip gelmek için kullanılmaya başlandı çünkü vatandaşın cebinde para kalmayınca otobüse binemiyor. İzmir'de çok sayıda insan artık bisikletle işe gidip gelmeye başladı. Biz bu AKP iktidarı döneminde Avrupa'yı herhâlde bisikletle yakalarız diye düşünüyorum.

Konya'da -tebrik etmek lazım Konya'yı- 515 kilometrelik bir hat var, bisiklet hattı ve Konya'yı bisiklet hattı açısından takip eden İstanbul var, 260 kilometrelik bir hat, sonrasında gelen benim yaşadığım şehir İzmir'de, 75-76 kilometrelik bir bisiklet yolu yapıldı Aziz Kocaoğlu ve Tunç Soyer'in gayretleriyle ve benim doğduğum, büyüdüğüm Eskişehir'de 65 kilometrelik yol var ama diğer kentlere baktığımızda bisiklete ayrılan yol hemen hemen çok az, yok denecek kadar az.

Elbette ki dünyanın bütün ülkelerinde, kent yoğunluğu açısından bakıldığında hem sağlık hem de çevre kirliliğini önlemek açısından bisikletin çok büyük önemi var.

Ayrıca bir de bisiklet açısından, kendi bisikletin olmasa da, İzmir'de "Bisim" diye bir bisiklet hadisesi var. Hâlen 50 istasyonda 650 bisiklet ve 70 tandem bisikleti var. Gözleri görmeyen arkadaşlarımız da bisiklete binebiliyorlar İzmir'de ve İzmir'de tandem bisikletlerinin sayısı önümüzdeki yeni yılda 120'ye çıkacak. Yani gözleri görmeyen insanlarımıza dahi bisiklet kullanabilme hakkını veren İzmir Büyükşehir Belediyesini gerçekten kutlamak gerek.

İzmir Büyükşehir Belediyesini pek çok konuda kutluyoruz ama bir konuda çok önemle kutluyorum; her gün 240 okulda, 210 bin çocuğa süt dağıtılıyordu İzmir'de. (CHP sıralarından alkışlar) 2012 yılında iktidar bunu örnek aldı, Türkiye'ye taşıdı ve gerçekten önemli bir iş yaptılar. Şimdi, İzmir'de 1-5 yaş grubu arasında 87 milyon 200 bin ton süt dağıtıldı ve 315 milyon liralık alım yapılarak köylü desteklendi. İzmir'de süt üretimi yüzde 440 arttı ve İzmir'de artmasıyla birlikte Türkiye'deki süt üretimi de yüzde 70 arttı.

Şimdi, buradan sesleniyorum: Adalet ve Kalkınma Partili belediyelerin olduğu yerde niçin süt dağıtılmıyor? Niçin oradaki çocuklar, Konya'da, Kayseri'de, Erzurum'da, Erzincan'da, Balıkesir'de, Gümüşhane'de, Kastamonu'da, Trabzon'daki belediyeler, niçin 1-5 yaş çocuklarınıza süt içirtmiyorsunuz ve hayvancılığı desteklemiyorsunuz? Sizin elinizi kim bağlıyor? İzmir size örnek olsun, gelin -samimi söylüyorum, biz aracı olalım İzmir milletvekilleri olarak- İzmir'deki uygulamayı bir görün, gelin, bunu Türkiye'ye taşıyalım, hayvancılığı da geliştirelim. Ama siz "yeşil" deyince dolar anlıyorsunuz, "çevre" deyince kendi aile çevrenizi anlıyorsunuz, "beslenme" deyince de sarayı anlıyorsunuz. Başka da bir anlayışınız yok.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)