| Konu: | Türkiye Çevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 23.12.2020 |
HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, belirtmek isterim ki şu an görüşülmekte olan yasa teklifiyle on binlerce kâğıt toplayıcısının, emekçisinin aslında canına kastedilecek, peşinen bunu söyleyeyim. Tüm milletvekilleri için, tüm gruplar için net bir şekilde söyleyeyim: Bu teklif tamamıyla kâğıt toplayıcılarının canına kastedecek bir tekliftir. Nasıl mı oluyor? Hep birlikte göreceğiz şimdi.
AKP, pandemi döneminde halkı unuttu ama kendisinin ve yandaşlarının çıkarlarını hiç unutmuyor ancak hakkınızı teslim etmek gerekir ki yaptıklarınızı halktan da muhalefetten de gizlemiyorsunuz. Niyetiniz açık; AKP'nin derdi "Bu halkı ve bu toprakları nasıl nakde çevirebilirim?" derdidir; yetmiyor "Hangi sektörü bozsam da kendime yeni bir pazar yaratsam?" diyor. Tüm dünyada yaşanan kapitalizm belası Türkiye'de de maalesef ki boyut atlamış durumda. Bir yurttaşımız bu ülkede yaşanılan yolsuzluğa, yoksulluğa ve haksızlığa bir itiraz olarak "Bu ülkede hard kapitalizm var." demişti ama biz de buradan kendisine söyleyelim: Evet, hard kapitalizm var ama aynı zamanda da maalesef ki ak kapitalizm var bu ülkede.
AKP tüm gerçekleri ters yüz ediyor. İki yıl önce, poşeti paralı hâle getiren yasa teklifi görüşüldüğünde de biz itiraz ettik. "Bu, çevreyi, doğayı koruyan bir yasa değildir; sadece özel şirketleri yani sermayeyi koruyan ve sermayenin maliyetini önlemeye çalışan bir yasadır." dedik. O zaman yapılan paralı poşet yasasıyla birlikte sonuç: Şirketleri 50 milyon TL masraftan kurtarıp halka 400 milyon TL maliyet getirdi ama doğayı korumadı, poşet hariç geriye kalan 4 milyon ton plastiği de toprağa gömdü.
Defaatle dile getirdik; bu Ajans Çevre ve Şehircilik Bakanlığının içini boşaltacak ama en önemlisi, dediğim gibi bu yasayla, AKP, on binlerce atık toplayıcısının canını alacak. Bu yasayla kurulacak Çevre Ajansı sebebiyle atık şirketleri batacak ya da iktidara köle olacak; atık sanayisi bitecek; atık şirketlerinin, atık işçilerinin elinden kârlı atıkları alacak, onları köleleştirecek, pisliğini de halka bırakacak ama asıl skandal, para getiren atıklar Türkiye Çevre Ajansının olacak, getiremeyen atıklar ise önceki haftalardan geçen Elektrik Piyasası Kanunu'yla yakılacak, biyokütle sayılacak ve fahiş devlet teşvikleriyle halka ödetilecek. Yani AKP burada bir taşla 1, 2, 3, 5, 10 kuş değil hatta göldeki bütün kuşları vuracak.
Muhalefetten de korkmuyor olabilirsiniz açıkçası ama şunu söyleyeyim arkadaşlar: Örgütlü, ezber bozan, politika üreten halktan korkun derim. Paralı poşet yasasında sizi nasıl yerden yere vurduysa bu yasada da halkı karşınıza alıyorsunuz; halkın nefesi ensenizde.
Kâğıt toplayıcıları pandemi sebebiyle herkes gibi zaten zorlu bir yaşam mücadelesi veriyor. Görüşülen yasayla Sıfır Atık Projesi, Depozito Yönetim Sistemi'yle, Türkiye Çevre Ajansının kurulması öngörülüyor. Teklife göre Ajans, işletme faaliyetlerini özel sektöre ihalesiz bir şekilde verebilecek; yani kâğıt toplayıcılarının yaptığı iş yandaş şirketlere peşkeş çekilecek. Bu teklif, atığın değerlendirilmesinden ziyade, atığın gelirinin iktidarı cezbettiğini gösterir mahiyettedir. Artık, bir kurumdan katı atık alabilmek için sıfır atık belgesi gerekecek ancak kâğıt işçileri alamayacak bu belgeyi ve atık toplayamayacak. Bu teklif, atık toplayıcısı işçilerin canını almaya kasteden bir tekliftir.
Değerli milletvekilleri, aslında, bu teklifteki döngü basittir. Çevre Ajansı kurulacak, ihalesiz bir şekilde yandaş şirketlere peşkeş çekilecek yani deveyi havuduyla yutacaklar yine. Ankara Büyükşehir Belediyesi katı atık işçilerine üç ay boyunca destekte bulunmuştu, üç öğün yemek ve bin liralık destekte bulunmuştu ancak AKP iktidarı, sermaye sınıfına sağladığı, peşkeş çektiği, vergilerini sıfırladığı bir dönemde bu emekçilere tek bir kuruş bile katkıda bulunmadı. Bir kâğıt toplayıcısı emekçi diyor ki: "Ben akşama kadar kafamı çöpe sokarak binlerce ağacın zarar görmesini engelleyeyim, çevreye belki de en faydalı işlerden birini yapıp çöplerin geri dönüşümünü sağlayayım ama en çok yoksulluğu da çeken ben olayım; hak mıdır? Ama yarın öbür gün bunun için de vergi alırlar." Evet, vergi alacaklar, yandaşa peşkeş çekecekler ama kâğıt toplayıcısının toplamasına da izin vermeyecekler.
Değerli milletvekilleri "Kâğıt toplayıcılarına kıymayın." diyoruz, "Bu teklifi biz reddediyoruz, sizler de reddedin." diyoruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)