| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 38 |
| Tarih: | 24.12.2020 |
HDP GRUBU ADINA MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Teşekkürler Başkan.
Genel Kurul ve değerli halkımız; evet, Konya'da ortaya çıkan vaka aslında yıllardır yaşanan olaylardan sadece bir tanesi. 5199 sayılı Kanun'a göre, sokak hayvanlarını kısırlaştırıp, aşılayıp alındığı yere bırakmak gerekiyor; oysa uygulamada belediyeler bu görevlerini yerine getirmedikleri gibi, sadece yaşlı ve engelli hayvanların tedavi görmeleri ve barınmaları gereken barınaklara sağlıklı hayvanları istif etmekte, hayvanlar berbat koşullarda ömür boyu hapse mahkûm edilmektedirler.
Hayvan hakları savunucuları on beş yıldır Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişiklik talep ediyorlar ancak iktidar adım atmamakta ısrar ediyor ve bu süreci bir biçimde, bazı yol ve yöntemlerle uzatmaya devam ediyor. 24'üncü Dönemde, Çevre Komisyonundan çıkan Hayvan Hakları Kanunu kadük kalınca kamuoyu bir kez daha oyalanmış oldu. Kanun neden çıkmıyor? Çünkü belli rant çevreleri bu yolla korunuyorlar. Örneğin, "pet shop"lar ısrarla kapatılmıyor ve "pet shop"lar hayvan istismarlarının en temel kaynaklarından bir tanesi. Yine, yunus parkları denen işkencehaneler de kapatılmıyor ve buradan şunu soruyoruz: Yunus park sahibi Fettah Tamince'nin acaba bunda etkisi var mıdır, AKP'nin yandaşlarının bunda etkisi var mıdır? Yine, dağ keçilerinin, ceylanların, yerli ve yabancı "avcılık" turizmi adı altında avcılarca katledilmeleri için izinler veriliyor, av izinleri veriliyor ve dolayısıyla özellikle Dersim bölgesinde kutsal değerlere bu biçimde de bir saldırı gerçekleştiriliyor.
Biz, aynı zamanda, hayvan tecavüzcülerine karşı da güçlü bir yasanın çıkartılmasını istiyoruz ve hayvan tecavüzcüleri de bu yol ve yöntemlerle korunuyor. Neden korunuyor? Çünkü yapılan açıklamalar şöyle: "Tecavüz çok yaygın, adalet sistemimiz bu yükü kaldıramaz." diyor iktidar yetkilileri. İşte, karşı karşıya kaldığımız tablo bu.
Biz hayvanlara bakınca hissedebilen, duyguları olan canlılar görüyoruz; iktidar ise yeşil dolarları görüyor. Kadını, işçiyi, doğayı, hayvanı, her şeyi kirletip metalaştıran bir anlayış bu.
Evet, hayvan hakları kanunu mutlaka çıkmalı ve hayvana karşı geliştirilen mücadele hayvanseverlik değil, hayvan hakları mücadelesi kapsamında yürütülmelidir.
Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)