GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:39
Tarih:25.12.2020

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi'ni konuşuyoruz ve şu an televizyon ekranlarında -"sosyal medyadan" diye düzelteyim, televizyon canlı yayını yok şu an ama- izleyen değerli halklarımız şunu görüyorlar: Sanki kitle imha silahlarıyla ilgili bir kanun görüşüyoruz gibi. Oysa yine, bir torba yasa mantığıyla bu kanun teklifinin içine demokratik kitle örgütlerini ve sivil toplum kuruluşlarını hedefleyen, onları kapatmayı hedefleyen kanunlar görüşüyoruz esasında.

Az önce Grup Başkan Vekilimiz ifade etti, Türkiye'de 600 demokratik kitle örgütü ve sivil toplum kuruluşu, mevcut olan bu kanun teklifinden, bu torba kanun teklifinden demokratik kitle örgütlerini, STK'leri içeren bölümlerin çıkarılmasına dair 600 imzalı bir talepler manzumesi sıralamışlar. Ben de bunların, imzacı kurumların 10 tanesini okumak istiyorum: Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, Medya Araştırmaları Derneği, Kaos GL Derneği, Göçmen Dayanışma Derneği, Mimoza Kadın Derneği, Rosa Kadın Derneği, Van Star Kadın Derneği, Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği, Barış Vakfı, Özgür Renkler Derneği.

Peki, bu dernekler ne istiyor? Yine, yayınlamış oldukları deklarasyondan bir bölüm paylaşmak istiyorum: "Teklifin aynen yasalaşması durumunda, başta insan hakları dernekleri olmak üzere, kadın hakları, mülteci hakları, çocuk-gençlik hakları ve LGBTİ+ hakları alanında faaliyet gösteren dernek ve vakıflar, çeşitli hukuk dernekleri, sosyal mücadele yürüten dernekler, sosyal yardım için fon kaynakları kullanan dernekler, hemşehri dernekleri, spor kulüpleri, farklı inanç gruplarının dernek ve vakıflarının tümü tek bir imzayla kapatma riskiyle karşı karşıya kalacak. Bu konuda açılacak idari davalar yıllarca süreceği için pratikte hızlı kapatma prosedürü yaratılmış olacak." Bu yetki kime veriliyor? İçişleri Bakanına ve valiye veriliyor. Bizler bunu asla kabul etmiyoruz ve bizim nazarımızda şu an bu kanunun adı, sivil toplum örgütleri ve demokratik kitle örgütlerini imha etme kanunudur, demokrasiyi imha etme kanunudur, 82 Anayasası'nı bile baypas edip kayyumlarla ülkeyi yönetme kanunudur; bunun adı, askerî darbe dönemlerinde dernekler, vakıflar, basın-yayın kuruluşlarını kapatma ve işlevsizleştirme kanunudur.

Bakın, Kenan Evren'e 1980 darbesi sonrasında soruyorlar: "Dernekler, partiler..." "Kapılarına kilit..." diyor "Gazeteler, kitaplar..." "Makas makas..." diyor "Erdal Eren 17 yaşında..." "Asmayalım da besleyelim mi?" diyor. İşte, şu an şu çıkarmaya çalıştığınız kanun, tam anlamıyla sivil görünümlü bir darbe hukukunu inşa etme kanunudur. Bunu asla kabul etmiyoruz. Burada, sağ-sol, liberal-mütedeyyin, her kesimdeki her düşünceye karşı, eğer sizlere biat etmiyorsa, istibdat rejiminizle uyumlu değilse onu kapatmayı hedefleyen bir kanun çıkarmaya çalışıyorsunuz.

Burada şunu söylememiz gerekir ki: Demokratik kitle örgütleri ve STK'ler ne kadar çeşitli ve çok olursa bir ülkenin demokratikleşme düzeyinin göstergesidir. Oysa sizin demokratikleşmeye karşı yürüttüğünüz mücadeleyi, demokrasiyi öldürme çabanızı bu kanunda apaçık bir biçimde görüyoruz.

Kitleyi imha etmek isteyen ey iktidar! Kitleyi döven ey iktidar! Kitleyi aç bırakan ey iktidar! Muhalifleri hapse atan, işkence eden, cezaevlerini işkencehanelere çeviren ey iktidar! AİHM kararlarını safsata olarak görüp kendini yargıçların yerine koyan Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanına "Ey!" diye seslenmek istiyorum. Sizlere en iyi cevabı verenlerden birisi Değerli Musa Anter'dir ve demişti ki Musa Anter:

"Ve cellat uyandı yatağından bir gece.

Tanrım dedi, bu ne zor bilmece.

Öldükçe çoğalıyor insanlar,

Bense yok olmaktayım öldürdükçe."

Sizler muhalefete vurdukça muhalefet güçleniyor, muhalefet çoğalıyor. Sizler muhalefetin küllerinden yeniden doğmasının, işte, bu yasalarla önünü açıyorsunuz; iyi de ediyorsunuz, zulmünüze devam edin, devam edin ki sonunuzu daha fazla hızlandırmış olun. Ama şu bilinsin ki, zulmün ve faşizmin karşısında, bu yasalar ve bu uygulamalar karşısında muhalefet ve vicdan sahibi olan insanlar dimdik ayakta olacaktır. (HDP sıralarından alkışlar)