GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:40
Tarih:26.12.2020

HDP GRUBU ADINA TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AKP iktidara geldiği zaman demokratik açılımlar vaadinde bulunmuştu ve gerçekten bir kesimi bu konuda ikna etmişti. Demokratik açılımlarda en başta da Kürt sorunu ve Alevi sorununu, bu konudaki açılımları dile getirmişti ve bunları gerçekten iyi niyetliymiş gibi söylediği zamanlar biz şunun gayet farkındaydık: Devletin yapısını değiştirmek için demokrasi kavramının kullanıldığı çok ayan beyandı.

Neoliberal politikaların en iyi yürütücüsü olan AKP, ordu dâhil her şeye el attı. Kamu ve özel sektör fark etmez, işçilerin grev hakkı, toplu sözleşme, kıdem tazminatı gibi her şeye göz dikti ve bu konuda işçiler, emekçiler, yoksullar sesini çıkardığı zaman, "Açız, ekmek istiyoruz." dediği zaman polisler tarafından tartaklandılar, yerlerde sürüklendiler. "Askerî vesayet rejiminden kurtaracağız." diye ordu mensuplarına çeşitli operasyonlar yapıldı, buna alternatif olarak da bir polis ordusu yaratıldı. Polis ordusu yetmedi, alınan kadrolar yetmedi, bir de buna müteakip olarak Bekçi Yasası'nı çıkardı ve AK PARTİ'li olan kadrolar ya da o kadroların referansıyla bir de kendilerine böyle bir yedek güç olarak bekçiler ordusu yaratmış oldular. Askerî vesayet rejimi yerine tek adam rejimine bağlı olan kolluk kuvvetlerinin vesayetine bırakmış oldular yeni düzende.

Gençler, kadınlar, doğa ve insan hakları savunucuları, işçiler, emekçiler, siyasetçiler, avukatlar sesini çıkardığı zaman, en ufak bir muhalif ses çıkardıkları zaman gözaltı, tutuklama ve meydan dayaklarına maruz kaldılar, acımasızca sokaklarda polis işkencesine maruz kaldılar. Bakın, Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri çektikleri acılara rağmen beyaz tülbentleriyle meydanlara çıkıp "Barış!" diye haykırdıklarında o anneler de saçlarından, tülbentlerinden sürüklendi. HDP'lilere zaten her Allah'ın günü gözaltı var, binlerce HDP'li kardeşimiz, yoldaşımız, mücadele arkadaşımız şu an cezaevinde. Musa Piroğlu Vekilimiz daha birkaç gün önce sokak ortasında yerlerde sürüklendi polis tarafından. Faşist rejim ülkenin bütün vicdanına işkence yapıyor.

Bakın, AİHM, sevgili Demirtaş hakkında ve bütün seçilmişler hakkında bir karar aldı. Bu kararı uygulamayarak, AİHM Sözleşmesi'nde imzası olan Türkiye sanki bu sözleşme kendisini bağlamıyormuş gibi bir davranış içine girdi ama uluslararası düzeyde karşılığı olmayan Libya'da Trablus Ulusal Mutabakat Hükûmetiyle yaptığınız sözleşmelerin peşinde ne güzel koşuyorsunuz. Yani herkes kalibresine göre davranır.

Rahmetli babamın bir sözü vardı: "İnsan yaptıklarıyla rezil de olabilir, vezir de olabilir." Yaptıklarınızla hangi duruma geldiğiniz pratiğinizin göstergesidir. (HDP sıralarından alkışlar)