GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:40
Tarih:26.12.2020

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; iki farklı temel konuyu içeren bir torba yasa görüşüyoruz. Bu torba yasayla ilgili, özellikle FATF'ın talebiyle bizim bugün görüştüğümüz bu Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi'yle ilgili, kabul edilecek maddeler üzerinde konuşmak istiyorum. Bu maddelerin kabul edilmesi hâlinde... Ki Türkiye, AKP iktidarı, biliyorsunuz, kendisini dönüp vuracağı için bu kanunu Meclise getirmiyordu, hatta Türkiye'nin gri listeye alınmasını göze alacak kadar bu konuda temkinli davrandı. Şimdi, bunların nedenleri üzerinde durmaya çalışacağım. TÜİK verilerine göre, Suriye savaşı başladığında aktif olmayan gümrükler birden aktifleşiyor. Akçakale Sınır Kapısı Ocak 2013, Özgür Suriye Ordusuna buralardan yardım gönderiliyor, gönderilen yardımların başlığı amonyum nitrat; 2013, 1.195 ton; 2014, 9.542 ton; 2015'te 2.576 ton amonyum nitrat; gönderiliyor. Karkamış Sınır Kapısı, Cerablus'un karşısındaki sınır kapısında yine IŞİD'in kontrolüne geçtiği tarihten itibaren, Temmuz 2013'ten itibaren 1 Ocak 2014'e kadarki süre zarfında IŞİD'den burası kurtarılana kadar yapılan ticaretin hacmi 2 milyon 299 bin dolar.

Şimdi, burada Rusya şunu açıklamıştı: Cumhurbaşkanı ve ailesinin IŞİD'le doğrudan petrol ticareti yaptığını ifade etmişti. Kaynak olarak da Rusya Savunma Bakanlığı uydudan çekilmiş fotoğrafları paylaştı. "Hepsini paylaşmıyorum ha, ayağını denk al." dercesine Türkiye'nin bölgede dizaynı konusunda bu konuyu nasıl bir şantaj malzemesi olarak kullandığını, kullandırtıldığını bu iktidar tarafından ifade etmemiz lazım.

ABD'de sorgulanan IŞİD'in liderlerinden Ebu Seyyaf'ın ifadesinde de şu söyleniyor: "En önemli gelir kaynaklarımızdan birisi olan karaborsa petrolün alıcısı Türkiye'dir. Ortak istihbarat da sağlıyoruz, bu da cabası." Bununla ilgili, şu an cezaevinde bulunan eski Grup Başkan Vekilimiz sevgili İdris Baluken 2016'da şunu söylüyor: Ticaret Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığında yapılan görüşmelerde TÜİK'in bu verilerinin IŞİD'le bağlantılı yapılmış olan ticaret ilişkilerini soruyor. Yapılan ticaret hacmiyle ilgili, verilen rakamlar reddedilmiyor, sadece "IŞİD'le yapılmadı." deniyor ama bu sınır kapılarının o dönemde IŞİD'in denetimi altında olduğunu bütün Türkiye ve dünya kamuoyu da biliyor.

Şimdi, ABD Hazine Bakanlığın açıklamasına göre de IŞİD'in finansal yöneticisi olduğu ileri sürülen Salim Mustafa Muhammad El-Mansur yaptırım listesine alınmış olan bir isimdi. Bu kişinin, Türkiye'de, 2017'de, Mersin, Adana ve İstanbul'da faaliyet gösterdiği belgelenmiş. Bu kişi aynı zamanda Musul'un da mali yetkilisi olarak adı geçen isimlerden birisi.

Bu kişiye ait suçlama, yine, ABD Hazine Bakanlığının yaptığı açıklamaya göre söylüyorum: "Irak ve Suriye'den çıkarılan ham petrolün kaçak satıcısı olması, IŞİD adına para aklama ve transferlerde bulunma." Bu isim, Türkiye'de Adana, Mersin ve İstanbul'da eli kolu serbest bir şekilde ticari ilişkileri yürütüyor, MİT bundan habersiz davranıyor. Oysaki en ufak bir basın açıklamasında... Bu kanunda ortaya koyduğunuz maddelerden bazıları hepimizin karşı çıktığı, Türkiye'de 600 demokratik kitle örgütünün karşı çıktığı, burada, Mecliste muhalefetin karşı çıktığı... Demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının üstünden kuş uçsa MİT'in haberi oluyor ama IŞİD'in bu ilişkilerinden hiç kimsenin haberi olmuyor.

Burada şunu söylememiz gerekir ki: Yine, FATF'ın 12 no.lu tavsiye kararı üzerinde herkes bu kürsüden görüşlerini ifade etti. Bakın, siyasi nüfuz sahibi kişilerin bu tür ticari ilişkilere girmesi, kendi akrabalarının bu tür ticari ilişkilere hele de böylesi... Türkiye ölçeğinde, dünya ölçeğinde terör örgütü gibi görülen, terör örgütü olarak kabul edilen örgütlerle kurulmuş bu ilişkilerin bedelini bu kişiler, bu iktidar, bir yanıyla Türkiye'ye ödetirken, bir yanıyla bu kanun iktidarın çoğunluk oylarıyla zaten kabul edilecek. Bizim itiraz ettiğimiz kısmı, demokratik kitle örgütleriyle ilgili olan kısmıdır. Bu konuyla ilgili de uluslararası mahkemede bu kişiler, bu ilişkilere giren kişiler yargılanacak. (HDP sıralarından alkışlar)