GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:40
Tarih:26.12.2020

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Evet, Adalet ve Kalkınma Partisi uzunca bir süredir demokrasi treninden indi, başka bir rotada yol alıyor. Kuşkusuz, hangi rotayı izleyeceklerini kendileri bilir, kendi yaşam biçimlerine de siyasal ve ideolojik tercihlerine de karışma hakkımız yok, olamaz da ama tercihleriniz, getirdiğiniz düzenlemeler, toplumun diğer kesimlerine, Adalet ve Kalkınma Partisi gibi düşünmeyenlere, baskı, zor ve yaşamı çekilmez hâle getiriyorsa o zaman, bugün yaptığımız gibi karşı çıkacağız, sesimizi yükselteceğiz.

Getirdiğiniz düzenlemelere bakın, sadece son bir yıl içerisinde getirdiğiniz düzenlemelere: Bekçilerin yetkilerini arttıran bir yasa getirdiniz; İnfaz Yasası'yla ilgili bir düzenleme yaptınız, eşitsizlikleri bin kat arttırdınız ve pek çok insanı hayal kırıklığına uğrattınız; Avukatlık Kanunu'nda değişiklikler yaptınız, inanılmaz bir eşitsizlik getirdiniz, 20 bin üyeli bir baroyla 100 üyeli bir baronun Barolar Birliğinde aynı düzeyde temsilini sağladınız; OHAL KHK'lerinin tamamını yasalaştırdınız ve bu ülkeyi kalıcı OHAL'le yönetilen bir ülke hâline getirdiniz.

Bir de tartıştığımız konu başlıklarına bakın, bu ülkede bugün neler tartışılıyor: Helikopterden atılan kişiler tartışılıyor, çıplak arama tartışılıyor, köpekli işkence tartışılıyor, gözaltılar, tutuklamalar tartışılıyor, milletvekillerinin milletvekilliğinin düşürülmesi tartışılıyor, cezaevindeki vekiller, belediye başkanları ve kayyum tartışılıyor. İşte, Türkiye'yi getirdiğiniz nokta budur. Özetle, demokrasiyle yönetilen bir ülke değiliz ama hukuk da her gün ayaklar altına alınıyor.

Bakın, mahkeme kararlarını kim uygulamak zorunda? Bunu hepiniz biliyorsunuz, değil mi? Yürütme ve yürütmenin başındaki kişi olan Cumhurbaşkanı yargı kararlarını uygulamak zorunda. İdare teşkilatının başında Cumhurbaşkanı var. Ne diyor Cumhurbaşkanı? "Ben Anayasa Mahkemesi kararlarına saygı duymak zorunda mıyım?" diyor. Güvenlik teşkilatının başında kim var? İçişleri Bakanı. İçişleri Bakanı ne diyor? "Anayasa Mahkemesi kararları beni bağlamaz." diyor. Şaka değil, İçişleri Bakanı televizyona çıkıp "Anayasa Mahkemesi kararları beni bağlamaz." diyor. Bir mahkeme kararını kim yerine getirecek? Hâkim ve savcı mı yerine getirecek, oradaki mübaşir mi yerine getirecek? Kim yerine getirecek? İdare teşkilatı, yürütme yerine getirecek. Mahkeme kararlarını takmayan, mahkeme kararlarına saygı duymayan "Ben bunun gereğini yerine getirmek zorunda mıyım?" diyenlerin olduğu bir ülkede hukuktan söz edilebilir mi, demokrasiden söz edilebilir mi, yargının bağımsızlığından söz edilebilir mi? Bırakın bunları, yargı kararının uygulamasından bile söz edilemez.

Şimdi, mahkeme kararlarını uygulamayacağını açıkça söyleyen bu idareye, bu idare teşkilatının güvenlik biriminin başında olanlara dernekleri denetleme, yönetimini görevden uzaklaştırma, kayyum atama yetkisi veriyoruz; bu yasal düzenlemeyle yaptığımız şey bu. Bu yıl mart ayında 7226 sayılı Yasa'yla, Dernekler Yasası'nı ilk kez deldiniz. Ne yaptınız? Dernek üyelerini fişlemek için bir yasa değişikliği getirdiniz, dediniz ki: "Bundan sonra dernekler sadece yönetim kurulu üyelerini değil, bütün üyelerini kırk beş gün içerisinde idari makamlara bildirmek zorunda." Derneklere bunu yaptınız.

Şimdi, bu yeni yaptığınız düzenlemelerle ne getiriyorsunuz? Bu yaptığınız düzenlemelerle, dernekleri, sivil toplumu, demokratik kitle örgütlerini zapturapt altına almak için her tür düzenlemeyi yapıyorsunuz.

SALİH CORA (Trabzon) - Şeffaflık getiriyoruz.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Neler yapacaksanız, ben size söyleyeyim: Göreceksiniz "terör" adı altında dernekler basılacak, dernekler denetlenecek ve muhalif olan, işkenceyi tedavi için uğraşan derneklere, insan hakları mücadelesi yürüten derneklere, uluslararası insan hakları örgütleriyle proje yürüten derneklere ya kayyum atanacak ya etkisiz hâle getirilecek ya denetlemelerle çalışamaz hâle getireceksiniz ve en dramatik olanı, tek bir tane derneğin, tek bir tane demokratik kitle örgütünün görüşünü alma tenezzülünde bulunmadınız diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)