GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:40
Tarih:26.12.2020

KEMAL PEKÖZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ilgili kanun teklifinin 37'nci maddesi üzerine grubum adına söz aldım. Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Bu maddeyle Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında ilgili fiilleri gerçekleştirenlerin Türkiye'deki mal varlıklarının dondurulabilmesi istenmektedir. Bu dondurma işlemine karşı idari ve yargısal başvuru yolları Anayasa'nın 35'inci maddesi kapsamında açık tutulmaktadır. 5'inci ve 6'ncı maddelerde düzenlenen hususlar dışında, 3'üncü ve 4'üncü madde kapsamına giren fiillerin gerçekleştirildiği hususlarda ise Değerlendirme Komisyonu, makul sebeplerin varlığına istinaden kişi, kuruluş veya organizasyonların yabancı ülkelerde bulunan mal varlıklarının da dondurulması talebiyle Cumhurbaşkanına öneride bulunulması kararı verebilmektedir. Burada "makul şüphe" bir belirsizlik içermekte ve dolayısıyla "makul şüphe"nin ne olduğunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir, maddede böyle bir belirginlik ve açıklık yok.

Burada herhangi bir mahkeme kararı yokken kişi ve kurumların mülkiyet haklarının keyfiyete bağlı şekilde sınırlandırılması riski var. Temel hak ve özgürlükleri makul sebeplerin varlığı gibi kapsamı ve sınırı belli olmayan bir sebeple durdurma, çok büyük bir boşluğa yol açabilir. Normal şartlarda makul şüphe aranması veya yargı sürecinin sonucunun beklenmesi gerekirken bu makul şüphe değişebilen, kuruma göre belirlenen ve konuma göre durum değiştirebilen bir şey olmaktan çıkartılmalıdır ve netlik kazanmalıdır.

Bunun dışında, maddede, yine önceki maddelerde de ihdas edildiği üzere, mal varlığının dondurulması neticesinde karar Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından Ankara ağır ceza mahkemesinin onayına sunuluyor, ağır ceza mahkemesinin vereceği karara karşı da Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre bir itiraz yolu öngörülüyor, belli bir süre içerisinde de bu itiraza karar verilmesine ilişkin bir hüküm var. Bu itirazın, gerçek anlamda maddi hukuka uygun bir şekilde inceleneceğine ilişkin çok ciddi kuşkularımız var. Çünkü neticede sunulan sadece savunma hakkını, karşı tarafın da mevcut olan elindeki vasıtaları değerlendirmeden tek taraflı olarak bir itiraz kararı verebileceğine ilişkin kuşkularımız var. Bunun bir şekilde yeniden ihdas edilmesi gerekiyor.

Diğer taraftan, özellikle maddi hukuk açısından çok ciddi şekilde mağduriyetlere neden olabilecek mal varlığının yönetimi, tabii, verimli bir şekilde yönetimi, belli bir sürede yargı konusu olacağından dolayı oluşacak olan zararların hesaplanması yönünden ciddi bir şekilde tedbir alınması... Ve bununla beraber ortaya çıkabilecek zorunlu, mücbir sebeplerden dolayı bu mal varlığının gerçek anlamda hızlı bir şekilde yönetimine ve buna ilişkin verilecek olan kararlarla ilgili de çok ciddi, net olmayan konum ve durumlar var. Bu nedenle bu maddenin tekliften çıkarılmasını talep ediyoruz.

Makul şüphe, bugüne kadar Türkiye'de zaman zaman çeşitli alanlarda uygulandı ama her seferinde son derece olumsuz sonuçlar verdi. Çünkü netliği olmayan, ne zaman, kime göre, nasıl değerlendirileceği belli olmayan bir maddeyi içermekte; o nedenle de bugüne kadar çok ciddi haksızlıklara sebep oldu, zaman zaman can kayıplarına da sebep oldu. O nedenle "makul şüphe" kavramının özellikle çok netleştirilmesi ve okuyan herkesin ne olduğunu anlayarak, bilerek buna yaklaşım göstermesi ve ona göre karar vermesi gerekir; aksi hâlde çok ciddi sonuçları olabilir ve bu olumsuzluklardan toplumun ve kişilerin zarar görmesi söz konusu olabilir. Yapılacak olan bir kanunun insanları şüpheye düşürecek ya da gelecekte yaşanacak olumsuzluklara meydan verecek bir şey değil, çok net olarak anlaşılabilir ve uygulanabilir olması gerekir. Bu nedenle maddenin yeniden düzenlenmesi için kanun teklifi metninden çıkarılmasını talep ediyoruz.

Saygılar sunuyorum. İyi yıllar diliyorum herkese. (HDP sıralarından alkışlar)