GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Milletvekili Mehmet Muş'un yaptığı açıklamasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
Yasama Yılı:4
Birleşim:42
Tarih:27.01.2021

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Değerli arkadaşlar, işte âcziyeti görüyorsunuz. (HDP sıralarından alkışlar)

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Ne âcziyeti ya!

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Benim gündeme getirdiğim tüm vakalar bilgilidir, belgelidir, raporludur.

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Yalan söylüyorsun, iftira atıyorsun!

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Hepsini ayrıntılı bir şekilde sizlere sunabilirim. İstediğiniz kadar bunları yok saymaya çalışın, yalanlamaya çalışın.

ZÜLFÜ TOLGA AĞAR (Elâzığ) - Ne alakası var!

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Ya, utanın ya!

BAŞKAN - Sayın Gergerlioğlu, sataşmaya mahal bırakmadan konuşmanızı tamamlayın lütfen.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Dikkate almayın.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Bakın, Mehmet Aslan... Bakın, Gökhan Güneş daha dün kaçırıldığı yerden çıktı. Korkunç işkencelere uğramış, perişan bir hâlde.

EROL KAVUNCU (Çorum) - Hepsi yalan!

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Bu insan korkmadan, çekinmeden uğradığı işkenceleri anlattı. Bakın, size başka bir örnek vereyim, hepsi bende, bilgi, belgeli. Sayın Muş, zor durumda kalacaksın, beni iyi dinle.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Seni dinlemiyorum, seni dinlemiyorum. Git, Diyarbakır Annelerine sahip çık, ondan sonra gel.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - "Zabit Kişi" isimli bir şahıs yüz sekiz gün boyunca kaçırılmıştı.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Seni dinlemiyorum, seni dinlemiyorum.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Korkunç işkencelere uğradı. Bana cezaevinden yazdığı mektupta diyor ki: "Yetmiş beşinci günde ancak yıkanmama izin verdiler. Yüz sekiz gün sonunda 30 kilo zayıflamıştım, perişan hâldeydim."

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Kandil'de altı ayda bir yıkanıyorlar.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Ve sonrasında savcılığa suç duyurusunda bulunuyor.

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Kandil'de senede bir yıkanıyorlar.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Ne oluyor biliyor musunuz? Bu kadar önemli suç duyurusunda savcılık bu kişiyi dinlemiyor bile. Ardından ben bu kişinin şikâyetlerini Meclis Başkanlığına araştırma önergesi olarak götürdüm. "İşkencede makatıma cop soktular." diyen bu adamın dediklerini Meclis Başkanlığı "Kaba ve yaralayıcı ifadeler var." diyerek reddetti. Utanıyorum, böyle bir şey olamaz. Bu memleketin Meclisinin Başkanlığı işkenceyi nasıl araştırmaz? İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu işkenceyi, kaçırılmaları, çıplak aramaları nasıl araştırmaz? Van'daki işkenceleri gördük, helikopterden atmaları gördük, bunlar nasıl araştırılmaz arkadaşlar? Utanın ya, Allah aşkına! Yazıklar olsun bütün bu itirazlarınız için sizlere de.