| Konu: | Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 42 |
| Tarih: | 27.01.2021 |
CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teknokentler sanayimiz için AR-GE çalışmaları anlamında önemli merkezlerdir. Elbette teknokentlerin sorunları var ancak teknokentlerin sorunu sadece bu kanun teklifiyle düzelecek bir şey değil.
Değerli arkadaşlar, bana göre şu an konuştuğumuz teklif, teknokentlerin sorununu tek başına çözmeye yetmez çünkü ülkede hukuk ve güven sorunu var. Yatırımcı gelmiyor, gelmediği gibi mevcut yatırımcılar da kaçıyor. Yatırım olmazsa AR-GE ne işe yarar? Ancak bunun sorumlusu ne bu teknokentler ne de çalışan mühendisler. Bunun tek sorumlusu AKP iktidarı ve onun getirdiği başkanlık sistemidir.
Değerli arkadaşlar, yatırımcı bir yere yatırım yapmadan önce oradaki altyapıya, ekonomik koşullara ve güven ortamına bakar. Başkanlık sistemiyle, maalesef, ülkemizde güven yerle yeksan oldu. Kimse bu süreçte başkasına suç bulmasın. Güven öyle zedelendi ki Avrupa'nın en düşük asgari ücretlisi ülkemizde olmasına rağmen, emekçilerimiz emeğinin karşılığını alamazken yatırımcı yatırımdan çekiniyor.
Bakın, daha trajik olanını söyleyeyim: Daha önce yatırım yapmış olan şirketler de artık kaçmaya çalışıyor. Yirmi dört yıldır Türkiye'de üretim yapan Honda gelecek yıl fabrikasını kapatacak. Zaten kamunun elinde fabrika kalmadı, hepsini sattınız. Kanunlarda değişikliği yapacağız, sizler ellerinizi kaldırıp "evet" diyeceksiniz. Ülkedeki AR-GE sorunu bu şekilde çözülecek mi? Sanayileşme sorunu çözülecek mi? Bu kanun geçerse yatırımcı gelecek mi? Elbette gelmeyecek.
Bakın, bir başka örnek daha vereceğim: Alman Volkswagen ülkemize yatırım yapmayı düşündüğünde davul zurna çaldınız. Ne oldu? Volkswagen yatırım yaptı mı? Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Bir hatanız, kusurunuz yok mu? Elbette ki var. Neden bu yatırımcı yatırımdan vazgeçiyor, dönün bir bakın, bir kez de kusuru kendinizde arayın. "Başkanlık sistemi yüzünden ülkeye yatırımcı gelmiyor yahu!" deyin, işin içinden çıkın. Kendinizi sorgulamak bu kadar zor olmasa gerek.
Arkadaşlar, yirmi dört sene çalışan fabrika üretimini durduruyor, binlerce çalışanımız işinden olacak, ülkemiz ekonomik kayba uğrayacak, itibar kaybedecek. Gerçi siz "itibar" deyince uçan sarayları, yüzen sarayları, Beştepe'deki sarayı anlıyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Çıkıp da "Başkanlık sistemini getirmekle hata yaptık." demiyorsunuz. "Biz hukuku katlettik, liyakati ortadan kaldırdık, bunun için ülke yatırımcı kaybediyor." demiyorsunuz, kendinizi sorgulamıyorsunuz.
Arkadaşlar, bu sistemle devam edildiği sürece ülkemize yatırımcı gelmesi zor çünkü yatırımcı bir kanun hükmünde kararnameyle iş yerinin kapatılıp iş yerine el konulup konulmayacağını bilmiyor. Bir kişinin sözüyle Anayasa Mahkemesi üyeliğine Yargıtayda yirmi gün mesaisi olmayan biri getirilirse, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları yok sayılırsa, hukuk devletinden uzaklaşırsanız yatırımcı gelmez, böyle devam ederseniz de gelmeyecek. Ve siz, hukuk devletinden uzaklaşırsanız, bu ülkeye gelen ancak bankalardan faiz, borsadan da ülkenin kaymağını yemek için gelir, bir gün de çekip gider.
Buradan AKP'li arkadaşlara çağrı yapıyorum. Gerçekten bir hukuk reformu yapılacaksa -ki bu gerekli, siyaset bir uzlaşı sanatıdır- buradan açık çağrı yapıyoruz: "Hukuk reformu" diye sarayda hazırlanmış kanun taslaklarını Meclise dayatan değil, Parlamentoda grubu bulunan partiler başta olmak üzere üniversiteden hukukçu profesörleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini, baroları davet edelim, ne bekliyorlar konuşalım. Demokrasiyi güçlendirecek, her kesimi kucaklayacak ve güven ortamı yaratacak bir hukuk reformu yapalım. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
CENGİZ GÖKÇEL (Devamla) - Değerli arkadaşlar, biz buna açığız ama siz her reform dediğinizde etik olmayan, evrensel hukuka uymayan bir düzenlemeyle çıkıyorsunuz karşımıza. Ülkenin hizmetkârı olduğunu söyleyip bu ülkenin sahibi olduğunu sanan arkadaşlara sesleniyorum: Önce bir düşünün, neden bu ülkeye yatırımcı gelmiyor, neden bu ülkede huzur yok? Hukuku nasıl ayaklar altına aldığınıza bir bakın, düşünün. Eminim arasında bir bağ kuracak kadar kabiliyetli olan arkadaşlarınız vardır; bilenler bilmeyenlere öğretsinler, ben bunu hepinize tavsiye ediyorum. Ülkenin ekonomik ve sosyal yönden kalkınmasını istiyorsak, demokrasinin güçlenmesini istiyorsak mutlaka demokratik hukuk reformunu hep birlikte, Parlamento çatısı altında gerçekleştirmeliyiz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)