GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Çini sanatı ve çini sanatçılarının sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:4
Birleşim:43
Tarih:28.01.2021

AHMET ERBAŞ (Kütahya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Kütahya'nın çini sanatçıları ve sorunları hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bin yıllık tarihçesiyle ilk olarak Karahanlılar tarafından kullanılmaya başlanan çini sanatı, Büyük Selçuklu Devleti'nin ve Anadolu Selçuklu Devleti'nin hâkimiyeti altında olan yerlerde sıkça kullanılmıştır. Osmanlı Devleti'nin kurulmasıyla çini sanatı, farklı bir dönem yaşamış, özellikle 16'ncı yüzyılda Kütahya ve İznik çinileri gelişim göstermiştir ve çinicilik, Türk sanatı olarak zirveye ulaşmıştır.

Değerli milletvekilleri, çinicilik bir kültürdür, atalarımızdan bize kalan en önemli miraslarımızdan biridir. Çini sanatı, geçmişten günümüze gelişerek, büyüyerek geldiği gibi, gelecek nesillere de tarafımızca aktarılmalıdır. Çinicilik sanatı, kültürel bağın güçlenmesi ve bu anlamda bir devamlılığın sağlanmasına da katkıda bulunmaktadır. Türkiye'de 5 binden fazla çini ustası olduğu tahmin edilmektedir. Çiniyi icra eden kaç ustamızın olduğunu tahminle ifade ediyor olmak çok düşündürücüdür.

Kütahya, 2018 yılında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı'na dâhil edilmiştir. Dünyada üretilen çininin yüzde 80'i gibi bir oranı Kütahya tarafından karşılanırken çini sanatını icra eden çini ustalarımızın kayıtlı olduğu müstakil bir odaları maalesef yoktur. Çiniciler, Fotografçılar ve Çiçekçiler Odasında yer almaktadır. Gelir kaybı desteğinden tüm sektörler yararlanırken -tabii ki yararlanmalıdırlar- çiniciler, bu desteğin dışında bırakılmışlardır. Evinde bu sanatı icra eden yüzlerce ustayı ne yazık ki tanıma ve tanıtma fırsatı bulamıyoruz.

Birçok meslek kolunda KDV indirimi yapılmış iken çinide KDV oranı hâlâ yüzde 18 olarak tutulmaktadır. Ekonomik anlamda çok ciddi sıkıntılar yaşayan, resmen can çekişen çinicilerimizi yüzde 18 KDV ödeterek nasıl ayakta tutacağız? Nasıl onlardan bu geleneği sürdürmelerini bekleyeceğiz? Çin Halk Cumhuriyeti'nin geleneksel sanatımızı fabrikasyona çevirmesine göz mü yumacağız? Çiniden alınan KDV, mutlaka kademeli olarak ilk önce yüzde 5'e, sonra da yüzde 1'e düşürülmelidir.

Çini sanatkârlarımızın Kültür ve Turizm Bakanlığımızca tescillenmesi gerekmektedir. Yine, çini sanatkârlarımıza faizsiz kredi ve hibe desteği mutlaka verilmelidir.

Kütahya'mızda bulunan 3 adet çini müzesi, kendi alanında tek olma özelliğini taşır. Eski tarihî odunlu çini fırınları, on yıl önce belediye tarafından hava kirliliğine neden oluyor diye yasaklandı ve yerine elektrikli fırınlar alındı. Japonya, hâlâ klasik fırından hiç vazgeçmiyor; Amerika Birleşik Devletleri, Meksika fırınlarını yıktı, hatasından geri döndü, tekrar eski fırınlarına dönüyor.

Çini sanatına ilişkin yüzyıllardır geliştirilen bilgiler, teknikler, reçeteler, ustalık geleneğindeki etik tutumlar, usta-çırak, ebeveyn-çocuk ilişkisi içinde kuşaktan kuşağa günümüze kadar aktarılmıştır. Bundan sonra da aktarılması için elimizden geleni yapmalıyız.

Kütahya'da UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi ilan edilmiş 3 çini üstadımız bulunmaktadır. 2008 yılında rahmetli Sıtkı Olçar Hocamız, 2010 yılında Mehmet Gürsoy Hocamız, 2020 yılında Hamza Üstünkaya Hocamız, UNESCO Birleşmiş Milletler Komisyonu tarafından verilen unvanlarını Kütahya çiniciliğine kazandırmışlardır. Onun yanında, UNESCO kurul kararıyla UNESCO logosunun kullanım hakkı, Kütahya Belediyesi tarafından 38 sanatçı ve iş yerine verilmiştir.

Çini sanatının tanınması ve tanıtılması için akademisyenler ve sanatçılarla birlikte sempozyumlar düzenlenmeli, festivaller organize edilmeli, geleneksel el sanatlarımız, çinicilik de dâhil olmak üzere lise ve üniversitelerde seçmeli ders olarak okutulmalıdır. En önemlisi biz, bu mirasa sözde değil, özde sahip çıkmalıyız. Unutulmamalı ki sanat, uygarlığın imzasıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ifade ettiği gibi "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur."

Buradan Meclis Başkanımız Sayın Mustafa Şentop'a sesleniyorum, şu anda, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanında bulunan Kütahya Milletvekilimiz Sayın İshak Gazel Bey de var, teklifim: Ya İstiklal Marşı'mızın kabulünün 100'üncü yılı olan 2021'de -yani bu yıl- ya da cumhuriyetimizin 100'üncü kuruluş yılı olan 2023 etkinliklerinde bir sergiyi de Kütahya ve çinilerinin yani el emeklerimizin sergilenmesi için ilimiz adına talep ediyorum.

Görünen o ki turizm açısından 2021 yılı da corona gölgesi altında geçecektir ama biz Kütahya olarak Sayın Cumhurbaşkanımız ile Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Ersoy'dan 2022 yılının "Aizanoi ve Çinicilik Yılı" olarak ilan edilmesini talep ediyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

AHMET ERBAŞ (Devamla) - Başkanım tamamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, geçen yıl kayıtlı 5 milyon dolar olan çini ihracatımızı neden 50 milyon dolara çıkarmayalım? Çekya, cam ürünlerinden yılda 2 milyar dolar kazanırken biz neden kazanmayalım?

Değerli milletvekilleri, hepimizin evini, ofisini süsleyen çinilerimizin çoğunu mutlaka gören de vardır ama ilk kez göreceğini düşündüğüm arkadaşlarıma bir çini tabak nasıl yapılıyor, izninizle anlatmak istiyorum: 5 aşamalı olan bir sürecimiz var. Birinci olarak, işaretlediğimiz yer bisküvi yani ham hâlidir bu tabağın; ikinci hâli, çizim yani tahrir hâli diyoruz; üçüncü hâli, boyama; dördüncü hâli, sırlama yani üzerindeki parlaklık; beşinci hâli de en son, kullandığımız şeklidir. Bu kadar meşakkatli bir iştir.

Adıyla, yapımıyla, her hâliyle bize ait olan çinimizi Çin'e yedirmeyelim, hep birlikte sahip çıkalım.

Bu duygu ve düşüncelerle konuşmama son verirken yüce Türk milletini, Gazi Meclisimizi ve heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ederim. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)