GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:43
Tarih:28.01.2021

HDP GRUBU ADINA FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önergemiz, yargıda kadrolaşma, yargı bağımsızlığının sona erdirilmesi, hukuka olan güvenin sarsılmasının araştırılması ve bir savcının evrakı metrukesi üzerine.

Şimdi, cumhuriyet savcılığından cumhuriyet başsavcı vekili ve cumhuriyet başsavcılığına, oradan altı günlük Yargıtay üyeliğine ve Anayasa Mahkemesi üyeliğine uzanan çok hızlı bir kariyere sahip bir savcı, ismi İrfan Fidan. Önlenemez demeyeceğim, teşvik edilen yükselişi; bir de Hakan Fidan vardı, onunla karışmasın. Fidanlar sanıyorum iktidarın haznesinde önemli bir yer tutuyor. İrfan Fidan İstanbul Başsavcısıyken 27 Kasım 2020'de HSK tarafından Yargıtay üyeliğine seçildi ve mazbatasını 11 Aralık 2020 tarihinde aldı. Aslında her şey kendisini AYM üyeliğine taşımak için tertip edilmişti. Yargıtay Genel Kurulunda Anayasa Mahkemesi üyeliği için Cumhurbaşkanına önerilecek 3 adayın belirlenmesi amacıyla 1 Aralıkta seçim yapılması gerekiyordu. Ancak, Yargıtay Başkanlığı seçimi Covid-19 sebebiyle 17 Aralığa erteledi. Ne hikmetse on altı günde pandemi ortadan kalkmış, altı günde de bu kişi Yargıtay üyelerinin önemli bir kısmının takdirini kazanmış olacak ki seçimlerde en yüksek oyu aldı. Bu ertelemenin gerçekte İrfan Fidan'ın Anayasa Mahkemesine seçilmesi amacıyla yapıldığı zaten kamuoyunda tartışılıyordu ve bu süreç de tam iddia edildiği gibi işledi. Fidan'ın eşine fiziksel şiddet uyguladığına ve mal varlığındaki artışın nedeninin karıştığı yolsuzluk ve rüşvet ilişkileri olduğuna dair hakkında çıkan iddialar ise hiç araştırılmadan "terör kumpası" denilerek kapatıldı.

Bakın, sayalım, şimdi, bu kişi nasıl hızla bu mevkiye sıçrayabildi? "Sıçrama" diyorum çünkü İrfan Fidan hop orada, hop burada; bir Yargıtay, bir Anayasa, bir önceki savcılık. Nasıl oldu bu sıçrama? Şimdi, nerede iktidarın yargıyı kullanarak muhalefeti susturmak istediği bir dava varsa bu şahıs oradaydı. Hangi davalar bunlar? 17-25 Aralık yolsuzluk, Selam Tevhid gibi soruşturmaları durdurmayı amaçlayan karşı hukuk operasyonları, şike davası, binlerce akademisyenin ihraç edildiği barış bildirisi, Cübbeli Ahmet Hoca, MİT tırları, Balyoz, Reza Zarrab, Can Dündar, Erdem Gül, Gezi ve Osman Kavala gibi kritik davaların hepsinde savcılık yapmıştı Fidan. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ise 3 bine yakın kişi hakkında soruşturma yürütmüştü yani bağımsız bir savcı olması gerekirken kendini devletin sahibi sayan ve bu yolda devletin o bilindik derin tarafının temsil edenlerdendi kendisi. Şimdi, iktidarın ajandası dışında istisnai olarak da kararlar alabilen bir Anayasa Mahkemesi kalmıştı, tüm rahatsızlık bundan. AYM'de 7'ye karşı 8 gibi bıçak sırtında alınan kararlar artık alınmasın isteniyor ve AYM'nin "İfade özgürlüğüdür." dediği barış bildirisinden terör suçu çıkarmış birisi bugün AYM üyesi yapıldı. Yargıtay üyeleri, eline Yargıtayda tek bir dosya dahi almamış fakat iktidar için bugüne kadar hep çok kullanışlı olagelmiş bir kişiyi oylarıyla Cumhurbaşkanının önüne taşıyarak zaten sakat olan hukuk düzenine bir darbe daha vurmakta beis görmediler. Onlara da buradan selam olsun!

Kısacası, olanları Değerli Hocamız Kemal Gözler'in sözleriyle özetlersek: "Hukukun genel teorisinde, bir kanun maddesinin, o maddenin ulaşmak istediği amaca değil bir başka amaca ulaşmak için kullanılmasına 'kanuna karşı hile' denir. Bu yolla, kanunun yasakladığı sonuca yine aynı kanunun imkân verdiği usuller kullanılarak ulaşılır. Aynı şey Anayasa hukukunda da geçerlidir. Anayasa hukukunda, Anayasa'nın yasakladığı bir sonuca yine Anayasa'nın imkân verdiği usullerin kullanılarak ulaşılmasına 'Anayasa'ya karşı hile' denir."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - İşte aynen bunu yaptınız: Kanuna karşı hileyle Yargıtay üyesi, Anayasa'ya karşı hileyle Anayasa Mahkemesi üyesi.

Bizim için getirildiniz o göreve Sayın Savcı, tüm muhaliflerin yolunu AYM'de de kesebilmek için fakat kesemeyeceksiniz. Siz gidersiniz, namınız da kalmaz ama hak mücadelesi ve halklar kalıcıdır; hızla geldiğiniz yerden sizi aynı hızla uğurlayacağız.

Saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)