GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:51
Tarih:10.01.2013

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sosyal Sigortalar Kanunu'nda değişiklik yapan kanun tasarısını, teklifini şu anda görüşüyoruz; son maddesine, yürürlük maddesine geldik. Bu kanun tasarısını dün çıkarmayı planlamıştık ama değerli bir milletvekili arkadaşımızın bugün, şu andaki koyduğumuz bazı önergelerle ilgili "Gece yarısı değişiklik yapılmasın, kamuoyunda bununla ilgili spekülasyonlar ortaya çıkmasın." diye, bizim de makul gördüğümüz ve bugün gündüz saatlerinde, televizyonların açık olduğu bir sürede, alnımız açık, yaptığımız hiçbir şeyin milletten bir şey kaçırmamak olduğunu ifade etmek adına bugün yapmıştık. Siyasi parti gruplarıyla yaptığımız görüşmeler çerçevesinde, milletvekillerinin daha önceki yapılmış, kazanılmış haklarının 2008 yılında çıkan yasayla birlikte ortadan kalkması? Öte yandan, bugün bildiğiniz gibi, değerli arkadaşlarımız tüm basın mensuplarını ziyaret ettiler. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olması münasebetiyle, Sayın Başbakanımızın bütçe konuşmaları sırasında, gazeteci arkadaşlarımız yıpranmayla ilgili süreçte bir haksızlığa uğradıklarını ifade ettikten sonra bunun düzeltilmesini arzu ettiler. Sayın Başbakanımız "Bunun hangi şartlar altında, hangi usuller çerçevesinde bu hâle geldiğini, niye bu şekilde oluştuğunu araştırın." dedi. Biz de araştırmamızı yaptık, milletvekilleriyle beraber ortaya çıkan, 2008 yılında yaptığımız kanunla milletvekillerinin daha önce her yıl için doksan günlük yıpranma payı, gazeteci arkadaşlarımızın, fiilen sarı basın kartı taşıyan gazeteci arkadaşlarımızın da her yıl için doksan günlük yıpranma payı? Yani bundan önceki yasada var olan bir düzenlemeyi şimdi getirmiş olduk. Gönül isterdi ki tüm siyasi partilerin buna imzalarıyla desteklerini, takviyelerini ortaya koymalarını arzu ederdik. Ama bir prensip kararı almışlar, kendileri de oylarıyla desteklediler. Çünkü bu milletvekilleriyle ilgili yaptığımız düzenlemeden Türkiye Büyük Millet Meclisinde görev yapan herkes faydalanacak. Yani her yıl doksan günlük yıpranma primi elde etmiş olacağız.

Emekli olmamış milletvekilleriyle ilgili durum? İkinci hadise, biliyorsunuz, değerli milletvekilleri, milletvekili olan arkadaşlarımız içerisinde, eski 1475 sayılı Kanun'a göre veya 657 sayılı Kanun'a göre çalışıp da, sivil hayatta 657 veya 1475'e göre çalışıp da milletvekili olan arkadaşlarımız arasında emekliliklerinde büyük bir haksızlık vardı. Diyelim ki devlet memuru olarak çalışan kişiler, milletvekili oldukları andan itibaren milletvekili emekli maaşı alıyorlar. Ama 1475 sayılı İş Kanunu'na tabi olan, şimdiki 5510 diyebileceğimiz o zamanki kanuna tabi olan milletvekili arkadaşlarımız iki yıllık intibak süresini geçirmek mecburiyetinde ve prim ödemek zorundaydılar. Bu da büyük bir haksızlıktı. Kamuda çalışan öz evlat, 1475'e göre çalışan üvey evlat muamelesi görüyordu. 1475'e göre çalışan veya BAĞ-KUR Kanunu'na göre çalışan milletvekili arkadaşlarımız yıllarca özel sektörde alın teri döktü, sigorta primi ödedi, vergi öded; BAĞ-KUR'a göre çalışan arkadaşlarımız da alın teri döktü, BAĞ-KUR primi ödedi, vergi ödedi. O arkadaşlarımız da bu yasal düzenlemeyle birlikte, milletvekili olduğu andan itibaren devlet memurlarına tanınmış hakları aynı şekilde kazanmış olacaklar. Biz 2002'de milletvekili olduğumuzda iki yıl intibak süresini bekledik. İki yıl intibak süresini bekledik ama bu andan itibaren?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Gene iki yıl bekleyeceksiniz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Sayın Bakan belki bizim ifademizde bir düzeltme yapma ihtiyacı hissedebilir.

Değerli arkadaşlar, bakınız, şu anda 657'ye tabi milletvekili arkadaşlarımızla 1475 veya BAĞ-KUR Kanunu'na tabi milletvekili arkadaşlarımız arasındaki bir farkı da ortadan kaldırmış oluyoruz.

Biraz önce söylediğim, genç milletvekili arkadaşlarımızın, bizim faydalandığımız, başkalarının faydalandığı ama 2008 yılındaki çıkan yasa çerçevesinde faydalanma imkânı bulamadıkları geçmişteki olan kazanılmış haklarını şimdi yeniden getirme imkânı sağlamış olduk. Bu konuya destek veren milletvekili arkadaşlarıma, grup önerisine ve önergeye imza atan değerli milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

Siyasette bir şeyi alacaksanız açık ve net bir şekilde alacaksınız. AK PARTİ Grubu? Sayın Başbakanımıza özellikle buradan teşekkür ediyorum, şu anda kendisi Senegal'de. Biz, bunu, tüm siyasi parti gruplarıyla birlikte ortak imzayla çıkarmayı arzu ettik ama farklı sebeplerle -eleştiriye girmiyorum- altına imza konulmadı.

Bugün Sayın Başbakanımızla telefon görüşmesi yaptık. "Hak mı?" dedi, "Hak Sayın Başbakanım." dedim?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Sayın Başkanım, izin verirseniz?

BAŞKAN - Buyurunuz, tamamlayınız sözlerinizi.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - "Bu, milletvekilleri arasındaki bir eşitsizliği ortaya çıkaran bir durumu ortadan kaldırmak üzere haktır?." "Öyleyse, siz buna inanıyorsanız, milletvekili arkadaşlarımız da bunu böyle görüyorsa Çalışan Gazeteciler Günü'nde, biz, 20 Aralık tarihinde gazeteci arkadaşlarımıza verdiğimiz söz çerçevesinde bunu AK PARTİ Grubu olarak çıkarın, diğer arkadaşlar da, 550 milletvekili de faydalansın." dedi. Buradan yurt dışında olan Değerli Başbakanımıza Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri adına teşekkürlerimizi sunmayı bir borç biliyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Buna biz imzamızı attık, inanarak attım. Milletvekillerinin özlük haklarıyla ilgili yapılan düzenlemeler riskli işlerdir. Herkes "Benim problemim varken sen kendi probleminle ilgili meseleyi çözmek için hiç konuşmadan, hızlı bir şekilde yaptın." diye bizi eleştirir. Ama kendi mevcudiyetlerini, kendi meselelerini, kendi imkânlarını koruyamayanlar itibarlarını da koruyamazlar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bugüne kadar yapılan düzenlemeler içerisinde herkese her şeyi veririz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Sayın Başkan, tekrar izin verirseniz, son cümlem.

BAŞKAN - Son cümleniz, buyurunuz, tamamlayınız.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Son cümlem.

Herkese her şeyi vermek haktır ama milletvekillerinin kendileriyle ilgili olan hakkı takip etmeleri maalesef müstahak olarak görülmüyor, işte bu onun tescilidir.

AK PARTİ Grup Başkan Vekili olarak, Grup Başkanımızın, Başbakanımızın bana verdiği yetki çerçevesinde bugün bu önergelerin altına şerefle, milletvekili arkadaşlarımızın hakkını koruyabilmek adına, imza atmaktan da mutluluk duyuyorum, gurur duyuyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Elitaş.