| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 44 |
| Tarih: | 09.02.2021 |
HDP GRUBU ADINA MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Teşekkürler Başkanım.
Genel Kurulu ve değerli halkımızı selamlıyorum.
Evet, pandemi sürecinde ortaya çıkan en temel gerçeklerden bir tanesi, paranın ve betonun yenilmez olduğuydu. Yani tüm dünyada kapitalist devletler sermaye odaklı ve kâr odaklı politikalarının bedellerini yine halka ve ezilenlere ödetmeye devam ettiler. Tarım bunların başında geliyor. Eğer sonuç buysa tarım politikanız bu meseleyle nasıl mücadele edeceğinizi doğrudan ortaya koyuyor.
AKP döneminde tarım ve çiftçiler uluslararası sermayeye peşkeş çekildiler, onların insafına terk edildiler. Bu uluslararası şirketler ne istedilerse AKP onları emir telakki ederek anında yerine getirmeye devam ediyor. AKP eşittir, uluslararası sermayeyle kurulan ilişki demek. AKP ithalat politikalarıyla çiftçiyi açlığa ve yokluğa mahkûm etti. 2002 dönemine 7 milyon 458 bin kişi tarım sektöründe istihdam edilirken 2020 senesinde bu rakam 4 milyon 157 bin kişiye düştü yani yüzde 44 azalma söz konusu. TÜİK'in verilerine göre, yine tarım arazileri 3 milyon hektar oranında azalmış durumda. Azalan bu rakamın tercümesi şu: Bu, işsizlik demek, yoksulluk demek, göç demek yani Kanal İstanbul gibi yeni beton şehirler kurmak demek, boşalan arazilerin sermaye şirketlerine, enerji şirketlerine, yerli, yabancı şirketlere peşkeş çekilmesi demek.
BDDK'ye göre, çiftçinin borcu 2016'da 71,5 milyar TL iken 2020'de 138 milyara çıktı. Yine, takipteki borç miktarı 5 milyar TL civarında. AKP'nin çaresi ne? AKP'nin çaresi, icra işlemlerini üç ay ertelemek. Yine, AKP ne öneriyor? Şunu söylüyor: "Eğer aç olmadığınızı, işsiz olmadığınızı düşünürseniz hiçbir sorun kalmaz. Eğer cep telefonunuz varsa siz pekâlâ zengin sayılabilirsiniz, yoksul değilsiniz." Yani şunu söylüyor: "Dumanla haberleşebilirsiniz. Eğer dünyadan haberdar olmak istiyorsanız, ben üç yüz altmış beş gün yirmi dört saat zaten konuşuyorum, beni dinlerseniz pekâlâ haberdar olabilirsiniz ya da A Haber'i izlerseniz pekâlâ huşu içerisinde aç olmadığınızı, işsiz olmadığınızı düşünebilirsiniz."
Çaresiz değiliz; çare halkın bütçesinin, halkın olanaklarının yüzde 1'e aktarılmadığı, halka aktarıldığı bir sistem kurmaktır. Çare, uluslararası ve yerel şirketlerin koalisyonuna dönen AKP iktidarına karşı, halkın ve ezilenlerin birleşip mücadelesini yükseltmektir. Tarımın da işçi sınıfının da tüm ezilenlerin de kurtuluşu ancak bu sermaye düzenine karşı birleşmek ve yan yana gelmektir.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)