GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:44
Tarih:09.02.2021

MHP GRUBU ADINA SEFER AYCAN (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi'nin 2'nci maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Sizleri saygıyla selamlıyorum.

Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Azerbaycan Hükûmetiyle yapılan her türlü anlaşmayı peşinen destekleyeceğimizi belirtiyoruz. Savunma sanayisi alanında yapılan bu anlaşmayla da gurur ve mutluluk duyuyoruz. Gelinen bu noktada iki ülke arasında bilgi ve teknoloji değişiminin, paylaşımının çok doğru bir uygulama olduğunu belirtmek istiyoruz.

Tabii, Azerbaycan'la kardeşiz, aynı milletin mensuplarıyız ama tarihte acılarla dolu günler geçirdik. Özellikle 1917'den sonra Azerbaycan ile Türkiye Cumhuriyeti insanları arasında kurulmak istenen engellere, tüm zorlamalara, baskılara rağmen bugün bu noktaya gelinmiş olmasından gurur duyuyoruz. Karadeniz'in artık çırpınmıyor olmasından gurur duyuyoruz, mutluluk duyuyoruz. Bugün Azerbaycan'ın otuz yıllık işgal altındaki topraklarının kurtulmasında Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan hükûmeti arasındaki iş birliğinden gurur duyuyoruz. Bu vesileyle Sayın Cumhurbaşkanımıza, Azerbaycan Cumhurbaşkanına teşekkür ediyorum.

Tabii, bir teşekkürü de kendi Genel Başkanıma yapmak istiyorum. Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin bu birlik, beraberlik, kardeşlik anısına, Şuşa'da Ülkü Ocaklarımız nezdinde, Ülkü Ocaklarımız tarafından 9 derslikli bir ilkokul yaptırmasının mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz.

Biz, sadece savunma sanayisinde değil, Azerbaycan'la her alanda iş birliği yapılmasından yanayız. Aramızdaki engellerin kalkmış olmasından dolayı mutluluk duyuyoruz, mağdur olan Nahçıvan'ın mağdurluğunun giderilmesinden mutluluk duyuyoruz hatta Azerbaycan'la aramızda herhangi bir şehre gider gibi nüfus cüzdanıyla seyahat edilmesinin gerekliliğine de inanıyoruz ve bu konuda atılacak her türlü adımı peşinen Milliyetçi Hareket Partisi olarak destekleyeceğimizi belirtiyorum.

Tabii, savunma sanayisi alanında çok ciddi ilerlemeler gösterdik, bu birlikteliğin, beraberliğin etkisini de Karabağ'ın kurtulmasında hep birlikte yaşadık, bu yüzden de bu birlik ve beraberliğin devam etmesinin ne kadar önemli olduğu ortadır. Bir kez daha göstermiştir ki Türk'ün Türk'ten başka dostu da yoktur. Onun için, başkasına da ihtiyacımız yoktur, muhtaç da değiliz, biz birlik ve beraberlik içerisinde olursak her türlü zorlukların, engellerin altından da rahatlıkla kalkarız. Bir kez daha bu antlaşmadan dolayı mutluluk duyuyoruz ve destekleyeceğimizi belirtiyoruz, hem Azerbaycan'a hem Türkiye'ye hayırlı olsun diyorum.

İkinci konu, 12 Şubat, Kahramanmaraş'ın düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümüdür, 101'inci yıl dönümüdür. Tabii, o günlerde, Birinci Dünya Savaşı sonrasında ülkemiz emperyalist, işgalci devletler tarafından işgal edilmişti. Maraş da önce İngilizler tarafından, sonra da Fransızlar tarafından işgal edilmişti. Tabii, o zaman savunmak için, ülkemizin işgalden kurtulması için hareket yeni başlamıştı. Dikkatinizi çekmek istiyorum: 12 Şubat tarihinde yani daha Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmadan, yirmi iki gün süren mücadeleyle tam donanımlı, gelişmiş silahlara sahip olan Fransız ordusu, Maraşlının kendi öz mücadelesiyle, kendi iradesiyle ve kendi gücüyle şehirden kovulmuştur. O günü anlatan dedelerimizin ifade ettiğine göre, Maraşlı sırf düşman askeri şehirden gitsin diye, yanı başında yıllardır komşuluk yaptığı ama sonradan ihanet etmiş olan bazı kişileri de uzaklaştırmak adına kendi evini yakmıştır, çoluğunu çocuğunu bağlara, köylere taşımış ve kendi evini yakarak bitişiğindeki iş birlikçinin de evinin yanarak şehri terk etmesi için her türlü mücadeleyi yapmıştır. Tabii, o mücadele tamamen bir halk hareketidir. Bu mücadelenin simge isimleri vardır: Sütçü İmam'ı, Rıdvan Hoca'yı, Abdal Halil Ağa'yı, Mıllış Nuri'yi, kadın olarak da Senem Ayşe'yi ve tüm kahramanlarımızı rahmetle, minnetle anıyorum.

Atatürk'ün, o zaman dağılan ordumuzdan gönderdiği subayların birlikteliğiyle, halkın birlikte hareket etmesiyle, Fransız ordusu gibi o zamanki şartlarda çok donanımlı olan bir orduyu şehirden kovmuş bulunmanın gururunu yaşıyoruz. İşte, 12 Şubat, yirmi iki gün süren mücadelenin sonucunda oluşan bayramımızdır. Maraşlının ifadesiyle çetelerimizin bayramıdır, çete bayramıdır. Emeği geçen tüm şehitlerimize, gazilerimize Allah'tan rahmet diliyorum.

Bugün Kahramanmaraş Türkiye'nin 17'nci büyükşehridir. Hititler zamanından beri var olan bir şehirdir, Dulkadiroğulları'na başkentlik yapmış tarihî bir şehirdir. Tabii, bu mücadele tarihte tektir çünkü İstiklal Madalyası'yla ödüllendirilmiş bir şehirdir. Bunun anısı da çok önemlidir. Savaş bittikten sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi "Kime madalya verelim?" diye Maraş'a sorduğunda, bir bakıyorlar ki Maraş'ta herkes bu mücadeleye katılmış. Onun için, Meclis şöyle bir karar veriyor: Kırmızı şeritli İstiklal Madalyası şehre verilmiştir, Kahramanmaraş İstiklal Madalyalı tek şehirdir ve bu gurur tüm Maraşlıların gururudur, bildiğim kadarıyla da dünyada da eşi benzeri yoktur. Bu gururu bize yaşatan tüm kahramanlarımızı, ecdadımızı, atalarımızı rahmet ve minnetle anıyorum. Biz de bundan sonra Maraş'ımızı daha geliştirmek, ekonomik anlamda daha büyütmek ve daha mutlu, huzurlu bir şehir yapmak için hep birlikte çalışacağımıza söz veriyoruz.

Sayın milletvekilleri, son olarak da Covid'le ilgili birkaç cümle söylemek istiyorum. Evet, Covid-19 virüsünde bir mutasyon yaşıyoruz. Bu mutasyon, bilimsel anlamda şunu gösteriyor ki virüsün bulaşma gücü artmıştır, virüs asılı kalmaktadır ve dış ortamdaki asılı kalma süresinin artması virüsün bulaşmasını artırmıştır. Onun dışında herhangi bir değişiklik yoktur yani virüsün şeklinde bir değişiklik yoktur. Bu nedenle, şu an yapmamız gereken, bulaşma yolu ve tedavisi yönünden bir değişiklik olmadığına göre, aynı şekilde mücadele etmeye devam etmemizdir. Bir şey daha önemli hâle gelmiştir. Maske, hep vurguluyoruz, çok önemlidir, şimdi çok daha önemli hâle gelmiştir çünkü virüs dış ortamda daha uzun yaşamaya başlamıştır, daha uzun kalması daha çok bulaştırıcılığı anlamına geliyor, bulaştırıcılığının fazla olmasının sebebi de buradan geliyor. Bunun için, maske takmaya daha çok özen göstermemiz, daha dikkatli maske kullanmamız gerekliliği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Başka da bir değişiklik yoktur. Bunun için başka panikler yapmaya, ortalığı karıştırmaya, güvensizlik oluşturmaya hiç gerek yok, aynı şekilde mücadeleye devam edeceğiz. Virüslerde mutasyon her zaman olur, bundan sonra da olacaktır. Farklı şekillerde de sonuçlanabilir ama şu anki bilgilerimize göre virüsün sadece dış ortamda kalma süresi artmış ve bulaştırıcılığı artmıştır. Bu nedenle maske, özellikle dış ortamda da maske çok daha önemli hâle gelmiştir.

Son olarak da aşıyla ilgili birkaç cümle söylemek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SEFER AYCAN (Devamla) - Sayın Başkan, bir dakika süre alabilir miyim?

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

SEFER AYCAN (Devamla) - Biraz evvel de belirttiğim gibi, virüsün şekli değişmemiştir, genel hattı değişmemiştir. Onun için, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti Sağlık Bakanlığının Çin'den aldığı aşının etkinliği değişmemiştir. Bu aşı ölü viral aşıdır, virüsün kendisine yönelik bir aşıdır, herhangi bir RNA'ya yönelik olmadığı için, RNA'daki herhangi bir değişikliğe yönelik değil, virüsün geneline olan bir aşıdır. Bu nedenle, virüsün kendisidir aşı. Bu aşıyı yaptırmaya devam etmemiz lazım. Elimizde başka bir argüman yoktur. Virüs aşısı, ölü virüs aşısıdır, inaktif virüs aşısıdır. Şu an bu aşıyı yaptırmaktan başka elimizde bir silah yoktur. Maske ve aşı şu anki en önemli koruyucu ve savunma elemanlarıdır. Bu nedenle, tüm yurttaşlarımın da aşı yaptırmaya devam etmesini, aşıya karşı herhangi bir güvensizlik sorunu yaşamamasını diliyorum.

Hepinize sağlıklı günler diliyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkan. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)