| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 45 |
| Tarih: | 10.02.2021 |
HDP GRUBU ADINA RIDVAN TURAN (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi selamlıyorum.
İstanbul tarımının, tabii, çok temelli sorunları var ama bir üst başlık olarak Türkiye tarımında döne döne konuştuğumuz temel meseleler var. Neler onlar? İşte, girdi fiyatları çok yüksek, kırsal tarım çalışanları örgütsüz, mevsimlik tarım işçilerinin başına gelenler bini geçti, trafik kazaları, şunlar bunlar, Türkiye'de piyasayı esas olarak uluslararası tarım tekellerinin belirliyor olması gibi bir üst başlıkta değerlendirebileceğimiz çok mevzu var ama İstanbul'un İstanbul olmaktan kaynaklı başka tarımsal sorunları var, o da şu, örneğin: İstanbul, dünyanın 145 ülkesinden -bakın kent demiyorum ha- büyük nüfus olarak. Dolayısıyla, aslına bakarsanız, iktidarın bütün alanlara yaklaşımında olduğu gibi tarım alanında da bu mevcut ezberi değiştirmeden, dünyanın 145 ülkesinden büyük olan İstanbul'un tarımsal sorunlarını çözebilmek mümkün değil. Ne onlar? İstanbul'da en temel meselelerden bir tanesi şu, arkadaşlar: Yani az önce ifade ettiğim gibi ortak sorunlar var ama İstanbul'da bir defa Büyükşehir Yasası sebebiyle köylerin mahalle hâline dönüştürülmesi, İstanbul tarımının beline büyük bir darbe vurdu. Aslolan şudur: Uygar kentlerde, kent çevresinde yapılan tarımın belli bir ölçüde o kenti beslemesidir esas olan ya da hedef olan şey ama İstanbul'u besleyen, Antalya'dır ya da başka tarımsal alanlardır, Konya'dır. Bu böyle olmaz yani 20 milyona yaklaşmış bir nüfusu dışarıdan beslemeye kalktığınız anda attığınız her adım yeni sorun alanları doğurmaya başlıyor.
Şimdi, İstanbul'da, Büyükşehir Yasası bu belalı durumları ortaya çıkarttı, köylünün kolektif malına iktidar tarafından, idare tarafından el konulmasına varacak kadar olumsuz şeylerin önünü açtı falan ama belki de bundan daha önemli başka problemler var. Bu da, büyük kamu ihaleleri sebebiyle çok hızlı bir biçimde İstanbul'da tarım alanlarının azalması. İki örnek vereceğim size, bir tanesi üçüncü havaalanı. Üçüncü havaalanı, tarım alanı olan ve ona mücavir olan ekolojik yaşamın barındığı yerleri tahrip etmek suretiyle İstanbul tarımına büyük bir darbe vurdu ama henüz yapılmamış olan ve bu nedenle de engellenmesi mümkün olabilecek olan Kanal İstanbul Projesi, İstanbul ve Trakya tarımını bitirecek esas mesele. Bunu niye söylüyorum, biliyor musunuz? Bunu ben söylemiyorum, bunu dünyaca ünlü oşinograflar söylüyor.
Bakın arkadaşlar, haritayı gözünüzün önüne getirin. Bu kadar kilometre, 45 kilometre uzunluğunda, bu kadar derinlikte bir kazı yaptığınız zaman zaten yer altı gölleri denen akiferlerin tuzlu suyla dolmasını sağlayacaksınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
RIDVAN TURAN (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun.
RIDVAN TURAN (Devamla) - Istrancalardan gelen ve tarım için olmazsa olmaz olan tatlısu akıntılarını engelleyeceksiniz, su rezervlerini yok edeceksiniz, bunun sonunda da hem İstanbul'da hem de Trakya'da sulu ve kuru tarım artık yapılamayacak. Bakın, yol yakınken dönmekte fayda var. Buna benzer projelerle İstanbul'un -zaten oraya artık kaç milyonsa yeni bir nüfusun yerleşeceği öngörülüyor- 20 milyon nüfusunu 25 milyona, 30 milyona doğru çıkarttığınız koşullarda İstanbul'da tarım sorunlarını çözmek mümkün değil. O nedenle ivedilikle -eğri oturup doğru konuşmak gerekir- bu meseleyi çözecek bilimsel bir perspektifle, ekolojist ve demokratik bir perspektifle yan yana gelmek ve önümüzdeki dönemi görerek İstanbul'un bu sorununu, "Türkiye'nin sorununu nasıl çözeceğiz?" bağlamında ele almak ve konuyu araştırmak gerekir.
Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)