GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:48
Tarih:17.02.2021

İYİ PARTİ GRUBU ADINA ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama başlamadan önce Gara'da PKK'lı hain teröristler tarafından şehit edilen 16 vatan evladımızı saygı ve rahmetle anıyor, kederli ailelerine ve Türk milletine de başsağlığı diliyorum.

Hepinizin malumu olduğu üzere son birkaç yılda ülkemizdeki intihar vakalarında artış yaşanıyor. İntiharlar için haberlerde kişilerin yaşadığı bunalım gerekçe gösterilse de hepimiz iyi biliyoruz ki intihara götüren nedenlerin başında kişilerin içerisine düştüğü ekonomik çıkmazın hayat kalitesinde yarattığı travma geliyor. Yani kimse "İntiharlar psikolojik." diyerek bu sorunun içinden çıkmaya kalkmasın. Yapılan saha araştırmaları insanları intihara götüren sebepleri, yaşanan sosyal statü kaybı, işsizlik, maddi problemler, sosyal dışlanmışlık ve gelecek kaygısı olarak sıralıyor; konuştuğumuz pek çok faktörün bir araya gelerek ortaya çıkardığı bileşik bir sonuçtur. Dolayısıyla bütüne bakılmadan parça parça anlaşılması da mümkün değil.

Ülkemizde yıllık ortalama 3 bin intihar vakası yaşanırken, insanları en kutsal hakları olan yaşamdan kendi iradeleriyle vazgeçmelerine götüren süreci net bir şekilde tariflememiz gerekiyor. Ekonomiyi harap edip insanların gelirlerini bir aşağı bir yukarı çekerseniz, varlıktan yokluğa mahkûm ederseniz, etrafının yüzüne bakamayacak hâle gelen hayattan da umudunu kaybedecektir. Umutsuzluk, karamsarlık, değersizlik, yetersizlik, bunların hepsi devletin çözmesi gereken ruh hâlleridir; çözemeyen, devleti yönetmeye talip olmamalıdır.

Ülke olarak ekonomik darboğazlardan tarihimiz boyunca defalarca geçtik ama toplum hiç bu kadar umutsuz olmamıştı. 70 sente muhtaçken bile Türkiye daha mutluydu. Neden? Çünkü çaresizlik yoktu, umut vardı. Bugün artık yok. OECD ülkeleri arasında çocuk yaşta sefaletin en çok yaşandığı ülkeyiz. Bu, ana babanın da çaresizliği demek. Ne büyük bir çaresizliktir o, ne çabuk unuttunuz.

Gençlerde de durum farklı değil, umutsuzlar. Eğitimle, alın teriyle hayatlarını değiştirilebileceklerine artık inanmıyorlar. Bu umutsuzluk maalesef, gençlerde psikolojik kırılmalara, yıkımlara sebep oluyor. Gelir paylaşımı adil düzenden bu kadar kopmasaydı, aynı apartmandan, aynı mahalleden seçilmiş ayrıcalıklı olanlar kayrılarak yaşamasaydı, diğerleri yaşamdan bu kadar ümidini kesmezdi. Adil paylaştırılamayan devlet yönetiminiz ile insanların hayattan vazgeçişleri arasında apaçık bir ilişki var. İntihar vakalarını önlemenin ilk yolu, öncelikle bu ilişkiyi kabul etmekten geçiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun toparlayın.

ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Ama siz toplumu kutuplaştırarak sadece bizden ve sizden olanları yaratmadınız, aynı zamanda küçük bir mutlu azınlık, büyük de bir mutsuz kalabalık yarattınız. Hani kimsesizlerin kimsesi olacaktınız. Toplumun fertleri gelecek ile vazgeçiş arasında gidip gelirken, sizin gündeminiz geçmişin kapanmış davaları. Madem geçmişe bu kadar meraklısınız, o zaman Şeyh Edebali'nin "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." sözüne kulak verin. İnsan yaşasın, millet huzur ve refah içerisinde nefes alsın ki devletimiz de güçlü olabilsin.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)