| Konu: | Aşı ve toplum sağlığına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 49 |
| Tarih: | 18.02.2021 |
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Aşı ve toplum sağlığı. Aşı dediğimizde ve tartışmalarını yürüttüğümüzde toplum sağlığıyla birlikte ele almamız lazım ve bu pandemi bize göstermiş oldu ki dünyada bir hastalık otuz altı saat içerisinde istediği yere ulaşabiliyor ve etkisini gösterebiliyor. Ne oldu? Bütün dünya yaklaşık bir yıldır pandemiyle karşı karşıya; ne yapılacağı konusunda karar vermeye çalışıyorlar ama bir tarafta da bütün dünya şuna tanıklık etti: Eşitsizliklerin neye mal olduğuna. Bugün dünyada aşıyla beraber sağlık ele alındığında, sağlığın tanımını söylersek -sadece bir hastalık olmayışı değil- bedensel, ruhsal, sosyal ve siyasal anlamda tam iyilik hâli. Peki, Halkların Demokratik Partisi olarak biz ne diyoruz? Eşit, erişilebilir ve herkese ücretsiz, ana dilinde sağlık hizmeti. Şu anda dünya bunu tartışıyor; Dünya Tabipler Birliği, aşıda milliyetçiliğin, bencilliğin yerinin olmadığını söylüyor, Dünya Sağlık Örgütü, aşıda artık bütün toplumun küresel olarak ele alınması gerektiğini söylüyor.
Arkadaşlar, küresel bir sorunla istediğiniz kadar kendiniz bir çaba harcasanız bile, küresel olarak ele almanız lazım, mücadeleyi yürütmeniz lazım. Türkiye'de aşıyla ilgili çalışmalara baktığımızda, yıllar önce, cumhuriyetin ilk kurulduğunda aşı üreten ülkede -hâlâ bir yıla yakındır biz bu süreye geldik- aşının ne olacağı meçhul. "Aşı geldi." "Üç ay sonra üretiyoruz." "Bitti." denilen süreçten geldik, aşı şu anda yok ve yapılan aşı miktarı çok düşük. Neden? Günde 150 bin kişi, bu hızla devam edersek, iki yılda bu aşı meselesi Türkiye'de bitmiş olacak ve bunun içerisinde sağlık çalışanları var. Aşının salgındaki en önemli özelliği, hızlı... Bir an önce risk gruplarına ulaşmak lazım, hâlâ bu seviyeye ulaşamadık.
Bir diğer konu, bölgelere göre baktığımızda, aşı oranlarında bölgeler arasındaki eşitsizliği gidermemiz lazım. Bir harita gösterirsem, burada Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde aşı oranlarının ne kadar düşük olduğu dile getiriliyor.
Şimdi, bazı arkadaşlarım diyecekler ki: "Aşıya gitmeyen var veya aşı olmayanlar var." Ama burada problem şu: Bu bölgelerde insanlar 65 yaşına gelmeden yaşamlarını yitirebiliyorlar. Aşıya olan güvenleri sarsılmış ve aşıyla ilgili yapılan çalışmalar da yersiz kalmaktadır. Neden? Biraz önce dedim, ana dilinde bu konuyu duyurmak lazım, çaba harcamak lazım, bu da yapılmıyor.
Ve bir yerde aşının etkili olması için "Ben aşı yaptım. Şu aşıyı yaptık, kurtulduk." değil, bütün toplumun bir bağışıklık eşiğine ulaşması lazım, bu oran da yüzde 70 olarak dile getiriliyor ama şu anda baktığımızda, bu orana ulaşabilmek imkânsız. Şimdi dünya şunu tartışıyor: "Eşitlik için ne yapabiliriz?" Küresel anlamda "COVAX" diye bir çalışma yürütülüyor.
Sevgili arkadaşlar, İsrail, şu anda en fazla aşı yapan ülke, en fazla, yüzde 70 bağışıklık eşiğine ulaşmış. Peki Filistin? Yok. Eğer siz bu soruna... Nasıl ki silah meselesi gibi sağlığı da sektör meselesine dönüştürürseniz, kapitalizmin bu vahşi egemenliğine bırakırsanız, dezavantajlı kesimler, yoksullar her zaman mağdur olacak. Şu anda dünyanın yüzde 35'inde bir tek aşı bile yapılmayan yerler var ve dünyada aşı almayan birçok ülke var; 130 ülkede aşı yok, 130 ülkede. Siz bunları önlemezseniz, toplum sağlığını öncelemezseniz bir yere gidemezseniz. Toplum sağlığını öncelemek nedir? Nasıl ki silaha karşı, savaşa karşı barışsa; sağlık, sektör değil, korumaktır, önlemektir; önemli olan, hasta olmamaktır. Bunun için de herkesin yapması gereken, bütün evrensel düzeyde, küresel düzeyde iş birliği kurmak, gelişmeyi sağlamaktır. Bu şekilde çalıştığımız zaman biz aşı konusunda ilerleyebiliriz.
Baktığımızda Türkiye'de hâlâ dezavantajlı kesimler, risk grupları konusunda tereddütler söz konusu; bir an önce bunun giderilmesi lazım. Türkiye aşı üretemiyor; Türkiye aşı satın alımında da, işte "50 milyon, 100 milyon." deniliyor...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Sayın Başkan, toparlıyorum.
BAŞKAN - Buyurun toparlayın.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Bu hızla devam ederse biz iki yılda ancak bütün toplumu salgından koruma düzeyine getirebiliriz. Bir an önce aşıların getirilmesi lazım ve popülist nutuklarla değil "100 milyon geldi." "500 milyon geldi." "Üç ay sonra üretiyoruz; üniversitelerimiz çalışıyor." buradan çıkmak lazım, bir an önce herkesin sağlık emekçilerine destek vermesi lazım, herkesin şunu bilmesi lazım: Aşı, dünyada da Türkiye'de de artık kamu hizmetidir. Kamu için hepimizin el birliği yapması lazım. El birliği yaptığımızda toplum sağlığı açısından bir yere gelebiliriz.
Son olarak şunu söyleyebilirim: Diyarbakır Tabip Odasında uzun süre yöneticilik yaptım. Sağlıktan ve özgürlükten tasarruf edilemez. Sağlıktan tasarruf ölüm, özgürlükten tasarruf esaret getirir. Koruyucu sağlık hepimiz için önemlidir. Halk sağlığının barışla beraber yol alması lazım. Aşı, toplum sağlığı sorunudur.
Teşekkürler, saygılar. (HDP sıralarından alkışlar)