GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:49
Tarih:18.02.2021

HDP GRUBU ADINA EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın vekiller, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, beyin göçü gerçekten Türkiye'nin önemli bir konusu olması gereken bir konu fakat bu konu da başka konular gibi yeteri kadar önemsenmiyor.

Şimdi, herhangi bir göç için düşündüğümüzde, göçün sebepleri üzerinden baktığımızda birkaç tane temel faktör görüyoruz. Bunlardan bir tanesi, ülkenin dışındaki bazı imkânların çekiciliği insanları göçe yöneltiyor yani daha iyi bir gelir elde etmek imkânının olmasından dolayı oluyor bu veya başka sebeplerden ama daha çok kişisel ve gelir artırıcı imkânları değerlendirmek üzere göçler çekici hâle gelmiş oluyor.

Bir de itici sebepleri var göçlerin yani insanlar göç etmeyi istemese de içinde yaşadıkları koşullar öylesinedir ki göç etmek bir kaçınılmazlık olarak ortaya çıkıyor. Değerli arkadaşlar, bunların da daha çok içinde yaşadığı toplumun özgürlük ortamı, hatta fiziki tehdit altında olmak gibi faktörler olduğunu görüyoruz.

Şimdi, tabii, "beyin göçü" deyince üç dakika içinde ne anlatılabilir? Ben size gençlerle ilgili birkaç konuyu gündeme getirmek istiyorum. Evet, gençler gidiyor -yani demin konuşan İYİ PARTİ'li arkadaşım anlattı- özellikle yabancı dilde eğitim yapan İstanbul Erkek Lisesi gibi, Robert Koleji gibi okullardan mezun olanlar gidiyor ve bunların sayısı da yüzde 70'lere varan bir orana gelmiş durumda. Buna tabii ki akademisyenleri vesaire de ekleyebiliriz; bu, çok kalabalık, geniş bir kesimdir, doğrusunu isterseniz. Fakat burada bu hadisenin esasında bizi şöyle düşündürmesi lazım: Ya, gençler ne istiyor hakikaten? Gençler bizim gibi yaşlılardan ne istiyor? Emin olun değerli arkadaşlar, bu konu bence çok önemli ama biz bunu düşünemiyoruz bile.

Sayın Cumhurbaşkanı, Boğaziçi Üniversitesiyle ilgili olarak ortaya çıkan tabloda bence hiçbir ayrıntısına da bakmadan "teröristler" diye bir ifade kullandı. Hâlbuki, gençler anlaşılmak istiyorlar, her şeyden önce anlaşılmak istiyorlar. Çünkü gerek kendi toplumlarıyla ilgili olarak gerekse hayatla ilgili olarak soruları var ve bu soruların cevabını bilmiyorlar, hepimizin gençliklerimizde olduğu gibi. Dolayısıyla da bu soruların cevaplarını ararken belki bizim beğenmediğimiz yollara da sapmış olabilirler ama bizim yine de kendimize şu soruyu sormamız lazım: Gençler ne istiyor sahiden?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - "Gençlerin ne istediğine dair gerçekten doğru dürüst bir inceleme yapıldı mı, bir çalışma yapıldı mı?" derseniz ben bunun yeteri kadar olmadığı kanaatindeyim. Olan çalışmalar şunu söylüyor: Gençlerin aşağı yukarı yüzde 60-70 civarı yurt dışına gitmek istiyorlar, yurt dışından da dönmek istemiyorlar üstelik.

Değerli arkadaşlar, bir an için düşünün, biz bu insanlara, bu gençlere ne vadediyoruz? Nasıl bir gelecek vadediyoruz? Yani, zamanım çok kısıtlı, onun için kendi deneyimlerimden giderek birkaç şey daha eklemek isterdim doğrusu ama gençler gerçekten -yani özellikle üniversite gençlerini düşünerek söylüyorum size- kendilerine yol arıyorlar ve bu yolu bulmak için de sizin verdiklerinize bakarak karar veriyorlar. Eğer siz onlara "terörist" derseniz, onları ötekileştirirseniz, onlar da ötekileşmeyi seçip başka ülkelere gitmek zorunda kalıyorlar. Bu gerçekten büyük bir kanayan yaradır.

Hepinize teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)