| Konu: | Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 49 |
| Tarih: | 18.02.2021 |
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Değerli milletvekilleri, öncelikle, Gara'da şehit düşen askerlerimize Allah'tan rahmet diliyor, ailelerine ve ülkemize başsağlığı diliyorum.
Ayrıca, bugün Regaip Kandili, tüm halkımızın Regaip Kandili'ni de kutluyorum.
Türk Silahlı Kuvvetleriyle ilgili yapılan bugünkü kanun teklifi görüşmelerinde getirdiğimiz önermeler dikkate alınmadan aynen geçip gidiyor. Oysa uzman er, erbaş, astsubay, emekli binbaşı, gazi ve şehit ailelerinin bu bağlamda talepleri var. Noktası değişmeyeceğine göre, kanun teklifi üzerinde konuşmak yerine, Türkiye'de daha da önemsediğim bazı konular var, onlarla ilgili birkaç söz söylemek istiyorum.
Genelde iktidar diyor ki: "Muhalefet her şeyi eleştiriyor." Bugün, ben Cumhurbaşkanının Sayın Eşi Emine Erdoğan'ın iki konuşmasını nakledeceğim, ikisini de çok olumlu buluyorum. Birinde diyor ki Emine Erdoğan: "Tohum, toprağa emanettir, her ikisi de millî servettir. Bu bilinci ne kadar yaygınlaştırır, ata tohumlarımıza ne kadar sahip çıkarsak yeni nesillerin geleceğini o kadar garanti altına alırız." Çok doğru bir söz. Dün de yine Sayın Erdoğan, yaptığı açıklamada "Ben, şahsen, çocukluğumda yediğim domatesin tadını bilmeyen torunlarım için üzülüyorum. Etrafımız çiçek dolu, herkes birbirine çiçek armağan ediyor ama ne yazık ki bahçeli evlerimizdeki gülün, sümbülün kokusunu alamıyoruz. Tabiatın seslerini, kokularını kaybediyoruz." dedi. Bunları söyleyen kişi Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi ve on dokuz yıldır da ülkeyi Adalet ve Kalkınma Partisi yönetiyor.
2006 yılında yerel tohum satışıyla ilgili Adalet ve Kalkınma Partisi sınırlama getirdi, 2018 yılında da yalnızca sertifikalı tohuma destek verdi ve ne yazık ki ata tohumumuz yerine domatesin tohumunu İsrail'den getiriyoruz, hıyarın tohumunu oradan getiriyoruz. On dokuz yıldır iktidardalar, gerçek anlamda -ben de Niğde'nin Sazala domatesi var, onun kokusunu özledim- bununla ilgili yapılacak çalışmalarda, Tarım Bakanı, Cumhurbaşkanımızın eşini dinlesin ya da Cumhurbaşkanımızın eşi, Cumhurbaşkanımıza ülkedeki tarımın içine düştüğü durumu anlatsın çünkü yaptığı konuşmalarda değindiği konular önemli. Ata tohumumuza sahip çıkılsın, kendi tohumumuzu geliştirelim. Türkiye'den tohumu yurt dışına götürüyorlar, orada geliştirip bize farklı bir ülkenin tohumu diye satıyorlar, bunun önüne geçmenin yolu da kendi ülkemizin değerlerini sahiplenmek, tohumu müzeye koymak yerine ata tohumunu geliştirmek.
Katı Atık Projesi de Emine Hanım'ın destek verdiği bir projeydi, ben o projeyi de önemsedim. Hangi devlet dairesine gitseniz o projeyle ilgili -6, 7 tane- her kata birer tane kutu koydular; o kutulara atıklar toplanacaktı sonra atıkları azaltalım derken onlar atığa dönüştü, içine bir şey atıldığı yok, boş duruyor ama ondan daha önemlisi, vatandaşa da markete gittiği zaman bedava bir poşet veriliyordu, poşetin yok olma süreci dikkate alınarak poşetle ilgili de 25 kuruş fiyat konuldu ve böylece poşet kullanımının azalacağı varsayıldı ama poşet kullanımı azalmadı. Marketçiler poşetin boyutunu kısaltmış, şimdi bir markete gidiyorsunuz eskiden bir poşete her aldığınızı koyabiliyordunuz şimdi poşetin boyutu kısaldığı için 2 poşet almak durumundasınız, 50 kuruşa satıyorlar; o da ticari bir işe dönüşmüş.
Yapılan işlerin toplumun yararına olmasını biz de amaçlarız, isteriz ve düşünürüz ama yapılan işler görünürde güzel sözlerle, uygulamada ise yanlış olarak yapıldığında bunu da uyarmanın muhalefetin görevi olduğunu düşünüyorum. Ülkemizin içinde bulunduğu koşullarda üretimde ve daha çok üretimde olmamız gerekliliğini hepimiz söylüyoruz; öyle olunca bunda da en fazla desteğe ihtiyacı olan kesim tarımdır.
Biraz evvel değerli kardeşim söyledi, ben de tekrar edeyim: Üre gübresi dört ay önce 1.800 liraydı, bugün 3.100 liraya çıktı. Dün Sayın Cumhurbaşkanı "müjde" diyor: "Sizin gübre desteklerinizi artırdım." Attırdığı desteklerle 3.100 lira olan gübre 3 bin liraya düştü. Yani 1.200 lira gübreye zam gelmiş durumda; çiftçi bunu nasıl karşılaşın, ekimi nasıl yapsın? Tohumu, gübresi, ilacı, mazotu, yer altından çıkan su için kullanılan elektrik fiyatıyla artık üretimden uzaklaşıyor.
Tamamı ithalata dayalı, başımıza yarın ileride daha büyük sorunlar açacak bir süreç devam ediyor. Ben de buradan uyarıyorum, bu süreci sonlandırmanın yolu kendi çiftçimize sahip çıkmaktır diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)