| Konu: | (2/1012) esas numaralı Kanun Teklifi'nin İç Tüzük'ün 37'nci maddesi uyarınca doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/110) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 50 |
| Tarih: | 23.02.2021 |
AYHAN BARUT (Adana) - Sayın Başkan, Değerli milletvekilleri, ekranları başında bizleri izleyen değerli yurttaşlarımız; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Tasarruf gerekçesiyle sürekli ve kalıcı hâle getirilen kalıcı saat uygulamasına karşı bu Gazi Mecliste sürekli sesimizi yükselttik, tepki gösterdik ama ne yazık ki tek adam düzeninde sesimizi dinletemedik. Peki, bu kalıcı saat uygulamasına neden ve nasıl geçildi bir hafızamızı tazelemekte fayda var. Bu karara Danıştay nezdinde bir veli yürütmenin durdurulması için bir dava açtı. Danıştay, yaz saati uygulamasını kalıcı hâle getiren bu Bakanlar Kurulu kararının yürütmesini velinin itirazı üzerine iptal etti. Kararda, 697 sayılı Günün Yirmi Dört Saate Taksimine Dair Kanun'da Hükûmetin ancak bir saatlik değişmeyle yetkilendirildiği, buna rağmen Bakanlar Kurulunun yasaya aykırı şekilde değişikliği kalıcı hâle getirdiği, sınırlı yetki verdiği de anlatıldı. Özetle Danıştay şunu dedi: "Bakanlar Kurulu yetki kullanımını aşmıştır, yaz saati uygulamasını kalıcı hâle getiremez; 697 sayılı Kanun'u da değiştiriyor. Bu nedenle oy çokluğuyla bu yürütmeyi durdurmaya karar verdik." Danıştayın bu kararından sonra yaz saati uygulamasında ısrar eden ve dayatan dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olan devrik damadın isteği üzerine Mecliste 28 Kasım 2017 tarihinde 7061 sayılı Torba Yasay'la değişiklik kalıcı hâle getirildi. Bu uygulama sayısız mağduriyet yarattı, ekonomik zararlar gördü insanlar.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Meclisin mehabeti açısından kendinize yakışan bir üslup... Uygunsuz ifade kullanıyorsunuz, kendinizle rekabet ediyorsunuz.
AYHAN BARUT (Devamla) - Kalıcı hâle getirilen yaz saati düzenlemesi ülkemizin birçok şehrinde sabahın çok erken saatlerinde okula giden ilkokul öncesi, ortaokul düzeyindeki öğrenciler başta olmak üzere, mesaiye başlayan kamu kurum ve kuruluşları, özel şirketlerdeki çalışanlar, fabrika çalışanları büyük sorunlar yaşadı. Eminim ki burada AK PARTİ'li milletvekili arkadaşlarımız ve MHP'li milletvekili arkadaşlarımız da bu durumdan rahatsızdır çünkü bu durum sadece bizler için değil, onların da çocuklarının okula gittiğini, yakınlarının çalıştığını biliyoruz, bundan olumsuz etkilendiğini düşünüyoruz.
Ülkemiz aslında bu uygulamayla Somali, Tanzanya, Sudan, Uganda, Cibuti, Etiyopya gibi ülkelerle aynı saat diliminde yani Avrupa'dan uzaklaşarak Arap ülkeleri kategorisine girdi. Ülkemiz saat tanımlamasında ise elektronik ortamlarda Orta Doğu ülkesi olarak görülmeye başlandı.
Öte yandan da Batı'dan hızla uzaklaştık, örneğin İngiltere'yle zaman dilimi farkı üç saat; Almanya, Fransa, İspanya'yla iki saat gibi bir zaman dilimi farkına ulaştı. Bu durumda da örneğin hazır giyim ve konfeksiyon ihracatının 18 milyar dolar olduğunu, bunun da yüzde 75'inin Avrupa'ya ihraç edildiğini düşündüğümüzde ticari mesai saatlerinin uyuşmadığını, mesainin 14.00'ten sonra burada başladığını ve bunun da ticarete zaman bırakmadığını söylemek istiyoruz. Bu durumda ekonomimizin ne kadar zarar gördüğü ortada.
"İtibardan tasarruf olmaz." diyenlerin yazlık, kışlık, uçan saraylarda yaşaması nasıl bir israfsa, tasarruf gerekçesiyle kalıcı hâle getirilen yaz saati uygulaması da anlamsız ve israftır. Ayrıca, herkes iyi biliyor ki, bu uygulamayla birlikte 2 kat daha fazla elektrik tüketimine yol açıldı. Nereden mi biliyoruz? Çünkü 2012 ile 2015 yılları arasında elektrik tüketimi artışı 6 ila 9 milyar kilovatsaatken bu uygulamanın başladığı 2016 yılında tüketim artışı 15 milyar kilovatsaat olmuştur. Özetle, bu uygulamada tasarruf sağlanmamıştır. Bu uygulamayla birlikte Elektrik Mühendisleri Odasının hazırladığı raporlar gerçeği net ortaya koymuştur ama bu rapor da halktan saklanmıştır, açıklanmamıştır. Kaldı ki söz konusu dayanak gösterilen akademik raporların hiçbiri burada açıklanmadı. Danıştayın durdurduğu fakat devrik Bakanın ısrarıyla yaşama geçirilen akıl almaz uygulamada neden ısrarcı olduğunuzu merak ediyoruz. Her sorun bitti de saat uygulaması mı kaldı? Ne istediniz bu zaman diliminden? Yoksa bir avuç yandaş -elektrik tekelleri- şirketin çıkarları mı düşünülüyor? Aklımıza otoyol, köprü, şehir hastanelerinde olduğu gibi elektrik üretim dağıtım firmalarına bir garanti mi verildi diye sormak geliyor. Gelin, bu yanlıştan vazgeçelim, tüm bu olumsuzlukların çözümü için tekrar yaz ve kış saati uygulamasını hayata geçirelim diyorum.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)