| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Somali Federal Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kalkınma İşbirliği Anlaşması ve Anlaşmada Değişiklik Yapılmasına Dair Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 51 |
| Tarih: | 24.02.2021 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum
Ülkemizde ekonominin beceriksiz ellerde, yönetilemez noktaya getirilmesi nedeniyle yurttaşlarımız zor günler geçirmekte. Size bugün Eskişehir'den örnekler vereceğim. Pandemide bir yılı geride bırakmak üzereyiz. Esnaf kan ağlıyor. 3 üniversitemiz kapalı, 100 bin öğrenci gelmediği için ticaret durmuş durumda. Sadece Bağlar'da yüzlerce öğrenci "apart"ı kapalı durumda.
Bir de pandemi yasakları var. Emek Mahallemizden, esnaf lokantalarından geliyorum. Köfteci Yaşar'ın, Konyalım Pidenin, Emek Simitçisinin, Dönerci İsmail Usta'nın derdini anlatacağım. Lokantalara müşteri yasak, cirolar yüzde 80 düşmüş durumda. Doğal gaz, elektrik, su faturaları; kiralar ödenemiyor. Arabasını, evini satmak zorunda kalmış durumda; evine ekmek götüremiyor esnaf. "Destek verdik." diyorsunuz, bu destekler Emek Mahallesi'ne uğramamış. Köfteci Yaşar mesela, dört masasına müşteri alamadığı için sadece paket servisi veriyor; kendi pişiriyor, kendi kuryelik yapıyor; günde 100 lirayla dükkân kapatıyor. Bu 100 lirayla evini mi geçindirsin; kirasını, faturasını mı ödesin; hangisini yapsın?
Bir yanda Köfteci Yaşar'ın dört masasını yasaklıyorsunuz virüs bulaşır diye; diğer yanda lebalep parti kongreleri, kayak merkezleri ağzına kadar dolu. Vatandaş cenazesinde acısını sadece 10 kişiyle paylaşabiliyor ama protokol cenazelerinde ne sınır var ne de mesafe. Ayıptır, günahtır; bir an önce bu lokantaların, HES kodu ve hijyen kurallarına göre hizmete açılması şarttır.
Sadece Eskişehir'de son bir yılda 178 lokanta, 150 kahvehane, 117 berber, 54 tuhafiyeci esnafı kepenk kapatmak zorunda kalmış; tam 550 bakkal, 74 servisçi işini devretmek zorunda kalmış. Böyle, Eskişehir gibi 81 tane il var değerli arkadaşlar. Bu esnafımızın yanında olmamız lazım.
Değerli arkadaşlarım, Türkiye'nin en yaşanabilir illeri arasında bulunan Eskişehir'imizde bile evlatlarımızın eğitime erişimini sağlayabilmiş değiliz. EBA'ya erişemeyen öğrenci sayısı 11 bini bulmuş. Ankara'dan 11 bin tablet istenmiş, sadece 2 bin tane gönderilmiş, gerisi yok; bu hepimizin ama hepimizin ayıbıdır.
Değerli arkadaşlarım, neye baksak elimizde kalıyor. Milletvekili arkadaşımız gitti, gördü; 5 bin nüfuslu Güllük Mahallemizde haftada 300 haneye icra gönderiliyor.
Emeklilerimize, bu ülkenin kalkınmasına on yıllarca çalışıp katkı sağlayan emeklilerimize şu salgında hak ettikleri refahı veremiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisinin ısrarlı talepleriyle getirilen 2 bayram ikramiyesi bile yıllardır hâlâ bin lira, enflasyon oranında dahi artmıyor. Emeklilerimiz muayene katkı payları altında da ezilmekte. Neden böyle? Çünkü millî zenginliğimiz üç-beş müteahhide peşkeş çekilmekte, sarayın hesapsız harcamalarına gitmekte, kaynaklarımız işte böyle tükenmekte. İktidar üç-beş yandaş müteahhidin derdiyle dertlenirken Eskişehir'de başta Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere belediyelerimiz hemşehrilerimiz için seferber, hem de gelirlerindeki yüzde 80-85'lik düşüşe rağmen. Sadece Büyükşehir Belediyemiz 181.821 hemşehrimize erzak, gıda ve benzeri ayni yardımda bulunmuş durumda. Bağış hesaplarına el koyduğunuz belediye aşevlerimiz binlerce Eskişehirliye her gün sıcak yemek dağıtıyor. Tepebaşı Belediyemiz, Odunpazarı Belediyemiz esnafımıza kol kanat geriyor. Saray yönetimi üç-beş yandaş müteahhitin işlettiği hazine garantili havaalanlarının milyarlık kiralarını ertelerken onların dönüp bakmadığı küçük esnafın yardımına Büyükşehir Belediyemiz koşuyor. Tam 347 işyerinden pandemi süresince kira alınmazken 308 işyerinin de kira bedeli ertelenmiş durumda. Cumhuriyet Halk Partili Millet İttifakı'nın belediyeleri bu dönem verdikleri hizmetlerle halkımızın en önemli güvencesi, hepimizin gururu olmuş durumda.
Yeri gelmişken sizlere bu pandemi ortamında en fazla destek vermemiz gereken çiftçilerimizi anlatmak isterim. Bir tarafta gübre, mazot, elektrik faturalarının yükü, diğer yanda ürünün para etmiyor olması. Mahmudiye'de soğan depolarda çürüyor. Alpu'nun, Çiftelerin, Seyitgazi'nin çiftçisinden buğdayı ucuza alan devlet, şimdi ithal buğdaya dünyanın parasını döküyor.
Değerli arkadaşlarım, Mihalıççık'ta, Diközü köyünde 15 traktörden 8'ine haciz gelmiş, 22 bin liralık borç 150 bin lira olmuş. Dönüm başına 15 lira, her çiftçiye en az 2 bin lira DSİ "sorma, ver faturası" göndermiş. Böyle sorumsuzluk, böyle vurdumduymazlık, böyle devlet yönetimi olmaz.
Değerli arkadaşlarım, nereye baksak -dediğim gibi- elimizde kalıyor ama umudumuz vardır, umut Millet İttifakı'ndadır, umut Cumhuriyet Halk Partisindedir.
Hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)