| Konu: | Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Üye Devletleri Arasında Yatırımların Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma ile Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Üye Devletleri Arasında Yatırımların Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma'nın 9/7'nci Maddesinin Değiştirilmesine İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 51 |
| Tarih: | 24.02.2021 |
MHP GRUBU ADINA ARZU ERDEM (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 67 sıra sayılı Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Üye Devletleri Arasında Yatırımların Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma ile Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Üye Devletleri Arasında Yatırımların Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın 9/7'nci Maddesinin Değiştirilmesine İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubum adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi, basın mensuplarımızı ve ekranları başında bizi izleyen aziz Türk milletimizi saygılarımla selamlıyorum.
Uluslararası sözleşmelerin birincil önemi, sürdürülebilir kalkınmadır. Sürdürülebilir kalkınma, toplumların ekonomik kalkınma yaklaşımı arayışı içinde olurken aynı zamanda da çevre ve yaşam kalitesi olarak da yararlandıkları bir stratejidir. Sürdürülebilir kalkınma anlayışı, ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişme hedeflerinde ortak faydaya sürdürülebilirlik katmalarıdır. Bu açıdan, şu ana kadar görüşmüş olduğumuz uluslararası sözleşmelerin her biri, birbirinden kıymetli ve özellikle ülkemizin ve dünyanın da içinde bulunduğu coronavirüsle mücadele döneminde ekonomik zayıflamanın çok görüldüğü diğer ülkelerde de güçlenmeye sebep olacaktır.
Değerli milletvekilleri, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı; Türkiye, İran ve Pakistan arasında bölgesel ekonomik iş birliğini geliştirmek amacıyla 1964 yılında oluşturulmuş, Kalkınma İçin Bölgesel İşbirliği Teşkilatının devamı olarak 1985 yılında kurulmuştur. Sekretaryası Tahran'da bulunan teşkilat, üyeleri arasında ekonomik, teknik ve kültürel iş birliğini artırmayı amaçlamaktadır.
1992 yılında Afganistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan'ın da katılımıyla üye sayısı 10'a yükselmiştir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk Konseyi ve Enerji Şartı Sekretaryası gözlemci üyesidir.
Ekonomik İşbirliği Teşkilatının temel işlevleri; üye ülkelerin sürdürülebilir ekonomik kalkınması, ticaretin önündeki engellerin kaldırılması ve bölge içi ticaretin teşvik edilmesi, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı bölgesinin artan dünya ticaretinde daha fazla rol alması, üye ülkelerin birbirleriyle ve dünyayla bağlantısını sağlayan ulaştırma ve haberleşme altyapısının geliştirilmesi, ekonomik serbestleşme ve özelleştirme, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı bölgesinin kaynaklarının harekete geçirilmesi, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı bölgesinin tarım ve sanayi potansiyelinin etkin kullanımı, uyuşturucu ticaretinin önlenmesi, ekoloji ve çevrenin korunması ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı bölgesindeki milletlerarası tarihî ve kültürel bağların güçlendirilmesi, bölgesel ve uluslararası örgütlerle karşılıklı yararlı iş birliğinin tesis edilmesi. Ekonomik İş Birliği Teşkilatı, bu hedefler doğrultusunda ülkemizin üye ülkelerle ilişkilerinin geliştirilmesinde çok yönlü bir platform olarak dikkat çekmektedir. Günümüzde gerçekleştirilmeye çalışılan hedefler de bir bakıma bu önemli potansiyelin üye ülkelerce benimsendiğinin ve artık değerlendirilmesi gerektiği yönündeki iradenin göstergesidir.
Büyük enerji kaynaklarından yüksek kaliteli endüstriyel ürünlere kadar Ekonomik İşbirliği Teşkilatı üyeleri arasında ticari faaliyetlerin artırılması için büyük bir potansiyel mevcuttur. Ancak, Teşkilatın kuruluşundan bu yana arzu edilen ekonomik iş birliği seviyesine ulaşılamamıştır ve bu açıdan da gelişmesi için bu anlaşmanın faydalı olacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Ekonomik İş Birliği Teşkilatının kuruluş hedefi olan bölgesel iş birliği ve kalkınma, üye ülkeler arasındaki ticaretin artırılmasıyla gerçekleşebilecektir.
Ülkemize yapılan doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının korunması ve daha fazla yabancı sermaye gelişinin özendirilmesi için bugüne kadar 94 ülkeyle yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşması imzalanmıştır. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı üye ülkeler arasında daha istikrarlı bir yatırım ortamının teminini öngören, yatırımların teşviki ve korunmasına ilişkin anlaşmayla birlikte bölge ülkeleri arasında sermaye akışında artış gerçekleşmesi beklenmektedir.
Değerli milletvekilleri, anılan anlaşma 7 Temmuz 2005 tarihinde, anlaşmaya yönelik olarak İran'ın değişiklik önerisini içeren protokol ise 11 Temmuz 2012 tarihinde ülkemiz tarafından imzalanmıştır. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı üye devletleri arasında yatırımların teşviki ve korunmasına ilişkin anlaşmanın temel esasları şu şekildedir:
1) Anlaşmaya taraf ülkelerde diğer akit taraflarının yatırımcıları tarafından gerçekleştirilen yabancı sermayeli yatırımcıların ve ilgili faaliyetlere tabi olacağı muameleyi belirleyerek ekonomik iş birliği için uygun koşulları yaratmak.
2) Anlaşmaya taraf ülkelerde yabancı yatırımların kamulaştırma ve devletleştirme yönünde tabi olacağı muamele ve sahip olduğu haklara açıklık getirme.
3) Taraf ülkeler açısından özel teşebbüs ile ev sahibi devlet arasında yatırımlarla ilgili çıkabilecek ihtilafların çözüm yollarını tespit etmek.
4) Taraf ülke yatırımcılarının elde ettiği kârlar ve diğer gelirlerin gecikme olmaksızın transfer edilmesini güvence altına almak.
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı üye ülkeler arasında daha istikrarlı bir yatırım ortamının teminini öngören bu anlaşmayla birlikte bölge ülkeleri arasındaki sermaye akışında artış gerçekleşmesi beklenmektedir. Anlaşma, yatırımcılara ekonomik ve yasal güvence verirken ilgili ülkelere herhangi bir yük getirmemektedir.
Değerli milletvekilleri, yatırımların teşviki ve korunması, anlaşmaların ana amacıdır. Beraberinde yalnızca sermaye değil, aynı zamanda teknoloji, yönetim becerisi, uluslararası pazarlara giriş şansını da getiren doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını taraf ülkeler arasında teşvik etmek ve ilgili ülkelerin hukuki düzeni içinde bu yatırımların korunmasını sağlamaktır.
2018 yılı itibarıyla, Türkiye, Afganistan, Azerbaycan, İran ve Pakistan olmak üzere 5 ülke anlaşmayı imzalamış, Afganistan, İran, Pakistan ve Türkiye anlaşmayla birlikte protokolü de imzalamış; yalnızca İran ve Pakistan tarafından anlaşma ve protokolün onay süreci tamamlanmıştır. Anlaşmanın yürürlüğe girişi için 4 üye ülkede onay sürecinin tamamlanması gerekmektedir. Bahse konu anlaşma ile protokol, 21 Mart 2019 tarihinden bu yana yüce Meclisimizde onay için beklemektedir. Ekonomik İşbirliği Teşkilatının kurucu ülkeleri arasında yer almamız ve Teşkilatı, proje ve sonuç odaklı bir yapıya kavuşturma hedefimiz doğrultusunda, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı bünyesinde geliştirilen program ve projelere yeni bir ivme kazandırmak adına söz konusu anlaşma ve protokolün onay sürecinin bir an evvel tamamlanması da oldukça önemlidir.
Değerli milletvekilleri, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, coğrafyasının en batısında yer alan ve işlevsel 2 deniz yolu ulaşımından birine sahip olan ülkemiz bakımından özellikle çok önemli bir durumdadır. Ülkemizin dış politikada bölgesel istikrara ve iş birliğine gösterdiği hassasiyet bağlamında Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, önemli bir bölgesel birlik olarak dikkat çekmektedir. Özellikle Asya'nın öneminin geçmiş yıllara nazaran farkına varmaya başlayan bir Avrupa Birliği için Türkiye vasıtasıyla bu coğrafyalarla iş birliği mekanizmasının oluşturulmasına da olanak sağlayacaktır. Türkiye'nin gerek Ekonomik İşbirliği Teşkilatı coğrafyasıyla gerek Asya'nın tamamıyla olan siyasi, ekonomik, kültürel, dinî ve insani ilişkileri de göz önüne alındığında, ülkemizi dışlayarak buradaki ülkelerle iş birliği ve bütünleşme hedeflerini içeren her tür planın sonuçsuz kalacağı da açıktır. Bu da ülkemizi oldukça avantajlı bir pozisyona taşıyacaktır.
Kurucu ülke sıfatıyla üye olduğumuz da göz önünde bulundurulduğunda ülkemiz sermayesinin dış ülkelere açılması, yabancı yatırım ve ileri teknolojilerin ülkemize gelmesi yoluyla ekonomimizin küreselleşen dünya ekonomisi içerisinde etkin bir şekilde yer almasının genel ekonomik politikamızın ana hedefleri arasında yer alması; ülkemizin söz konusu anlaşmaya onay sürecinin bir an evvel tamamlanması açısından da özellikle önemini ortaya koymaktadır.
Burada tekrar şunu da belirtmek istiyorum: Özellikle uluslararası anlaşmalarla birlikte, Avrupa Birliği müzakere süreci içerisinde Gümrük Birliği Anlaşması'na ilişkin de çalışmaların hız kazandığı bu dönem, gerçekten, bizim için çok önemli. Ülkemizin, Türkiye Cumhuriyeti devletimizin ne kadar kadim bir devlet olduğu, ne kadar derin köklere sahip olduğu; bu açıdan, Orta Doğu'nun ve özellikle kendi coğrafyamızın ağabeyi, hamisi konumunda olduğumuz bugün de "2023 güçlü Türkiye" hedefine ulaşırken bu anlaşmaların her birine önem vermemiz ve geliştirmemiz için bizlerin her birimizin üzerine düşen görevi yapması oldukça elzem.
Ben hepinizi saygılarımla selamlıyorum ve teşekkür ediyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)