| Konu: | Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 03.03.2021 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın milletvekilleri, bir ülke düşünün, on dokuz yıldır iktidarda olan bir parti var, var olanları da yok ettiği insan hakları için eylem planı yapıyor. Sanırsınız 1948'deki İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ni yeniden keşfettiler ve yeniden yazdılar. Yıl 2021 ama olsun, öğrenmenin yaşı yoktur diyoruz.
İnsan Hakları Eylem Planı farklı kesimlerle değerlendirilmiş, böyle söylüyorlar. Şimdi, gerçekten merak ediyorum, toplumun hangi kesimleriyle değerlendirildi, gelen öneriler neydi. Görüştüğünüz kişiler size eylem planını açıklarken eş zamanlı olarak "Yargıya talimat verin, parti kapatma çağrıları yapın, dokunulmazlıkları kaldırın." mı dediler? "Tutuklu gazeteciler, siyasetçiler, muhalifler, sosyal medya kullanıcıları yokmuş gibi davranın." mı dediler, gerçekten merak ediyorum.
Eylem planında haber sınırlarını, haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarının soruşturma konusu olmaması için hâkim, savcı ve kolluk görevlilerine düzenli eğitim verileceği söyleniyor. Şimdi, evet, güzel, eğitim verilsin, zaten veriliyor da ama tepede birisi var, sürekli yargıya talimat veriyor "Elinizi kaldırın, elinizi indirin." "Gereğini yaparız, gereğini yapın." Böyle diyen bir Cumhurbaşkanı var. Erdoğan'ı kim eğitecek? (HDP sıralarından alkışlar) Ya da "Siyaseten de HDP'yi kapatacağız, hukuken de kapatacağız." diyen Cahit Özkan'ı kim eğitecek gerçekten? (HDP sıralarından alkışlar)
MUHAMMED FATİH TOPRAK (Adıyaman) - Seni kim eğitecek?
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Hâkimi, savcıyı eğitmişsiniz ne fayda yani sonuçta tepeden bu talimatlar geldikten sonra hâkim, savcı eli kolu bağlı duruyor. Tabii, onlara da söyleyecek söz var ama asıl, eğitim gerçekten herkes için şart.
Evet, eylem planında "Gençlerin toplumsal ve demokratik hayata katılımını artırmak için ortaöğretim müfredatına gönüllülük çalışmaları konulacak; bu, üniversitelerde yaygınlaştırılacak." deniyor. Ya, Boğaziçi Üniversitesini görüyoruz; rektörlerinin seçimi için yaptıkları itiraza, bunu istemelerine hak vermediniz. Gençler gerçekten sadece bilim yapmak istiyorlar, özgürce düşüncelerini ifade etmek istiyorlar, siz "evlilik yardımı" diyorsunuz gençlere.
Bir de insan haklarına duyarlı kamu görevlilerine ödül verilecekmiş. Şimdi, gerçekten zor bu ödülün sahibini bulmak. Ama bunun için en güzel başlangıç, mesela İçişleri Bakanının affedilmesi olur; gerçekten, bu, iyi bir şey olur, hem kendisine hem tüm yurttaşlara büyük bir ödül olur diye düşünüyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
Nihai amaç, darbe tortularından arındırılmış sivil anayasaymış. AK PARTİ, Türkiye'ye askerî darbelerden sonra sivil darbe katkısını yaparak zaten tarihe geçti. AKP ve MHP'den gelen "sivil anayasa" laflarının içinden geçtiğimiz dönemde hiçbir kesimde karşılığı yok; bu, olsa olsa sivil darbe anayasası olur ve bugün Mecliste dokunulmazlıkları kaldırmak için can atanların ise ne 28 Şubatta Sincan'da tankları yürütenlerden ne de 15 Temmuzda Meclise tankları yürütenlerden bir farkı olmayacaktır tarihte; bunu da böyle bilin. (HDP sıralarından alkışlar)
Bütün bu laf kalabalığına rağmen "İnsanlar Hakları Eylem Planı" dediğiniz ve aslında 1'inci madde... Yani "Biz kimse istedi diye yapmıyoruz." diyorsunuz ama AB'yle vize serbestisi için istenenlerin karşılanması hedefini koymuşsunuz. Yani aslında halka diyorsunuz ki: "Ne kadar fon, o kadar hak." Yani fonlanmış bir İnsan Hakları Eylem Planı'nız var.
Bütün bunlara rağmen gerçekler apaçık ortada. Yetmiş bir gün oldu, AİHM kararını uygulamadınız. Selahattin Demirtaş'ın ve aynı durumdaki nice arkadaşımızın hakları yetmiş bir gündür yeniden ihlal ediliyor. Oysa kararı uygulamak için eylem planına filan ihtiyaç yok, Anayasa'nın 90'ıncı maddesini uygulayın, zaten o yeterli.
Evet, AİHM "Demirtaş'ın ifade özgürlüğü ihlal edildi. Mahkemeler ve AYM üstüne düşenleri yapmadı, suçlama konusu açıklamaların dokunulmazlık kapsamında olup olmadığını dahi incelemeden yıllarca Demirtaş'ın hak ve özgürlükleri kısıtlandı." diyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - "Yargı siyasal, yargılama siyasal; Demirtaş'ın tutukluluğu ve yargılanması, çoğulculuğu bastırma ve siyasi tartışma özgürlüğünü kısıtlama amacı taşıyan bir siyasi stratejidir." diyor.
Evet, fonlanmış eylem planınızdan önce sizin Türkiye halklarına ciddi bir özür borcunuz var: KHK mağdurlarına, iradesi gasbedilen seçmenlere, 10 Ekimde yaşamını yitirenler ve yakınlarına, Merasim Sokak'ta öldürülenler ve yakınlarına, hâlâ kayıp olan insanların yakınlarına, kaçırılan gençlere, yerinden ettiğiniz Cumartesi Annelerine çünkü, aynı zamanda çareyi sizin bulmanız gerekirken partimizin önünde oturan ailelere, Gara'da hayatını kaybeden askerlerin yakınlarına, hepsine bir özür borçlusunuz çünkü en hafif tabirle, siz önleme yükümlülüğünü yerine getirmediğiniz için sorumlusunuz ama daha ağır bir tabirle de bazılarının bizzat sebebi olduğunuz için sorumlusunuz.
Saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)