GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sanki yeni iktidar olunmuş gibi açıklanan reformların aslında on dokuz yıldır hukuk, demokrasi ve insan hakları adına doğru adımların atılmadığının itirafı olduğuna, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Anayasa'da ve mevzuatta hâlihazırda var olan ancak yıllardır çiğnediği sayısız ilkelerden bazılarını hatırlattığına, gerçeği gördüğü için kendisini tebrik ettiğine, Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum'un İstanbul ilinde riskli bulunan 300 bin konutun acil, öncelikli dönüştürülmesi gerektiğini belirterek bu binalarda oturan 1,2 milyon vatandaşın tehlikede olduğunu açıkladığına, İzmir depreminden sonra verdikleri kanun teklifiyle önerdikleri riskli yapı bina kartı uygulamasıyla vatandaşların üzerinde tasarruf edecekleri yapılara ilişkin daha detaylı ve kapsamlı bilgi sahibi olmalarının temin edileceğine, Diyarbakır, Mardin ve Batman illerine yaptığı ziyaretlerle ilgili önümüzdeki hafta Meclisi bilgilendireceğine, doğusuyla batısıyla ülkenin derdinin müşterek olduğuna, bu sorunl
Yasama Yılı:4
Birleşim:55
Tarih:04.03.2021

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Genel Kurulumuzu da saygılarımla selamlıyorum.

Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan son yıllarda uluslararası alanda Türkiye'ye en fazla eleştirinin yöneltildiği, başta insan hakları ve yargı olmak üzere, bir dizi alanda yeni uygulamaların sıralandığı açıklamasında bulunmuştur. Bu planda 11 ilke, 9 amaç ve 300'den fazla faaliyet yer almıştır. İktidarın on dokuzuncu yılında sanki yeni iktidar olmuş gibi açıklanan reformlar, aslında on dokuz yıldır hukuk, demokrasi ve insan hakları adına doğru adımların atılmadığının itirafıdır. Sayın Erdoğan, Anayasa'mızda ve mevzuatımızda hâlihazırda var olan ancak uygulamaya bir türlü yanaşmadığı, hatta tam tersine yıllardır çiğnediği sayısız ilkelerden bazılarını hatırlatmıştır. Bu açıdan gerçeği görmüş olması bakımından kendilerini tebrik ediyorum. Umarım bir sonraki adımda da cumhuriyeti, demokrasiyi ve güçler ayrılığını geç de olsa hatırlayacaktır.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum yapmış olduğu bir açıklamasında olası İstanbul depremindeki riskli binalara dikkat çekmiştir. Sayın Bakan İstanbul'da 300 bin konutun acil, öncelikli dönüştürülmesi gerektiğini belirterek bu binalarda oturan 1,2 milyon vatandaşın tehlikede bulunduğunu açıklamıştır. Sayın Bakan yarın deprem olacakmış gibi hazırlandıklarını söylese de Hükûmetin beklenen büyük İstanbul depremi için attığı müşahhas bir adım yoktur, en azından kamuoyu böyle bir konuda bilgi sahibi değildir.

En son yaşadığımız İzmir depremi sonrası "Riskli binalarda oturmayalım." gibi çözüm sayılamayacak bir açıklama yapan Sayın Bakanın hâlen bir adım atamadığı da anlaşılmıştır. Bundan sonra yaşanması muhtemel depremlere karşı atılacak somut adımlar bizim beklentimizdir. İzmir depremi sonrası verdiğimiz Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'yle riskli yapılar hakkında "riskli yapı bina kartı" düzenlenmesi ve bu kartın bina girişlerine monte edilerek ilgili yapılar hakkında tasarrufta bulunacak kişilerin bilgi sahibi olmasını amaçlıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Açalım lütfen.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Önerdiğimiz riskli yapı bina kartı uygulamasıyla vatandaşlarımızın üzerinde tasarruf edecekleri yapılara ilişkin daha detaylı ve kapsamlı bilgi sahibi olmaları temin edilecektir. Bu vesileyle gelecekte yaşanması muhtemel deprem ve benzeri doğal afet hâllerinde yaşanan can kayıplarının en aza indirilmesi mümkün hâle gelecektir. Hükûmet, Kanal İstanbul Projesi'ne verdiği önem ve ciddiyeti deprem tedbirleri için de göstermeli ve bir an önce gerekli adımları atmalıdır.

Sayın Başkanım, müsaadenizi istirham ederek bir dakikayı daha alacağım.

BAŞKAN - Buyurun.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Geçtiğimiz hafta içerisinde teşkilat mensuplarımızla ve milletvekillerimizle birlikte Anadolu'nun çeşitli illerini ziyaret etmiştik. Ben de bu kapsamda Diyarbakır, Mardin ve Batman'daydım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Oradaki vatandaşlarımızın dertleriyle hemdert, hâlleriyle hemhâl olmaya gayret sarf ettik ve karşı karşıya bulundukları problemlerin Türkiye Büyük Millet Meclisinde dillendirileceği ve söze dönüştürüleceği hakkında taahhütte bulunduk. Buradan onu hatırlatmak istiyorum. Bu hafta çok yoğun bir hafta geçirdik, önümüzdeki hafta ziyaret ettiğimiz illerdeki sorunları Türkiye Büyük Millet Meclisinin kürsüsüne taşıyacağız.

Ama bir hususa işaret etmekte fayda var: Türkiye'nin doğusunda, güneydoğusunda hangi problemler yaşanıyorsa, biz yerinde gördük ve gözlemledik ki batısında da Trakya'sında da Karadeniz'inde de aynı dertler yaşanıyor ve "Türkiye'nin derdi müşterektir." sonucu çıkıyor buradan. Bu sorunların çözülmesi noktasında da önerilerimizi Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıyacağız.

Teşekkür ediyorum.