| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 04.03.2021 |
CHP GRUBU ADINA UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisimizi ve yurttaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.
Yurt dışında yaşayan 7 milyon Türkiye kökenli insanımızın acil çözüm bekleyen sıkıntılarını paylaşmak için huzurunuzdayım. Altmış yıl oldu, ellerinde bavullar gurbet kapılarında çalışmaya gideli; hep çalıştılar, çok çalıştılar hem Almanya için hem vatanımız için çalıştılar ama gözden ırak olan gönülden de ırak oldu hep. Paraya sıkışınca ya da seçim olunca gurbetçiyi hatırlayanlar zor gününde, dar gününde onun sesini duymaz oldu; yalnız bıraktılar, maalesef bugün de böyle. İşte, size bir fotoğraf: Sanmayın ki İstanbul'daki Alman Konsolosluğu, burası Berlin, burası da Frankfurt değerli arkadaşlarım. Vatandaşlarımız Türkiye konsolosluklarının kapısında, buz gibi havada, saatlerce sıra bekliyor; içeride de aynı sıra var. Gerekçe, pasaport yenileme. On yıllık pasaportların aynı anda süresi doldu, herkes pasaport yeniletiyor. İyi ama değerli arkadaşlarım, daha on yıl önceden bugün bu sıkıntının yaşanacağı belli; vatandaş unutabilir ama devlet unutamaz, unutmamalı. Konsolosluk memurlarının nasıl özveriyle çalıştığına şüphem yok ama yetemiyorlar. O zaman Dışişleri Bakanlığı yönetimine soruyorum: On yıldır aklınız neredeydi, niye bunu düşünmediniz, planlamadınız? Pasaport süresi şubatta, martta doluyor, ağustosa, eylüle randevu veriyorsunuz vatandaşa. Sıkıntı büyük, pasaport olmayınca oturma izni alamazsınız, seyahat edemezsiniz, Allah göstermesin, cenazeniz olsa Türkiye'ye gelemezsiniz. Vatandaşımızı gurbette böyle kaçak durumuna düşürmeye kimsenin hakkı yoktur. Bakın, noter randevuları dahi altı ay sonrasına alınabiliyor; alım-satım, miras, avukat tayini, kira ve başka nedenlerden vekil tayin etmek isteyenler mağduriyetler yaşıyor. Sırf bu nedenle yüzlerce euro uçak parası vererek Türkiye'ye gelip pasaportunu, noter işini halledip geri dönmek zorunda bırakılıyor insanlarımız. Bu yapılan tek kelimeyle ayıptır değerli arkadaşlarım. Sıkıntı mı var? Personel takviyesi yapacaksınız, hafta sonu çalıştıracaksınız ama çözüm bulacaksınız. Buradan Dışişleri Bakanına çağrıda bulunuyorum: Eski AK PARTİ milletvekillerine, saray bürokratlarına büyükelçilik koltuğu ayarlayacağınıza bu kuyruklarla ilgilenin; Avrupalı Türklerin emeklilik sorunuyla, sağlık güvencesiyle, mavi kartlıların sorunlarıyla ilgilenin. Almanya, çifte vatandaşlığı olan Türklerden Alman pasaportlarını geri almaya başladı, binlerce mağduriyet söz konusu, onunla ilgilenin. Bakın, Avrupa, aşı pasaportundan bahsediyor; bu pasaportla vize alınacak, seyahat edilecek, lokantaya girilecek, otele girilecek. Bunun kapsamında Türkiye hâlâ yok. Giremezsek riskli ülke olmaya devam edeceğiz, geliş gidişler olmayacak, turizm darbe alacak. Bir an önce temasa geçilmeli, aşı pasaportu kapsamına Türkiye ve vatandaşlarımız mutlaka sokulmalı. Neden yokuz, ne zaman gireceğiz bu sorunlarla ilgilenilmesi lazım.
Değerli milletvekilleri, araştırma önergemizin konusuna gelince, bu iktidar, yurt dışında yaşayan 7 milyon vatandaşımızın Türkiye bankalarındaki hesap bilgilerini bulundukları ülkelere yani Almanya, Fransa ve diğer ülkelere bildirme sözü verdi; 2020 sonunda verilecekti ama vatandaşların yoğun itirazları üzerine şimdilik ertelendi. Bu bir uluslararası anlaşma; gerekçe, kara parayla mücadele, 2011'de imzalandı. Meclisten geçerken gurbetçilere etkisi anlatılmadı bile. Asıl uygulama anlaşması 2017'de imzalandı, Cumhurbaşkanının imzasıyla doğrudan yürürlüğe girdi. Yani yüce Meclisimizde maalesef ama maalesef ilk kez bugün tartışabiliyoruz. İmzadan bu yana on yıl geçmiş ama ne bizi ne de yurt dışında yaşayanları bilgilendiren tek bir Allah'ın kulu yok. Şurası kuşkusuzdur, bizim gurbette alın teri döken, üç kuruş birikimini de ille de vatanım diye Türkiye'ye gönderen vatandaşımızın kara parayla da terörle de asla ve kata ilgisi olamaz. Tabii ki her yurttaş Türkiye'de olsun, yurt dışında olsun doğru bilgi vermekle mükelleftir ama milyonlarca yurttaşımıza böylesine sorumluluk getiren bir düzenleme önceden kendilerine anlatılmaz mı? Bu ne getirir, ne götürür bilip ona göre davranmak gerekmez mi? Maliye Bakanına da Dışişleri Bakanına da söyledik, her şeyden önce, yurt dışında yaşayan her bir kardeşimiz bilgilendirilmelidir dedik; bugüne kadar eksik yapılan budur.
İki, bu bilgilendirme yapılana kadar bu uygulama ertelenmelidir, anlaşma buna imkân da tanımaktadır. Ülkeler karşılıklı olarak erteleme yapabilir ama Ankara'daki beylerin çok önemli işleri var ya, 7 milyon insanımızı ilgilendiren bu müzakereleri yapacak fırsatı on yılda bir türlü bulamadılar. Yumurta kapıya dayanınca, 2020 Aralık sonunda Avrupa Noel tatiline girince muhataplarına mektup gönderdiler, erteleme istediler. Avrupalı durur mu? O da sıkıştırıyor "Kara listeye alırım." diyor. Türkiye tabii ki kara listeye girmesin, ülkemize zarar gelsin kimse istemez.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Ama değerli arkadaşlarım, Türkiye eğer kara listeye girecekse gurbetçilerimizin 3-5 kuruşu nedeniyle değil, Man Adası'nda dönen dolaplar, Zarrab'ın verdiği rüşvetler, Paradise belgelerinde ortaya dökülen off-shore hesapları nedeniyle girecektir. (CHP sıralarından alkışlar)
7 milyon vatandaşımızı da feda edemeyiz, bu anlaşma hakkında yeterli bilgiyle donanmadan Almanya, İngiltere, Fransa vergi memurunun önüne yapayalnız bırakamayız. Peki, ne yapılmalı? Değerli arkadaşlar, işte önergemizi bunun için verdik. Gelin, Meclis devreye girsin, bir komisyon kuralım. Vatandaş nasıl bilgilendirilecek, bilgilerinin amaç dışı kullanımı nasıl engellenecek, erteleme nasıl, hangi koşullarda yapılabilecek? Bunları zorlayalım.
AK PARTİ, MHP, İYİ PARTİ, HDP gruplarına sesleniyorum: Gelin, bu önergemize destek verin, hep birlikte gurbetçimizin yanında olduğumuzu gösterelim. Avrupalı Türkler kara paracı değildir, vergi kaçakçısı değildir, birikimlerini on yıllardır Türkiye'de değerlendiren kardeşlerimizdir. Gurbetçilerimizi sadece seçim zamanı hatırlamadığımızı hep birlikte gösterelim, mağduriyet yaşamalarının önüne hep birlikte geçelim.
Hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)