GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:55
Tarih:04.03.2021

HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Merhaba "..."(X) Merhaba arkadaşlar.

Bugün çok gergin bir durumda birbirimize hitap ediyoruz. Aslında, gerginlik sorunları çözememeden kaynaklanıyor. Eğer bizde sorunları çözebilme kabiliyeti olsaydı bu gerginlikler bu ölçüde olmazdı.

Bugün, açlık grevleri var Türkiye'nin 120 cezaevinde. Aynı zamanda, talep şu: Cezaevlerindeki hukuksuzluklar giderilsin. Kemal Vekilimiz bir sürü madde okudu, dahası da var. İkincisi; İmralı'daki Sayın Öcalan üzerindeki ve arkadaşları üzerindeki tecrit kaldırılsın.

Şöyle bir durum yaşıyoruz: Türkiye'de demokrasi anlayışı, özgürlük anlayışı, adalet anlayışı, dindeki ahlak anlayışı ve vicdan anlayışı olmadığı için Türkiye'nin hiçbir problemini çözemiyoruz. Ay'a gittiğimizi sanıyoruz, keşke galaksilere gidebilseydik ama gerçek ortada.

Şimdi, AİHM kurumu Türkiye'yi bağlayan bir kurum mu? Evet. CPT gelip rapor yazdı mı? Yazdı. İmralı üzerindeki tecridin ne uluslararası hukuka ne iç hukuka uymadığını defalarca beyan ettiler, rapor yazdılar; cezaevleri keza öyle.

Şimdi, "Bireyi sevmiyorum." diye, "Birey benim için düşmandır." diye siz uluslararası hukuku, iç hukuku rafa kaldıramazsınız ama bugün kaldırılmış.

Şimdi, cezaevlerinin bir tarihi var. 1950'lerde Nazım Hikmet'le başlar, 1960'larda Celal Bayar bu ülkenin Cumhurbaşkanıydı, o da açlık grevine girmek zorunda kaldı. Niye? Hukuksuzluk. Demek ki iktidar zehirlenmesinde her türlü hukuksuzluk yaşanır ve gün gelir yakasına yapışır.

Şimdi, Denizlerin de açlık grevini biliyoruz, 1970'leri biliyoruz, 1980'lerde Diyarbakır zindanını, Metrisleri, Mamakları çok iyi biliyoruz; onlarca insan yaşamını yitirdi. 2000'lerdeki o hayat kurtarma operasyonu; 30 vatandaş öldü, 2 asker yaşamını yitirdi. Peki, 2012'ye geldiğinde "'...' (x) Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılsın." diye yine açlık grevi başladı, devlet araya girdi, çözdü. Leyla Güven, yine, iki yüz günlük bir açlık grevi gerçekleştirdi, yine devlet araya girdi, meseleyi çözdü ama 8 insanımız yaşamını yitirdi.

Bugün, değerli arkadaşlar, yine açlık grevi var, 100'üncü güne giriyor; bunu sorun hâline getirmeden çözelim. İkincisi, şunu söylemek istiyorum: Gerçekten bu akıl tutulmasından kurtulmak için meseleleri realistçe ve cesurca değerlendirmek lazım. Türk halkı ile Kürt halkı bin yıllık bir ittifaktan geliyor. Çaldıran'da birlikte hareket ettiler, Salâhaddin Eyyubî de birlikte, Yavuz 26 Kürt beyiyle özerlik temelinde birleşti, Cumhuriyetin kuruluşunda da keza öyle oldu ama bugün biz bir kelime Kürtçe söylüyoruz "kürdistan" diyoruz, kıyamet kopuyor. Bu nasıl bir arkadaşlık, bu nasıl bir kardeşlik, bu nasıl tarihî bir birlik?

AKP ilk kurulduğunda Erbakan Hoca bir şey demişti: "Siyaset çoluk çocuk işi değildir."

SELAMİ ALTINOK (Erzurum) - O sizin işiniz!

HASAN ÖZGÜNEŞ (Devamla) - Erdoğan bir şey demişti: "Biz acemilik dönemimizi yaşıyoruz, inşallah, ustalığa geçeriz." Şimdi, Türkiye'nin geldiği aşama itibarıyla, ne çocukluk dönemini aşabildiniz ne usta olabildiniz. Tek bir çare var: Bu halkın sırtından... Demokratik yöntemlerle kendinize yeni bir yer aramanızdır. Çiller'in yanına gitmenizdir. Dolayısıyla eğer biz doğru düzgün bir siyaset yapacaksak; Kürt sorunu ile demokrasi sorunu ikiz çocuklar gibidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

HASAN ÖZGÜNEŞ (Devamla) - 1975'te bir arkadaşım öğretmen okulunda bir öğretmenime bir soru sordu: "Niye Fransızca müzik var, Kürtçe yok?" Dedi ki: "Oğlum, Kürt sorunu kanserdir Türkiye için, kanser." Evet, çözülürse iyileşir, çözülmezse kanserdir. Saddam'ı görelim, Esad'ı görelim. üçüncü dünya savaşı var. Eğer biz sorunu demokratik, özgürlükçü, kardeşçe çözemezsek "Efendim, şu kadar Heron'umuz var. Benim atalarım Viyana'ya dayanmıştı..." Bunların hepsi hikâye, hepsi hikâye; "Kimse söylemedi." demeyin.

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Sen onlara hikâye diyemezsin.

HASAN ÖZGÜNEŞ (Devamla) - 20 milyon, 40 milyon Kürt, 4 parçada da özgürlüğünü istiyor; hiçbir Heron, hiçbir faşist zihniyet bu halkın iradesini kıramaz. (HDP sıralarından alkışlar)