| Konu: | Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 04.03.2021 |
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli üyeler; hepinize saygılarımı sunuyorum.
Ben de konuşmama başlamadan önce Bitlis'te helikopter kazasında hayatını kaybeden insanlarımız için Allah'tan rahmet, ailelerine de sabır diliyorum. Böyle başlayayım konuşmama.
Değerli arkadaşlar, bu madde Finansal Kurumlar Birliği adında bir birlikle ilgili ve bu birliğin esas itibarıyla ismi değişmiş, daha önce "Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Birliği" adıyla kullanılıyormuş, şimdi "Finansal Kurumlar Birliği" adını almış. Şimdi doğrusunu isterseniz -yanlış söyleyebilirim, Komisyon burada- ben bu metni okuyunca "Acaba bu ne işe yarıyor?" dedim. Yani şimdi, hani serbest piyasacısınız ya, "Peki, bu kurum nereden çıktı? Ne işe yarıyor bu kurum?" diye baktığımda kurumla ilgili, amaçlarıyla ilgili şöyle şeyler söyleniyor: "Mesleğin gelişmesini temin etmek, üyelerin birlik ve dayanışmasını artırmak, iş birliğini artırmak..." böyle gidiyor. Peki, şirket esasında kamu tüzel kişiliğine sahip fakat arkadaşlar, yönetim kurulu üyelerine bakıyorum -aşağı yukarı bu piyasada 40-50 şirket var- bunların 20 tanesi özel sektöre ait yani bu şirketlerin 20 tanesi yönetim kurulunda. Şimdi bu tuhaf bir durum değil mi arkadaşlar? Yani bir kamu tüzel kişiliğine sahip olan bir kuruluş var fakat kuruluşun yönetim kurulunda faktoring ya da finans şirketlerinin içinden 20 tanesi yönetim kurulunda. Arkadaşlar, bu bir kartel, bana öyle geliyor. Zaten Türkiye'de bu tür dernekler, bu tür kurumlar genellikle o piyasadaki rekabeti önleyici kararlar alırlar esas itibarıyla çünkü ne kadar rekabeti önlerseniz o kadar fiyatları ve kârları artırabilirsiniz.
Değerli arkadaşlar, yanılıyor olabilirim ama Komisyon burada, bana cevap versin ama ben bu metni okuyunca, bu metinden anladığım benim, finansal piyasaları düzenleyim derken esas itibarıyla bir tür kartel kurulmuş gibi gözüküyor. Ve bu, biliyorsunuz, kartel meselesi de Rekabet Kanunu'nun 6'ncı maddesi itibarıyla da yasa dışıdır yani kartel kuramazsınız ama anlaşılan burada resmî bir kartel kurulmuş gibi geliyor bana. Yanlışsam düzeltsinler ama böyle bir şey olmaz arkadaşlar. Rakipler en az görüşenlerdir esasında, en az görüşmesi gereken şirketlerdir rakip olanlar, rakipler çok sık görüşemezler; çok sık görüşürlerse, bilgi alışverişine başlarlarsa sonunda toplumun aleyhine fiyat artışları oluşur.
Bu teorinin ya da bu serbest piyasa ekonomisinin babası kabul edilen Adam Smith o tarihlerde, 1700'lü yıllarda diyor ki: "Ara sıra da olsa iş dünyasında insanlar bir vesileyle bir araya gelirler, toplanırlar, sohbet ederler, konuşurlar fakat o konuşmalardan daima halkın aleyhine fiyat artışları oluşur." Bunu 1770'li yıllarda söylüyor arkadaşlar. Yani bu, iş dünyamızın, kapitalizmin neredeyse ruhuna uygun bir durum. O nedenle zaten rekabet kanunları var, o nedenle regülasyon kurulları var, vesaire. Şimdi, böyle olması gerekirken benim burada gördüğüm şey bir tür resmî bir kartel anlaşması gibi çünkü şöyle düşünün: Bu insanlar... Şimdi, yani, İbrahim Bey benim rakibim, rakibim. Piyasada farklı...
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Sataşma oldu.
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Sataşma değil bu.
Şimdi, aynı şeyde oturuyoruz, Finansal Kurumlar Birliğinde oturuyoruz. Değerli arkadaşlar, böyle bir rekabet ilişkisi olmaz. Biz mutlaka bir şekilde anlaşmaya çalışabiliriz; efendim, piyasada krediye ihtiyacı olan bazı insanlarla ilgili olarak farklı faiz hadleri, vesaire uygulayabiliriz, bu çok mümkün.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hocam, anlaşırsınız siz.
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Anlaşırız evet.
Dolayısıyla da değerli arkadaşlar, benim kanaatim: Bu kanun -evet, anlıyorum- çok halis amaçlarla yapılmış gibi duruyor -öyle de muhtemelen- yani Komisyonda -herhangi bir şekilde yanlış anlaşılmasın- halis amaçlarla yapıldığını ben de anlıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Özellikle tasarruf finansman şirketleriyle ilgili olarak bir düzenlemenin gerekliliği de ortada ama değerli arkadaşlar, bunu yaparken birdenbire faktoring finansman şirketlerinin olduğu piyasada bir biçimlenme oluyor ve bu biçimlenmenin, doğrusunu isterseniz, makul ve anlaşılabilir bir biçimlenme olmadığını söyleyebilirim. Nitekim geçen günkü -dündü yanılmıyorsam- yaptığım konuşmada da söyledim, bireysel olarak da Komisyona özellikle ilettim ki böyle bir kanunun Rekabet Kurumunun görüşü alınmadan çıkarılmaması lazımdı. Yani dolayısıyla Rekabet Kurumu da siz de nasıl değerlendirseniz değerlendirin ama gerçekten bunun Sayın Cumhurbaşkanımızın çok sıklıkla söylediği "Serbest piyasaya bağlıyız." cümlesine aykırı olduğu kanaatindeyim. Onun için de uyarmak ihtiyacı hissettim.
Hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür ederim. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)