| Konu: | (10/96, 234, 409, 501, 698, 1743, 1747, 1912, 2187, 2203, 2303, 2353, 2389, 2477, 2673, 2675, 2697, 2830, 2976, 2979, 3019, 3109, 3206, 3430, 3476, 3479, 3482, 3484, 3485, 3493, 3504, 3505, 3508, 3510, 3685, 3723, 3918 3919, 3920, 3921, 3922, 3923, 3924) No.lu Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergelerin Ön Görüşmesi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 09.03.2021 |
MHP GRUBU ADINA ARZU ERDEM (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, kadına yönelik şiddetin sebeplerinin araştırılarak önlemlerinin belirlenmesi konulu araştırma komisyonu kurulması üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubum adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi ve ekranları başında bizi izleyen aziz Türk milletimizi saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, sözlerime kahraman Türk kadınlarımızdan bahsederek başlamak istiyorum.
Songül Yakut, kıymetli hemşehrim: Şırnak'taki 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığında Harekât Merkez Amiri olarak görev yaparken, beraberindeki 12 askerle birlikte içinde bulundukları askerî helikopterin kazası sonucu 41 yaşında şehit olmuştur.
Esma Çevik: Patlayıcı İmha Uzmanı Jandarma Astsubay Üstçavuş Esma Akgül Çevik, 9/12/2019 tarihinde, Şırnak'ta EYP patlaması sonucu şehit olmuştur.
Ayfer Gök: Türkiye'nin ilk kadın pilotu Ayfer Gök, hayallerini süsleyen pilotluk rüyasına tüm zorluklara rağmen ulaşmış, yine o çok sevdiği mesleğini yaparken şehit olmuştur.
Mürüvvet Akpınar: Emniyetin ilk kadın şehidi Mürüvvet Akpınar, mesleğe 1979'da İstanbul'da başlamış, İstanbul Zeytinburnu'nda hain PKK terör örgütünün kurduğu pusuda 2 silah arkadaşıyla birlikte şehit olmuştur.
Demet Sezen: 15 Temmuz darbe girişimi gecesi çağrılmayı beklemeden, meslektaşı ve eşi Hakan Sezen'e 3 yaşındaki oğlunu emanet ederek görevinin başına gitmiş, Başkanlığa atılan ikinci bombada şehit olmuştur.
Gülşah Güler: 15 Temmuzda, Gülşah Güler arayanlara "Beni meşgul etmeyin, saldırı var. Ben sizi arayacağım." demiştir. Önce Güler'in ağır yaralı olduğu haberini alan aile, ikinci telefonla kızlarının şehit olduğunu öğrenmiştir.
Cennet Yiğit: 23 yaşında olan on aylık Özel Harekât polisi Cennet Yiğit, Ankara Gölbaşı Özel Harekât Daire Başkanlığına düzenlenen bombalı saldırıda vücuduna isabet eden misket bombasıyla şehit olmuştur. Kendisi aynı zamanda 15 Temmuzun en genç isimlerinden biridir.
Şerife Özden Kalmış: Mardin'in Midyat ilçesinde, hain teröristler tarafından Emniyet Müdürlüğüne yapılan hain saldırı sonucu meslektaşı Nefize Özsoy'la birlikte şehit edildiğinde altı aylık hamileydi.
Nefize Özsoy: Mardin'in Midyat ilçesinde, hain terör örgütünün bomba yüklü araçla Emniyet Müdürlüğüne düzenlediği saldırıda şehit olmuştur. Kendisi, aynı zamanda, 2013'te Sultanahmet Camisi'nin avlusunda canlı bombayı etkisiz hâle getiren kahraman polisimizdir.
Nurcan Karakaya, Bedirhan bebek: Hakkâri'nin Yüksekova ilçesinde, 31 Temmuz 2018 hain teröristlerin yola tuzakladığı patlayıcının infilak etmesi sonucu asker eşi Nurcan Karakaya ile bebeği Bedirhan Mustafa şehit olmuştur.
Şenay Aybüke Yalçın: Batman'ın Kozluk ilçesinde, 9 Haziran 2017'de, dönemin Belediye Başkanı Veysi Işık'ın aracına yönelik hain teröristlerce düzenlenen saldırıda, karne dağıtım töreninin ardından evine giderken ağır yaralanmış, kaldırıldığı Kozluk Devlet Hastanesinde şehit olmuştur.
Neşe Alten: Diyarbakır ili, Bismil ilçesi, Çavuşlu Köyü İlkokulunda görevine 30/9/1993 tarihinde başlamış, yirmi beş günlük öğretmen iken 26/10/1993 tarihinde PKK'lı teröristler tarafından haince şehit edilmiştir.
Dilay Turan Kerman: Tunceli Munzur'da, halı saha maçı yapan polis memurları ve izleyicileri üzerine hain terör örgütü tarafından ateş açıldığı sırada, Komiser Cem Kerman ve onu izlemeye gelen eşi zihinsel engelliler sınıf öğretmeni Dilay Turan Kerman şehit olmuştur.
Ruhları şad, mekânları cennet olsun. Unutmayacağız, unutturmayacağız.
Değerli milletvekilleri, tarihten bu yana Türk kültürümüzde kadın her zaman baş tacı edilmiş, devlet yönetiminde danışılan olmuş, büyük değer verilmiştir. Nice kahraman kadınlarımız kutlu tarihimizin en müstesna sayfalarına adlarını altın harflerle yazdırmışlardır, üretmiştir, evlat yetiştirmiştir, hanesini derlemiştir, yuvasını kurmuştur, gün gelmiş düşman vatanına göz koyunca var gücüyle savaşmıştır; gerektiğinde canını vermiş, bir karış toprağını vermemiştir, gerektiğinde erzakını cepheye götürmüş, yavan ekmekle gününü geçirmiştir; bizim kadından anladığımız budur. Kadınlar Günü kutlanması gereken birileri varsa onlar bu kıymetli kadınlarımız ve bu sarsılmaz ruhu taşıyan evlatlarımızdır.
Bizler, Bedirhan bebeğiyle birlikte hainler tarafından şehit edilen Nurcan Karakaya'nın Kadınlar Günü'nü kutluyoruz. Bizler, hain terör örgütünün hunharca katlettiği Aybüke Yalçın öğretmenimizin Kadınlar Günü'nü kutluyoruz. Bizler, bu eli kanlı hain terör örgütünün şehit ettiği onlarca kadınımızın Kadınlar Günü'nü kutluyoruz.
Hain terör örgütüyle beraber olanlar hiçbir şekilde kadın haklarından bahsetmemelidirler. Onlar, şehit kadınlarımızın, analarımızın, evlatlarımızın haklarını nasıl ödeyecekler, önce oturup onu düşünmelidirler. Anneleri yıllardır evlatsız bırakan bir cinayet şebekesi olan terör örgütü PKK, çocuk yaştaki kız evlatlarımızı dağa götürüp istismar etmiştir; bu evlatlarımız her tür taciz, tecavüzle karşı karşıya kalmışlardır. Terör örgütü baronları tarafından kullanılan bu evlatlarımızı görmezden gelenlerin kadın haklarından bahsetmeleri gerçekten mümkün değil.
PKK'nın ve diğer terör örgütlerinin şehit ettiği tüm kadın öğretmenlerimizi, doktorlarımızı, askerlerimizi, polislerimizi, masum sivillerimizi, el kadar bebeklerimizi rahmetle anıyorum. Cumhuriyet tarihinden bugüne kadar kahramanlık öyküleriyle destan yazmış olan kahraman kadınlarımızı da tekrar rahmetle anıyorum.
Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi'nin kadınlarımıza verdiği yüksek kıymet ve hassasiyet bu sözlerde anlam bulmaktadır: "Bir kadına el uzatan, dil uzatan, kanına ve canına kastedenlere tahammülümüz yoktur. Kadın cinayetlerini, kadına şiddeti bütün kalbimle, hissiyatımla lanetliyorum. Kadın annedir, kadın vatandır, kadın ülkedir, kadın gelecek nesillerin teminatıdır."
Değerli milletvekilleri, şanlı, şerefli Türk tarihimize baktığımızda, toplumumuzun ayakta kalabilmesi kadın ve erkeğin birlikte, yan yana, omuz omuza mücadele etmesiyle gerçekleşmiştir. Boşuna değildir ilk yazılı kitabelerimizde İlbilge Hatun'un da adının geçmesi, boşuna değildir ataerkil dönemde bile kağanın yanında hatun olmadan kurultayın toplanamaması. Tarihimiz, Türk kadınlarımızın kahramanlıklarıyla doludur, bugün de Türk kadınlarımızın yaşadıkları sorunlara rağmen her alanda başarılı olma çabası sürmektedir. Ekonomiden sanata, siyasetten spora her geçen gün yenileri eklenen başarılı Türk kadınlarımız diğer ülkelere örnek olabilecek performanslar sergilemektedir.
Kadınların çalışma hayatında daha çok yer almaları ve daha aktif rol almaları, girişimcilik faaliyetlerinde bulunmaları gelişen ekonomiler için stratejik bir öneme sahiptir. Çünkü iş dünyasının, zengin olmanın, kullanılmayan potansiyeli etkin hâle getirmenin ve yeni iş sahalarını oluşturmanın yolu kadınların girişimciliğinin teşvik edilmesinden geçmektedir. Verilere göre ülke nüfusumuzun yüzde 49,8'ini kadın nüfusumuz oluşturmaktadır. Düşünelim ki nüfusun bu yarısı diğer yarısı kadar ekonomik hayata katkıda bulunursa sonuç ne olur? Ben size kısaca söyleyeyim: Kadınların iş dünyasında önünün açılması ülkemizin de önünü açacaktır. Bu durum, ülkemizin gelişmiş ülkelerle olan kalkınma yarışında çok daha büyük başarı elde etmesini ve daha iyi yerlere gelmesini sağlayacaktır. Hepimizin de gördüğü ve bildiği gibi kadınlar, ellerinin değdiği her şeyi güzelleştirmek gibi bir güce sahiptir. Daha fazla kadın yönetici olsa, daha fazla kadın sporcu olsa, siyasette daha fazla kadın olsa ülkemizin sevgi eşiğinin yükselmesini hep birlikte izleyeceğiz. Bu sebeple "aile içi şiddet" "kıskançlık" "aldatma" adı altında işlenen kadın cinayetleri ve kadına şiddet özel mesele ya da aile meselesi değil, toplumun bir sorunudur, toplumsal bir sorundur. Kadın güvenliğini sağlamak hepimizin görevidir; sokakta, evde, kısaca, toplumun her kesiminde. Unutmayalım ki geleceğimiz olan çocuklarımızın yetişmesinde annelerimizin, dolayısıyla kadınlarımızın konumu oldukça önem teşkil etmektedir. Millî ve manevi değerlerimizin korunmasında, gelecek kuşaklara aktarılmasında biz kadınlara oldukça fazla görev düşmektedir. Bu şuur ve birikim de kadınlarımızda elbette ki mevcut ve bunların toplum hayatında değerlendirilmesi de çok büyük önem arz etmektedir.
Bu vesileyle, kurulacak olan araştırma komisyonunun, bilhassa bireysel, toplumsal ve devlet olarak alınması gereken tedbirlerin incelenmesi ve bunların araştırılarak kadınımızın, Türk kadınının toplumdaki yerinin daha da güçlendirilmesi ve yukarı seviyeye taşınması için üzerimize düşeni yapmamız konusunda da önemli olduğunu düşünüyor, kurulacak olan araştırma komisyonunun da -önergemiz olduğundan dolayı- tekrar hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)