| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 10.03.2021 |
HDP GRUBU ADINA SEMRA GÜZEL (Diyarbakır) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri; grup önerimiz üzerine söz almış bulunmaktayım.
Ülkemizde ilk Covid-19 vakasının resmî olarak açıklandığı yılın üzerinden tam bir yıl geçti bugün. Neoliberal politikalarla piyasalaştırılan sağlık sisteminin salgın karşında yetersiz kaldığını, ortaya çıkan vahim tablodan görebiliyoruz. Salgının bilimsel verilere dayanan şeffaf politikalarla yürütülmemesinin faturasını öncelikle sağlık emekçileri, daha sonra da bütün halk yaşadı. Sağlık sisteminin pandemiye ne kadar cevap verebildiği Türkiye İstatistik Kurumu verilerinin çarpıcı detaylarında sunulmaktadır. TÜİK verilerine göre, son beş yıl ortalaması baz alındığında; 2020 yılında, 1950 ve öncesi doğmuş 70 bini aşkın yurttaşımızın fazladan ölümünden bahsetmek mümkün. Sadece TÜİK verilerine bakıldığında bile Sağlık Bakanlığı verilerinin ve sağlık sistemimizin tüm çelişkileriyle tartışmaya açık olduğunu net bir şekilde görebiliyoruz.
Bizler sürecin en başından beri, birinci basamak sağlık sistemi güçlü olmadan salgın yönetilemez dedik ve ortaya çıkan vahim tabloda da salgınla mücadelenin hastanelerde değil, ilk başvurunun yapıldığı, bölge tabanlı kamusal hizmetin sunulduğu birinci basamakta yapılması gerektiğini söyledik. Yine, iktidarın salgını yönetmedeki bilimsellikten ve şeffaflıktan uzak politikalarını aşılamada da devam ettirdiğini ifade etmiştik. Dünya hızla aşılama programlarını ilerletirken Türkiye aşılamada çok geç kaldı ve aşılama hızı gittikçe düşüyor. Yeni risk gruplarına aşı randevuları açılmıyor, aşı bekleyen milyonlar var. Bir de bu aşılamaya dair açıklanan bir aşı haritası vardı; mavi bölgede yer alan illerde yaşayan yurttaşların büyük çoğunluğu Covid'i geçirdi diye mi, ciddi tedbirler alındı diye mi, yoksa yeterli test yapılmadı diye mi böyle? Tabii, bu haritanın bizim hafızamızda farklı yerleri de var; sokağa çıkma yasakları, kayyumlar, faili meçhuller ve daha birçok hak ihlallerinin haritası.
Değerli milletvekilleri, iktidar sürecin en ağır yükünü alan sağlık çalışanlarını salgından koruyamamıştır, izin kullanmalarını yasaklayarak dinlenme haklarını ihlal etmiş, istifalarını yasaklamış, emeklerinin karşılığını ödememiş ve Covid-19'un meslek hastalığı sayılması konusunda ciddi direnç göstermiştir. Covid-19 pandemi süresince tüm sağlık çalışanları fiziksel, psikolojik ve mesleki olarak en zor süreci yaşamıştır; mobbing artmış, şiddet devam etmiştir. Sonuç olarak en fazla hastalanan ve vefat eden meslek grubu sağlık çalışanları olmuştur, 400'e yakın sağlık çalışanı Covid nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Bir yıllık süre zarfında AKP iktidarı, sermayenin her kesimi için önlem paketleri açıklarken halklar, kadınlar ve emekçiler için doğru düzgün bir önlem almamıştır. Kamu kaynaklarını toplumun dezavantajlı kesimleri yerine bir grup yandaş rantçıya dağıtma konusundaki tutumunu salgın sürecinde de devam ettirmiştir. Halk ekonomik, sosyal ve sağlık haklarına erişimde ciddi engeller ve zorluklarla karşılaştı. İşsizlik, yoksulluk, kadına yönelik şiddet ülke tarihinde görülmeyen düzeyde artmıştır. Binlerce esnaf kepenk kapattı; istihdam bir yılda 1,1 milyon, işbaşında olanların sayısıysa 2,2 milyon azaldı. Türkiye'de nüfusun yüzde 71'i yani her 10 kişiden 7'si borçlu hâle geldi. Yoksulluk, açlık sınırı altında olan kişi sayısı 40 milyona yaklaştı.
Değerli milletvekilleri, başta yaşam hakkı olmak üzere insan hakları ihlallerinde rekor seviyede artışlar yaşandı. İktidar lebalep kongreler yaparken artan haksızlığa, hukuksuzluğa karşı yapılmak istenen basın açıklamaları, eylem ve etkinliklere keyfiyetçi, hukuksuz yasaklamalar getirildi. Halk sağlığının öncelenmesi gereken böylesi bir dönemde kayyumlar atandı, gözaltılar yaşandı, haksız tutuklamaların ardı arkası kesilmedi.
Bu süre zarfında ağır hak ihlallerinin yoğun yaşandığı yerlerden biri de cezaevleri. Türkiye'de cezaevleri mevcut kapasitenin çok üstünde ve sağlık açısından çok riskli yerlerdir. Özellikle ağır hasta mahpuslar salgın sürecinde ciddi risk grubunda olduğu için bırakılmaları gerektiğini ifade ettik fakat iktidar çıkardığı reform paketleriyle tutsakların infazlarını yaptı.
Sonuç itibarıyla, bu bir yıllık pandemi süresinde yaşananları belki beş dakikada anlatmak zor. Yönetim krizini, ağır hak ihlallerini burada günlerce, saatlerce anlatarak bitiremeyeceğimizi biliyoruz. Bu yüzden, yaşanan sorunları aşmak için bir komisyonun kurulması ihtiyaçtır. İktidar, pandemide sosyal devlet ilkesi gereği yurttaşlara asgari bir yaşam düzeyi sağlamakla mükellef olan devlet sorumluluğunu yerine getirememiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz.
SEMRA GÜZEL (Devamla) - Oysaki pandemi yönetimi, bireylerin sorumluluğunu aşan, toplum yararını koruyan bir kamusal irade ve duyarlılık gerektirir. AKP iktidarının da bu iradeye sahip olmadığını tüm dünya ve halklarımız biliyor.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)