| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 10.03.2021 |
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutluyorum. Hukuksuz bir şekilde cezaevlerinde tutulan Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak, Leyla Güven ve Ayşe Gökkan arkadaşlarımızı buradan saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, toplumda toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak zorundayız. Bu durum eğitimle başlar. Sormaya devam ediyoruz:
Millî Eğitim Bakanlığının 26 hedefi arasında yer alan toplumsal cinsiyet eşitliği kavramını bir gecede neden internet sitesinden kaldırdınız? Neden kadına şiddetin yegâne çözümü olan toplumsal cinsiyet eşitliğini, eğitim hedeflerinin arasından bazı tarikat ve cemaatlerin telkinleri sonucu kaldırdınız? Bunun hesabını gelecek nesillere nasıl vereceksiniz? Bugünkü küçük kız çocuklarına şiddetsiz bir gelecek hazırlama sorumluluğundan kaçıyorsunuz. Kaçıyorsunuz çünkü toplumun her alanında yaratmaya çalıştığınız tahakküm ve korku imparatorluğunda toplumsal cinsiyet eşitliğine yer yok. Çünkü güçlü kadınlar kimseden korkmaz ve siz kadınların güçlenmesinden rahatsızsınız.
Sözlerle, şovlarla demokrasi torbası dolmuyor. Kadınlar karakollara şikâyet için gittiğinde, şiddet failine neden hiçbir yaptırım yapılmayıp İstanbul Sözleşmesi uygulanmıyor? 6284 kimin için var ve neden uygulanmıyor? Kadınların uğradığı çoğu şiddet durumu sosyal medyada paylaşılmasa tutuklanmayacak birçok şiddet faili erkek var ve kadınlar her gün öldürülüyor. Her öldürülen kadının ardında sözde ölüm gerekçeleri ve onlarca karakol şikâyet kayıtları kalıyor. Kadınlar, öldürülmeden önce bu erkekleri şikâyet ediyor fakat ev hapsi ve tutuklama gibi önlem alıcı tedbirler uygulanmıyor.
Kadına karşı uygulanan şiddetin faili olan erkeklere takılmayan kelepçeyi, Urfalı barış annesi 65 yaşındaki Adalet Çay'ın bileğine takıyorsunuz; bundan da hiç utanmıyorsunuz ve bununla övünüyorsunuz. Barış annesi Adalet Çay'a verilen ev hapsini kaç şiddet faili erkeğe verdiniz? Adalet anneye verilen ev hapsinin gerekçesi de yine tutsak ettiğiniz bir başka ağır hasta, mahpus olan bir barış annesinin taziyesine katılmaktı.
Değerli halkımız, KADES uygulamasında mevcut olan 6 dil arasında Kürtçe bulunmuyor. Bu ülkede Türkçe dilinden sonra en çok konuşulan dil Kürt dili Kürtçedir. Ve yine birçok kadının kullandığı ve bildiği tek dil Kürtçedir. Bu noktada mevcut uygulama Kürt kadınlarının varlığını kabul etmemektedir. Yani Fransız, İngiliz, Arap, Türk, Rus ve Fars kadınları KADES uygulamasında kendini ifade edebilecek fakat Kürt kadınları şiddetle baş başa kalacak. Bu ülkede milyonlarca Kürt kadını var. Kürt kadınları şiddet görmüyor mu? Kürt kadınları şiddet gördüğünde kendi diliyle konuşup yardım talep edemeyecek mi? Sizin yaptığınız, dil ayrımcılığı ve dil kırımıdır. Bu utançla iktidarda nasıl kalabileceksiniz? Kürt kadınlarına karşı bu ayrıştırıcı politikalardan vazgeçin ve bu durumu bir an önce düzeltin.
Evet, değerli arkadaşlar, her ne kadar kayıtlara "x" ve "bilinmeyen dil" olarak geçse de ana dilimle de birkaç şey söylemek istiyorum. "..."(x)
ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Bu, teamül hâline geldi; böyle bir teamül yok Başkan. Ne anlattığını bilmiyoruz, belki propaganda yapıyor Meclis kürsüsünde.
AYŞE SÜRÜCÜ (Devamla) - Şu an Kürtçe yaptığım konuşmanın anlaşılması ve kayıtlara geçmesi için Türkçe de tercüme etmek istiyorum.
ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Ne bileceğiz biz senin aynı şeyi tercüme ettiğini?
METİN NURULLAH SAZAK (Eskişehir) - Maksadını aştı, maksat başka Başkan.
AYŞE SÜRÜCÜ (Devamla) - Mevcut iktidarın sergilediği pratik, Kürt ve Kürtçeyi yok sayma üzerinedir. Bunun son örneği ise KADES'in ortaya koyduğu pratiktir. KADES, 6 dile yer vermiş ancak bunların içinde Kürtçe yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AYŞE SÜRÜCÜ (Devamla) - Başkan, bitiriyorum.
BAŞKAN - Tamamlayınız Sayın Sürücü.
AYŞE SÜRÜCÜ (Devamla) - Kürt kadınlarının ve Kürtçenin ayrıştırılmasını kabul etmiyoruz. Biz Kürt'üz, ana dilimiz Kürtçedir ve Kürtçe ninnilerle büyüdük, ana dilimiz onurumuzdur. Sonuna kadar ana dilimize de onurumuza da sahip çıkacağız.
Bu temelde, tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutluyor, Genel Kurulu ve halkımızı saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)