| Konu: | Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 68 |
| Tarih: | 06.04.2021 |
MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, görüşülmekte olan 220 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Sizleri ve kamuoyunu saygıyla selamlarım.
Başta Sayın Selahattin Demirtaş olmak üzere, hukuksuzluk karşısında taraflı yargıya yılmaz bir adalet dersi veren hukuk ve evrensel değerlerin savunucusu tüm avukatların Avukatlar Günü'nü kutlarım.
Değerli milletvekilleri, 4'üncü maddeyle arşiv araştırmasının kapsamı belirlenerek çeşitli adli sicil kayıtlarının detayları irdelenmektedir, kamu görevlerine uygunluğunun araştırılması öngörülmektedir. Siyasi saiklerle günümüzde birçok kişinin yargı sopasıyla cezalandırıldığı göz önünde bulundurulursa bu durum, yine iktidarın kendi filtresine takılacak farklı siyasi görüşteki kişilerin önüne set koymak için bir zemin hazırlamaktadır. Bu kapsamda devam eden soruşturmalar, hükmün açıklanmasının geriye bırakılması, takipsizlik gibi çok sayıda yargısal açıdan kesin hüküm doğurmayan durumlar değerlendirmeye tabi tutularak keyfîlik sınırlarına sevk edilmektedir.
Böylesi bir düzenleme, devletin AKP ve iktidar ortakları tarafından yeniden organize edilmesi ve gerçek anlamda kamu alanının partileştirilmesine ve toplumun kutuplaştırılmasına yol açmaktadır. Her türlü hukuki ilkeye aykırı bir maddedir. Yargı organı olarak değerlendirdiğimiz husus yürütmenin kontrolü ve denetimi altında bir birim olarak çalıştırılmaktadır. Özellikle siyasi davalarda suç ve ceza ilişkisi Anayasa'ya ve yasalara göre değil, iktidarı ne kadar rahatsız ettiğiyle alakalı olarak değerlendirilmektedir. Hâkimin önüne çıkmak ve ceza almak için olumsuz bir cümlenin başına "AKP" yazın ve paylaşın, bitti, yaftalanırsınız. İyi günde olsunlar, bağımlı yargı da küçücük bir eleştiriyi ülkenin bağımsız bütünlüğüne bağlar ve gencecik bir insan ceza alır. İşte, suç ve ceza ilişkisinin bu kadar basit olduğu bir ülkede bu tarz maddeler binlerce gencin umudunu da yok eder.
Değerli milletvekilleri, esasen kanun teklifi sadece bu maddesiyle değil, genel anlamıyla da her türlü insani ve hukuki değerlere aykırı bir tekliftir. Bu kanun teklifi, "Ya teslimiyet ya yok ol." demenin bürokratik bir tanımıdır. Bu teklif aklıselim bürokratların değil, "Gitsinler ağaç kabuğu yesinler." diyen vicdanını yitirmiş insanların teklifidir. Bu teklif; Boğaziçi'nde direnen öğrencileri, haksızlıklara ses çıkaran kadınları, hakkını ararken haksız yere gözaltına alınmış ve tarafsızlığını yitirmiş yargı eliyle öyle ya da böyle cezalandırılmış binlerce insanı, çocuğunu ve ailesini devlet memuru, daha doğrusu "AKP memuru yapmama" teklifidir. Şimdi zannediyorsunuz ki KPSS ve mülakat cenderesinde devlet memuru olmak için mücadele veren, ter döken milyonlarca genç sizin kapınızda birikecek.
Gençlerden korkuyorsunuz. Korkuyorsunuz ve bu korku sizi üniversite kapılarına kelepçe vuracak duruma getirdi. Korkunuzda da haklısınız, sizin köhnemiş Orta Çağ zihniyetinizi o gençlerin direnişi durduracak.
Ben size asıl fişlenmesi gerekenlerin kısa bir listesini hazırladım. Fişlenmesi gerekenler, yeni yapılmış bir yolun 85 metresinin çökmesinde kusurlu olanlardır. Bu proje hatası ise, imalat hatası ise, denetim hatası ise, her kim ise sorgulanarak o fişlenmelidir. Fişlenmesi gerekenler, dünyanın en güvenilir ulaşım aracı olan demir yollarında kazalarda kusuru olanlardır, genelde dejenere olan yani GDO'suyla yüzlerce defa oynadığınız Kamu İhale Kanunu'yla hormonlu büyüttüğünüz ihale çeteleri firmalarıdır, pudra şekeriyle büyüttüğünüz iş insanlarıdır. Fişlenmesi gerekenler, depremde yıkılan binaların gerçek sorumlularıdır, madenlerde yitip giden canların sorumlularıdır, doğayı ve çevreyi para uğruna acımasızca katledenlerdir. Fişlenmesi gerekenler, kamu malını ve parasını yağmalayanlar, Merkez Bankasının içini boşaltanlar, milyonlarca genci işsiz ve ümitsiz bırakanlar, cihatçı örgütlere silah dağıtanlar, yargıyı elinde oyuncağa çevirenler, avro alarak huzur hakkı alıp halkın huzurunu bozanlar, akademisyenlerin cübbesini polislere ezdirenler ve sahte belgelerle Meclise operasyon yapan ve yaptıranlar olmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz.
MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) - Bu belgeler de iki yıl değil, bir asır saklanmalıdır.
Gündem değiştirerek halkın gerçek sorunlarından uzaklaşamazsınız, hele hele kafanızı kuma gömerek ülke gerçeklerinden hiç kaçamazsınız. Daha fazla safsata yapmadan, halkın gerçek sorunları olan ekonomi, pandemi ve aşı durumu, işsizlik, yolsuzluk, yoksulluk Meclisin esas gündem konusu olmalıdır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)