GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:73
Tarih:15.04.2021

ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ramazan ayının ülkemize bolluk, bereket, sevgi, sağlık ve huzur getirmesini temenni ediyor, sizlere ve milletimize hayırlı ramazanlar diliyorum.

Değerli milletvekilleri, coronaya yeni pikler yaptırdığınız günlerden geçiyoruz. Birçok ülke, vatandaşlarının bu süreci en normal şekilde atlatması için çeşitli önlemler aldı. Dünya ortalamasına baktığımızda, zengin ülkeler yurt içi hasılalarının yüzde 12,7'si düzeyinde nakit desteğiyle sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirdi. Yoksul ülkelerde ise bu oran yüzde 1,6 seviyesinde kaldı. Peki, paket üstüne paket açıklayan sizlerin yaptığı nakdî desteğin gayrisafi yurt içi hasılaya oranı ne kadar? Sadece 0,42. Hiçbir yarayı sarmayan, yüzde yarım bile olmayan nakdî destek ise son bir yılda açıkladığınız desteklerin yalnızca yüzde 11'ine denk geliyor yani toplamda 20,5 milyar lira. Geri kalan yüzde 89'luk sözde desteklerse işletmelere, şirketlere ve vatandaşlara sağlanan kredilerden, ötelemelerden, taksitlendirmelerden ibaret. Peki, bu çözüm oldu mu? Hayır, olmadı. Destek olmayınca çiftçilerin kooperatiflere ve bankalara olan borcu 180 milyar liraya, KOBİ'lerin bankalara olan borcu 862 milyar liraya ulaştı. Üreticimizi de imalatçımızı da faiz sarmalı içine düşürdünüz, şimdi de mevcuttan daha yüksek faizle yapılandırmaya niyetleniyorsunuz. Hani faiz ekonomiye zarardı? O zaman faizi önce siz almayın. İnsanları, bırakın anapara taksitini, faizi bile ödeyemeyecek duruma getirdiniz; şimdi de yapılandırmayla sorun çözmeye çalışıyorsunuz. Resmen, çözüme değil, çözümsüzlüğe hizmet ediyorsunuz. Kısıtlamaya gelince kepçeyle, nakdî desteğe gelince şırıngayla veriyorsunuz. İşe devam kredisi verip bir de üstüne "İşletmeni kapat." demek kolay. Esnaflarımızın bu süreci en rahat ve sağlıklı şekilde geçirmesini sağlamalıydınız, başaramadınız.

Günlük vaka sayımız 54 binlerde seyrederken, hastanelerde doluluk oranı tarihî zirveyi yaşarken, esnaflarımız birer birer kepenk kapatırken milletim adına üzülerek söylüyorum ki sağlık yönetiminde de kriz yönetiminde de ekonomi yönetiminde de ne yapsanız olmuyor, yönetemiyorsunuz.

Değerli milletvekilleri, çiftçilerde ve KOBİ'lerde durum böyleyken maalesef vatandaşlarda da durum farklı değil. Borçlandırarak krizi öteleme politikanız artık sürdürülemez bir boyuta ulaştı. Vatandaşların bireysel borçları 862 milyar lira oldu, bu borçların 550 milyar liradan fazlası şu anda ya izlemede ya da takipte; vatandaş tıkandı.

Merkez Bankası politika faizini yükseltince ihtiyaç kredilerinin ortalama faizi de yüzde 24'e dayandı. Bu şartlarda ihtiyaç kredilerine olan talep düşer değil mi? Öyle olmadı, yükselen faize rağmen ihtiyaç kredileri artmaya devam ediyor, çünkü vatandaş borcunu borçla kapatmaya devam ediyor. Peki, nereye kadar? Kara listeye girip yeni kredi alamayana kadar. İşte, bu kara listeye girenler 4 milyona yaklaştı.

Kara listenin sonrası icra ve haciz işlemleri. Toplamda 22 milyon icra dosyasıyla cumhuriyet tarihimizin icra rekoruna koşulurken ekonomideki yapısal sorunları çözmek yerine, bugün, burada, haczedilen malların satış yöntemlerinin elektronik mi, fiziki mi olacağını konuşuyoruz yani nasıl daha iyi haczederiz, onu konuşuyoruz. İcra dairelerinde bu dosya yoğunluğunun sebepleri neler, insanlar bindikleri arabalarını, oturdukları evlerini, tarlalarını, traktörlerini neden kaybediyorlar sorusuna bu Mecliste cevap aramamız gerekirken satış komisyonunun kimlerden oluşacağına cevap arıyoruz.

Kıymetli milletvekilleri, mevcut uygulamalarınızla, icra dosyaları artarak devam edecek. Günlük 50 lira, aylık 1.500 lira nakdî ücret desteğiyle vatandaşımız ihtiyaçlarını giderip ekonomiye katkı mı sağlasın, kirasını, kredi taksitini mi ödesin? Hiçbirini yapamaz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - İYİ Parti olarak "Nakit ücret desteğinin hiç olmazsa günlük 75 liraya çıkarılması ve kısa çalışma ödeneğinin devam etmesi vatandaşlarımızı bir nebze olsun rahatlatır." dedik ancak iktidar "Olmaz." dedi. Mart 2021'de 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 2.736 lira. Bu destek rakamları milletimizi yoksulluğa, açlığa mahkûm etmekten başka bir şey değil. Bir yanda çifter çifter maaşlar alanlar, bir yanda çift haneli enflasyonun altında ezilerek yoksulluğa mahkûm olanlar. Tam da şairin dediğini yaşıyoruz: "Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul." Tavuklara şah olsa tilkinin bile yapamayacağı taksimi bu millete reva görüyorsunuz.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)