GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:73
Tarih:15.04.2021

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifiyle ilgili muhalefetin önerileri ne yazık ki dikkate alınmadığından geldiği gibi yasalaşıp geçecek. Esas olan Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerek komisyonda gerek Mecliste muhalefetin de bu konuda önermeleri dikkate alınsa sorunların çözümü daha kolaylaşacak.

Bu getirilen kanun teklifinde dikkat çekici bir madde var: Tarım Kredi Kooperatifinin borçlarının yapılandırılmasıyla ilgili madde. Bildiğiniz gibi Tarım Kredi Kooperatiflerinin oluşumu 1935 yılında gerçekleştiriliyor. Mustafa Kemal Atatürk de Silifke'deki kooperatifin 1 no.lu üyesi oluyor. Amaçlanan ne? Çiftçi için tohum, gübre, ilaç gibi desteklerin sağlanması, kredi temini ve çiftçinin kalkınmasına destek olmak.

Bugüne kadar Tarım Kredi Kooperatifinin 5 kez kanununu değişiyor. Son olarak 2005 yılında değişen kanunuyla Tarım Kredi Kooperatiflerinin yapısı kısmi özerkleştiriliyor. Ama öyle bir özerkleştirme ki genel müdür olarak Adalet ve Kalkınma Partisinin milletvekili atanıyor yani kendisinin çiftçiler tarafından yönetilmesine izin verilmiyor. Buna rağmen borçlara geldiğindeyse yapılandırma, kanun maddesiyle düzenlenecek biçimde buraya getiriliyor. Adı "yapılandırma" konuyor ama ortada bir yapılandırma yok, çünkü 5 olan faiz 12'ye, 11 olan faiz 18'e çıkarılarak borç ötelemesi yapılıyor. Yani çiftçiye burada verilen bir destek yok. Çiftçilerin bankalara, Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının uzak ara ötelenmesi yönünde bir karar ne yazık ki önümüze gelmedi. Bireysel olarak benim verdiğim kanun teklifi dışında diğer milletvekili arkadaşlarımızın da kanun teklifi var, "2026 yılına kadar çiftçilerin kredi borçları ötelenmeli, faizleri silinmeli." diyoruz. Ama Adalet ve Kalkınma Partisi her noktada "Faize karşıyım." derken burada çiftçiden yine faiz almanın peşinde. Bir yandan çiftçinin boğazına sarılıp "Elindeki parayı yapılandırırım ama daha fazlasını senden geri alırım." diyor. Çiftçi üretemiyor, kazanamıyor, bu nedenle borcunu ödeyemiyor.

Şartlar ağır, kredi alırken aldığı paranın tutarı oranında kefil getiriyorsunuz; iki, üç, dört kefille bu parayı alıyor. Daha sonra ödeyemediği zaman kefillerle de arası bozuluyor, ondan sonra tarımdan uzaklaşıyor, toprağını ekemez hâle geliyor. Pandemi sürecinde çiftçinin, besicinin borcu arttı, katlandı, sorun oluştu. Buna bir çözüm üretmemiz lazım ama bu, faizlendirerek, çiftçinin borcunu öteledim anlamında aynı paranın daha fazlasını çiftçiden talep ederek olmaz. Çünkü çiftçi bu parayı ödeyemeyecek, ödeyemeyeceği yerde bu yapılandırmanın anlamı "İcraları geriye atıyorum." demektir. Yani süre sonunda çiftçi icralık olacak; traktörü, ineği, tarlası haczedilecek. Yapılandırma bunun neresinde var? Kanun maddesi olarak burada teklif ediliyor. Bu, çiftçinin dişinin kovuğuna bile gidecek bir düzenleme değil. Eğer çiftçimize gerçek anlamda destek sağlayacaksak bu yapılandırmayı -söylediğimiz gibi- borçlarını en az beş yıl ötesine yayarak yapmalıyız.

Tarım Kredi Kooperatifinin ortak yapısına baktığımızda da çiftçilerin oradan takibe düşmelerinin getirdiği sorunlardan biri de Tarım Kredi Kooperatifini, Ziraat Bankası ticari işletme sayıyor, çiftçi kuruluşu saymıyor. Çiftçi kuruluşu saymadığı için daha yüksek faiz oranı uyguluyor. Bunun üzerine, Tarım Kredi Kooperatifi de zarar etmeyeyim diye çiftçilere uygulanan faizin dışında "kaynak kullanım bedeli" adı altında çiftçiye ek bir faiz daha uyguluyor. Eğer bu yapılandırma sonunda, faiz tanımının dışında bir de çiftçiden kaynak kullanım bedeli alınırsa bu faizler yüzde 30'ları bulur ki hiçbir çiftçinin bunu karşılama şansı olmaz. O anlamda, yapılacak düzenlemelerde çiftçiyi destekler anlamda işlere yönelmenin gerekliliği var. İşçisi, çiftçisi, esnafı, emeklisi, engellisi, işsizi pandemi döneminde yaşadığı sorunlardan dolayı iktidardan beklediği desteği ne yazık ki göremedi. Bu yaptığımız düzenlemeler de bir destekten öte... (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Helal olsun sana! Yine ders verdin bunlara, yine ders verdin.

BAŞKAN - Buyurun toparlayın.

ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Burada yapılması gereken, her kesimin, özellikle dar gelirlilerin sorunlarına sahip çıkıp bunların refah düzeyini artırmak. Bu ülke hepimizin, bugün siz iktidarsınız yarın biz iktidarız. Bu ülkede yaşayan insanlara sağlanacak refah payından -alacakları artıştan- biz memnun oluruz. Bu anlamda, doğru işler yapıldığı zaman onu desteklemek bizim asli görevimiz. Biz her şeye muhalefet etmiyoruz ama alanlara gittiğimiz zaman esnafı dinliyoruz, çiftçiyi dinliyoruz, emekliyi dinliyoruz, dar gelirliyi dinliyoruz, işsizi dinliyoruz, atanamayanı dinliyoruz ve onların biriken sorunlarını, bize yansıttıklarını sizlerle paylaşıyoruz. Ben inanıyorum ki Meclisteki 600 milletvekilinin çoğuna da benzer konular geliyor. Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili arkadaşlarımızın da bu sorunları üst düzeydeki yönetime, Cumhurbaşkanına iletmeleri ve Parlamentonun da desteğiyle çözüm için bu yönlerde geleceği doğru kurgulamamız gerektiğini düşünüyorum.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)