GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:75
Tarih:21.04.2021

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sıra sayısı 253 olan Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşüyoruz.

2005 yılında çıkarılan bu kanunun bugünkü değişikliği bir ihtiyaçtan kaynaklanıyor. Önemli bölümünde sorunlarla ilgili düzenlemeler yapılsa da yine de yetersizlikler var.

Ben bu kanun vesilesiyle farklı bir konuya da değinmek istiyorum: Ülkemizde mühendislerin durumu. Mühendisin artık adı var, tanımı yok. Farklı branşlardan mezun binlerce mühendis iş arıyor. Ziraat mühendisi, gıda mühendisi, inşaat mühendisi, mimar, veteriner, iktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunları iş bulamıyor.

Değerli arkadaşlar, bunun birden çok nedeni var ancak uygulanan politikaların da mühendislik mesleğini artık tanımının ötesine taşıdığının altını çizmek gerekir çünkü kamunun varlığı, mühendis okullarından mezun olanlara tecrübe ve iş edinme yönünden önemli avantaj sağlardı. Özelleştirme sürecinde çok iş yerinin kapanması, mühendislerin çalışma alanlarını daralttı. Bugün bir mühendisin mezun olduktan sonraki bilgi birikimiyle özel sektörde çalışmaya başlaması ona işçi statüsünden öte bir farklılık yaratmıyor. Ne yazık ki bazı kurumlarda ve belediyelerde dahi temizlik işlerinde çalışan üniversite mezunlarının olduğu durum dikkate alındığında, mühendislerle ilgili de gerçek anlamda taban ücretini de belirleyerek bir düzenlemeye ihtiyaç var çünkü mühendislik imrenilen, olmak istenen ve o anlamda da insanların çocuklarını yönlendirdikleri bir alanken günümüzde işsiz kalmaları bu mesleklerin varlığını da tehdit ediyor. O işi yapanların yerine daha uygun, ucuz ya da düşük ücretlerle görevlendirmelere gidilmesi o alanlarda sorunların da katlanmasının yolunu açıyor.

Değerli arkadaşlar, mühendis, olduğu alanda üretime, çalışmaya, araştırmaya, AR-GE'ye katkı sunan kişidir aynı zamanda. Ne yazık ki ülkemizdeki mühendis işsizliğinin artması bu anlamda önemli ve ciddi boşlukların da doğmasına neden oluyor. Sayın Cumhurbaşkanı gençlerle yaptığı konuşmada diyor ki: "Kalifikasyonu iyi olanların okul bittikten sonra iş bulma şansları oluşur. Onun dışında her üniversite mezununa iş bulacak değiliz." Özünde bu söyleyiş bile mevcut durumun bir yerde ikrarı yani üniversite mezunlarının iş bulamadıklarını kabul etmiş oluyor ama devleti yönetenlerin asli görevleri o konuda oluşan boşluğu ortadan kaldırmaktır. Ülkemizde bugün eğer mühendisler işsizse, bu, siyasi iktidarın uygulamalarının yanı sıra bu konudaki bakışıyla da doğrudan ilişkilidir. Eğer bir üniversite varsa, oradan mezun olunuyorsa onların da yaşamın içinde yer bulmalarının yolu mutlak surette açılmalıdır.

Değerli arkadaşlar, son bölümde iki konuya da dikkatinizi çekmek istiyorum. Maskeyle ilgili son günlerde -bildiğiniz gibi- kamuoyuna yansıyan bilgilerde, Çalışma Bakanlığının yaptığı incelemede bazı maskelerin güvenilir olmadığı, 40 ayrı firmanın maskesinin bu anlamda sorunlu olduğu ortaya çıktı. Keza, Bakanın benim verdiğim soru önergesine verdiği yanıt "70 maske üreticisinin incelendiği ve bunlardan 24'ünün fahiş fiyatla satış yaptıklarının görüldüğü" şeklinde. İşte sorunun bir nedeni de bu. Eğer kaliteyi, niteliği, bu anlamda sorumluluk alması gerekenleri sahiplenmezseniz, bu dönemde dahi, pandemide vicdansızca, ahlaksızca bu durumdan para kazanmayı düşünenler türer. Yirmi yıldır iktidarda olan bir partinin kendini muhafazakâr tanımlaması içinde tutmasına rağmen, eğer bu pandemi döneminde bir maskede dahi vurgun yaşanıyorsa bu, ülkenin erdiği olumsuzluğun somut yansımasıdır. Acaba o güvensiz maskeyle kaç kişi öldü? Allah'tan korkusu olmayan bu insanları denetlemek bu siyasi iktidarın asli görevidir. Bunun için de bu konuda da yeterli çalışmaların yapılmasını iktidara öneriyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)